Belagat ( Mütercimin Önsözü )
Arap Edebiyatı Bilgi Ve Teorileri
Rahman ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Allah´a hamd. Peygamberimiz Hz. Muhammed´e salât ve selam olsun.
Yüce kitabımız Kur´ân-ı Kerîm, insanların hidâyeti için gönderilmiş bir kitap olmakla birlikte aynı zamanda bir edebiyat şaheseridir. Onda, hakikat, mecaz, kinaye, istiare, teşbih, bedî´ ve diğer edebî san´atlar vardır. Bu san´atları ve dolayısıyla Kur´ân-ı Kerîm´i anlamak için «Belagat» ilmini bilmek gerekir.
Kur´ân-ı Kerîm´i anlamak için lügat, sarf, nahiv v. b. bazı ilimler tedvin edildiği gibi, ondaki edebî san´atları ve ifâde tarzlarım anlamak için de çok erken bir tarihten itibaren maânî, beyân ve bedî´ ilimlerini kapsayan belagat konulan ele alınmıştır.
Her ilimde olduğu gibi, Belâğet ilminde de zamanla gelişmeler olmuş ve son asırlarda konuyla ilgili mükemmel kitaplar yazılarak ilim ehlinin ve edebiyatçıların istifâdesine sunulmuştur.
Belagat ilmi, ilk dönemlerde «Nahiv», «Edebiyat», «Luğat» ve «Tefsir» içerisinde işlendiği halde, daha sonra müstakil bir ilim haline gelmiş, es-Sekkâkî (0.626/1229) ve onu izleyen otoriteler tarafından sistemleştirilmiştir.
Bu çalışmaları, özetle şöyle sıralayabiliriz: [1]
A- Belagat İlmini Nahiv İlmi İçerisinde Ele Alan Müellif Ve Kitabı:
Sibeveyh (ö. 180/796), «el-Kitâb» ismindeki eserinin bir çok yerinde belagatla ilgili konuları ele almış ve bu konuyu işlemiştir.[2]
B- Belagat İlmini Edebiyat İçerisinde Ele Alan Bazı Müellifler Ve Telifleri:
1- el-Câhız (ö.255/869), «el-Beyân ve´t-tebyîn»
ismindeki eserinde; Kur´ân-ı Kerîm´in fesahat ve belâ-gatinden bahsettiği gibi, Kureyş kabilesi ile diğer arap-lann fesâhatmdan bahseder. Konuyla ilgili bilgileri ayrı ayn bölümler halinde ele alır, Fesâhet ve Belagatla ilgili sanatları ihtiva etmeyen bazı sözleri tenkid eder, bir sözün fasih olmasının şartlarını zikreder ve Belagatla ilgili birçok konuda geniş bilgiler verir.[3]
2- el-Müberred (Ö.286/899), «el-Kâmil», ve «el-Belâğa» ismindeki eserlerinde belagatla ilgili konuları ele almış ve arap şiiri ile Kur´ân-ı Kerîm nazmını karşılaştırmış, bu konuda geniş bilgiler vermiştir.[4]
3- İbnul-Mu´tezz, Ebu´l-´Abbâs Abdullah b. el-Mu´tezz b. el-Mütevekkil b. el-Mu´tesım (ö.296/909), Büyük bir edîb ve şâir olan Îbnu´l-Mu´tezz, aynı zamanda en büyük arap edebiyatçılarından biridir. Divânı ve bir çok eserinden başka «Kitâbü´1-Bedî1» isminde bir eseri vardır. Bu eserinde Câhiliyye devrinden itibaren arap şâirlerinin edebî san´atlan şiirlerinde kullandıklarını ısbatlamıştır. Ayrıca Kur´ân-ı Kerîm ve Hadisi erdeki edebî sanatlara; sahabe ile diğer arapların belagatla ilgili sözlerine de işaret etmiş, Belagat ilmini geniş bir tasnife tabi tutmuş ve konuyla ilgili tenkidlerde bulunmuştur. Özetle İbnu´l-Mu´tezz´in bu eseri, Bedi´ ilminde yazılan ilk eser olduğu kabul edilmektedir.[5]
4- İbn Cinnî, Ebu´1-Feth Osman b. Cinnî el-Mevsılî (0.392/1002), «Sırru´s-sınâ´a» ismindeki eserinde bazı edebî konulan ele alarak incelemiş ve bu konuda geniş bilgiler vermiştir.[6]
5- Ebû Hilâl el-´Askerî (0.395/1005), Bu müellif, «Kitâbu´s-sına´ateyn», «Cemheretül-emsâl» ve «Dîvânü´l-me´ânî» adlı eserleri te´lif etmiştir. Müellif, «es-Sma´ateyn» ismindeki eserini, kendinden önce nesir ve şiirle ilgili yazılmış meşhur ediplerin eserlerini okuyarak te´lif etmiştir. Ebû Hilâl, bu eserinde, kendinden önce yazılmış eserlerde, belagatla ilgili eksik bilgileri tamamladığını ve hatalı kısımları da düzelterek konuyla ilgili detaylı bilgiler vererek bu kitabım meydana getirdiğini belirtmektedir. Ona göre Yüce Allah´a imandan « sonra en önemli ilim, Arap edebiyatını ve belagat ilmini öğrenmektir. Çünkü bu ilmi bilmeyen kimse, Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî bilgileri anlayamaz.[7] Müellif, bu eserinde, me´ânî, beyân ve bedî´ ilimlerini ve diğer edebî bilgileri dokuz bölümde inceleyerek gerekli tenkidlerde bulunmuştur.[8]
6- el-Hasan b. Reşîk el- Kayravânî (0.463/1071) «el-´Umde», ismindeki eserinde Arap şiirini edebî açıdan incelemiştir. Ona göre şiirler, en güzel sözlerdir. Kur´ân, şiir olmadığı halde, şiirin güzelliğini ısbatlamak için nesir şeklinde inmiştir. Şâir ve hatipleri, kendi benzerini getirmekten aciz kılmıştır. Kitabının otuzbirinci bölümünden yetmişinci bölümüne kadar yaklaşık otuz bölümde, belâ-ğat ve beyân ilimlerini ele alarak incelemiştir.[9] Müellif, «el-´Umde» de, Kur´ân-ı Kerim, Hadis ve büyük sahabenin sözlerinden örnekler vererek bunları, edebî açıdan açıklamıştır. [10]
Bazı müellifler de me´ânî ilmi ile ilgili yazdıkları eserlerinde, edebî tenkide daha fazla önem vermişlerdir. Burada bu müelliflerin, bazılarından ve eserlerinden kısaca bahsetmekle iktifa edilecektir.
a- Kudâme b. Ca´fer (Ö.337/948) .
Kudâme, Yunan kültüründen oldukça etkilenmiş, «Nakdu´ş-şi´r» ismindeki eserinde daha önceki müelliflerin, mâna açısından şiirin orijinal ve değersiz kısmından bahsetmediğini belirterek edebî açıdan şiir üzerinde durmuş, Mantık ve Felsefî kurallara uygun tenkidlerde bulunmuştur.[11]
b- el-Âmidî, Ebu´l-Kâsım el-Hasan b. Bişr el-Âmidî (Ö.370/980).
el-Âmidî, Arap edebiyatı tarihinde en büyük ten-kidçilerden sayılır. Yazdığı kitaplann çoğunu tenkid konusuna tahsis etmiştir. Önemli eserlerinden bazıları şunlardır: İbn Tabâtabâ´nin «´Iyârü´ş-şi´r» ismindeki eseri üzerine yazdığı « Kitâbü Islâhı mâ fî ´Iyâri´ş-Şi´r», ve şiir tenkidi ile ilgili «Kitâb fî tebyîni ğalati Kudâme» ve Ebû
Tenraıâm (ö.231/846) ile el-Buhtürî (ö.284/898) nin şiirlerini karşılaştırmak suretiyle yazdığı «el-Müvâzene beyne şi´r Ebî Temmâm ve´1-Buhtürî» adındaki tenkide dair eseridir. el-Âmidî, kitaplarında, Kur´ân-ı Kerim ve Arap edebiyatındaki edebî sanatları da inceler.[12]
c- el-Kâdî Ali b. Abdilazîz b. el-Hasan el-Cürcânî (0.392/1002).
Cürcânî, « el-Visâta beyne´1-Mütenebbî ve husû-mih» ismindeki eserinde, Mecaz, teşbih, mutabakat ve
cinas gibi konularda tenkidlerde bulunmuştur.[13]
d- el-Hâtemî, Ebû Ali b. el-Hasan b. el-Muzaffer el-Hâtemî (0.388/ 998).
el-Hâtemî, büyük edebiyatçı, tenkidçi ve luğat âlimidir. « Hilyetü´l-muhâdara» ismindeki kitabı en geniş eseridir. Bu eserde, birçok şairin şiirini tenkid ettiği gibi îcâz, itnâb, isti´âre, teşbih, taksim, tersi´, muvazene, mukabele, iltifat v.s. edebî san´atlan da ele alarak işlemiştir.[14]
e- Şihâbüddîn Mahmûd el-Halebî (6.725/ 1325).
Bu müellif, birçok eseriyle birlikte «Hüsnü´t-tevessül ilâ sınâ´ati´t-teressül» adındaki kitabını yazmıştır. Bu eserinde, belagat ilminin ince nüktelerini ve Kur´ân-ı Kerîm ile hadislerdeki edebî san´atlara işaret etmiştir.[15]
C- Belagat İlmini, Tefsir İçinde Ele Alan Bazı Önemli Müellifler Ve Teliflerine Gelince Bunları Da Şöyle
Özetleyebiliriz:
1- ez-Zemahşerî (6.538/1143), «el-Keşşâf» ismindeki tefsirinde belagatla ilgili konuları işlemiştir.[16]
2- et-Tûfî el-Bağdâdî, Süleyman b. Abdilkavî b. Abdilkerîm (6.716/1316).
et-Tûfî, «el-İksîr fî ilmi´t-tefsîr» ismindeki eserini te´lif etmiştir. Tefsîr usûlü ve Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî bilgileri ihtiva eden bu eser, bir giriş ve üç bölümden ibarettir.[17]
Ayrıca Muhammed Ali Sâbûnî «Safvetü´t-tefâsîr» ismindeki tefsirinde Kur´ân´daki edebî san´atlan incelediği gibi, birçok edîb müfessir de belagatla ilgili «Beyânu´l-Kur´ân», «Ma´âni´l-Kur´ân», «İ´câzu´l-Kur´ân» ve « Mecâ-zu´1-Kur´ân» gibi isimlerle çeşitli eserler te´lif etmiştir.[18]
D- Luğatla İlgili Kitabında Belagatla İlgili Konuları Ele Alan Müellif Ve Eseri:
ez-Zemahşerî (6.538/1143), bu müellif, «Esâsü´l-belâğe» ismindeki alfabetik lugatmda belagatla ilgili konulan işlemiştir.[19]
E- Müstakil Olarak Belagatla İlgili Eser Yazan Bazı Müellifler Ve Te´lifleri:
1- İbn Sinan el-Hafâcî Abdullah b. Muhammed
(0.446/1054). Bu zât, büyük bir âlim, şâir ve edebiyatçıdır. Hicrî 454 tarihinde «Sırrii´l-belâğe» ismindeki eserini te´lif etmiştir. Bu kitabını, Arap edebiyatını ve fesahati (açık-seçik konuşmayı) öğrenmek için te´lif ettiğini belirtmiştir. Ona göre Arap edebiyatını, bilmenin iki faydası vardır: Bunlardan; Birincisi,, edebî san´atları, öğrenmek ve onları öğrenmektir. Çünkü o, her edebiyatçının bu san´atları bilmesinin gerektiği kanaatindedir. İkincisi; Kur´ân-ı Kerimi, hadisleri ve diğer dinî ilimleri anlamaktır. Müellif, bu eserinde, fesahat ve belagatla ilgili bilgiler verir.
Ancak el-Hafâcî, eserinde, me´ânî ilmiyle ilgili konulan, biraz karışık işlemiştir. Şöyleki üç bölüm halinde te´lif ettiği eserinin birinci bölümünde, yalnız başına kelimelerin fesahatini, ikinci bölümünde cümlede kullanılan kelimelerin birbiriyle uyumunu ve üçüncü bölümde de mâna açısından kelimeleri incelemiştir.[20]
2- Abdü´l-Kâhir b. Abdirrahmân b. Muhammed el-Cürcânî (ö. 471/1078),
«Delâilü´l-i´câz» ve «Esrârü´l-belâğa» ismindeki eserlerin müellifi Abdü´l-Kâhir, Arap dilinin büyük sîmâlanndan olduğu gibi, aynı zamanda belagat ilminin esâslarını tesbit eden en büyük edebiyat bilginlerin-dendir.
3- Fahreddîn er-Râzî (ö.606/1209), «Nihâyetü´l-îcâz fi dirâyeti´l-i´câz» [21]
4- es-Sekkâkî, Yusuf b. Ebî Bekr (0.626/1229), «el-Miftâh fi ilmeyi´l-Me´ânî ve´1-Beyân».[22] Sekkâkî, «Miftâhu´l-´ulûm» ismindeki eserinin üçüncü bölümünde «Belagat» ilmini sistemli bir şekle koymuştur.[23]
5- İbnü´1-Esîr, Ziyâuddîn b. el-Esîr el-Cezerî (0.637/1239),
İbnü´1-Esîr, Edebiyatla ilgili, «el-Câmi´ul-kebîr», «el-Meselü´s-sâir», «el-Bürhân fi ilmi´l-beyân» gibi bir çok eseri telif etmiştir. Bu eserlerinde Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî sanatları işlemiştir.[24]
6- el-Hatîb el-Kazvînî (0.739/1338), «et-Telhîs» ve « el-îzâh» [25]
7- Allâme Adududdîn Abdurrahmân b. Ahmed el-İcî (0.755/1354), Miftâh´ın üçüncü bölümünü özetleyerek «el-Fevâidü´1-ğiyâsiyye» ismindeki değerli eserini yazmıştır.[26]
8- Behâüddîn es-Sübkî (0.773/1371), «Arûsü´l-efrâh».[27]
9- Sa´deddîn Mes´ûd b. Ömer et-Teftâzânî (0.791/1389), «el-Mütavvel ´ala´t-Talhîs», «Muhtesarü´l-me´ânî».[28]
10- Seyyid Şerif el-Cürcânî´nin (816/1413) , « el-Misbâh»ı bu eser, es-Sekkâkî´nin «Miftâhu´l-´ulûm» ismindeki eserinin üçüncü (belagat) kısmının en önemli şerhlerinden biridir. [29]
11- Ali el-Cârim ve Mustafâ Emîn,«el-Belâğatül-vâzıha» ismindeki eseri, belagat ilminin en önemli modern teliflerinden biridir.
Türkçemizde bu konuyla ilgili az sayıda eser bulunduğu için ve Kur´ân-ı Kerim´e hizmet amacıyla bu kitabın ilaveli tercümesi uygun görüldü.
Bu küçük eser tercüme edilirken takip edilen metod, özetle şöyledir: Önce kitap, açık bir uslûbla türkçeye tercüme edildi. Her konuda köşeli parantez içinde bazı ek misâller verildi. Âyetlerin Kur´ân-ı Kerîm´deki yerlerine işaret edildi ve hadislerin tahrici yapıldı. Bu çalışma esnasında; tavsiyelerinden istifâde etiğim M. Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden; Doç. Dr. Sadreddin Gümüş, Yrd. Doç. Dr. Halit Zevalsiz ve Dr. Nedim Yılmaz´a teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca kitabın yayınlanmasında yardımcı olan M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayın Müdürü Mehmet Kılıç Bey´e ve diğer görevlilere teşekkür ederim.
Kur´ân-ı Kerime bir nebze hizmet etmişsem kendimi bahtiyar hissedeceğim.
Kitapla ilgili tenkidlerin yazılı olarak bildirilmesini rica eder, yapıcı tenkidlere şimdiden teşekkür ederim. Hizmet bizden başarı Allah´tandır.
20 Mayıs 1993 - İstanbul / Ümraniye
M. Ü. İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belâğati
Öğretim Görevlisi Dr. Nusrettin BOLELLİ [30]
Önsöz
Rahman ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Hamd, o Allah´a mahsustur ki, edebiyatçıların ifâdesi onun âyetlerinin mânalarını kapsamaktan ve dilleri onun eşsiz edebî san´atlarım açıklamaktan âciz kalmıştır.
Belagatın iki tarafı sayılan icaz (sözü kısaltma) ve itnâb ( sözü uzatma)´ı bilen Peygamberimize, doğru yolu gösteren, hakikata, mecazı katan onun âlına ve ashabına salât ve selâm olsun.
Bu kitap, belagat ilminin üç ayrı şubesi olan «beyân, meâni ve bedî´» hakkında yazılmış olup kolay ve rahatça anlaşılan, usandırıcı uzatma kusuru ve mânayı bozan kısaltma gibi ayıplardan beri olan bir kitaptır. Bu kitabı te´lif ederken en kolay tertip şekli ile en açık üslûbu takip ettik. Belagat ilminin kaidelerinin özetini ve bu ilmin ana konularını bu kitapta topladık.
Fazla uzatmamak amacıyla herhangi bir problemi çözmek veya uzun bir konuyu, özetlemek veyahut kısa bir konuyu tamamlamak için talebelerin değerli vakitlerini harcamalarını önlemek gayesiyle bu kitapta, onların fazla ihtiyaç duymadıkları birçok faydalı bilgiler bile zikredil-memiştir.
Böylece «nahiv için yazılan ders kitaplarıyla birlikte» bu kitapla, Ortaokul ve Lise sınıflarında okutulan arapça derslerinin ilk basamağı tamamlanmış oldu.
Yaptığımız bu hizmetlerdeki şeref ve üstünlük payesi, şerefçe yüce olan iki emîr ve fazitletce üstün sayılan iki mükemmel insan olan ve memlekete yaptığı, hizmetlerden dolayı istirahat edemeyen ve memleketin menfaati uğrunda ayakta hazır bekleyen Maârif Bakanı, şefkatli Mehmet Zeki Paşa ile Maârifin doğru bir metod üzere ilerlemesi hususunda büyük bir beceri ve hüner sahibi olan ve Mâarif işlerini tam rayına oturtan Maârif Bakanı yardımcısı saâdetli Yakûb Ertin Paşa´ya aittir. Çünkü bu her iki zat, bu faydalı metodu ortaya koymamız ve yeni usûlü takip etmemiz için bize yol gösterdiler.
Hazırlayanlar: Hafni Nâsıf
Muhammed Diyâb Sultân Muhammed Mustafa Tamum[31]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 1-2.
[2] Abdulkâdir Hüseyin, el-Muhtasar fi târîhi´l-belâğe, s. 53-61.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 2.
[3] Bkz. el-Câhız, el-Beyân ve´t-Tebyîn, I, 8, 20, 65, 69, 75,
83, 94, 96, 97, 99, 104, 113, 115, 116, 162, 137, 138, 144, 161, 162, 191, 240, 272, 274, 284, 378; II, 148, 270, III, 13-28; IV, 55; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 85- 96.
[4] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 62-71.
[5] Bkz. Îbnü´l-Mu´tezz, Kitâbü´1-Bedî´, s. 1, 3, 58; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 97-100; Kâtib Çelebî, Keşfü´z-zünûn, I, 233; Gümüş Sadrettin, Seyyld Şerif Cürcânî, s. 55-56.
[6] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 72- 82.
[7] Ebû Hilâl el-Askerî, es-Sınâ´ateyn, s. 13, 16.
[8] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 101-114
[9] Ibnü Raşîk, el-´Umde, I, 245, 254, 257.
[10] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 132-148.
[11] Kudâme b. Ca´fer, Nakdu´ş-şi´r, 25, 66, 93,102, 109,123, 149,150, 167,194-205 vd.; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 151-159.
[12] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 160-176.
[13] el-Cürcânî, el-Visâta, s. 40-44, 471, 472; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 177-180.
[14] el-Hâtemî, HHyetü´I-muhâdere, I, 75,80, 124, 130,136,139, 142, 147, 152 v.d.; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e, s. 181-193.
[15] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 238- 244.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 2-6.
[16] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 197-199.
[17] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 220- 237.
[18] İbn Nedîm, el-Fihrjst, s. 51 vdd.; Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 55.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 7.
[19] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 197-199.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 7-8.
[20] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 115-131.
[21] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 199.
[22] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 200.
[23] A. Şhaade, Belagat, İA. II, 464, vd.; Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 57.
[24] İbnü´1-Esîr, el-Câmi´u´l-kebîr, s. 3, 6, 21, 26, 30, 33, 64,68, 73, 78, 82, 91, 98-108, 253, 256, 263, 265, 270, 272, 273; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 202-219.
[25] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 200; F. Krenckovv, Sekkâkî, İA, X, 238.
[26] Taşköprizâde, Mevzuât,I, 240; Gümüş Sadreddin, Seyyid Şerif Cürcâni, s. 57.
[27] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 201.
[28] Kehhâle, Ömer Rızâ, Mu´cemü´I-müellifîn, XII, 228; İA, XII, 1,119.
[29] Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 164-167.
[30] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 8-11.
[31] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 13-14.
Rahman ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Allah´a hamd. Peygamberimiz Hz. Muhammed´e salât ve selam olsun.
Yüce kitabımız Kur´ân-ı Kerîm, insanların hidâyeti için gönderilmiş bir kitap olmakla birlikte aynı zamanda bir edebiyat şaheseridir. Onda, hakikat, mecaz, kinaye, istiare, teşbih, bedî´ ve diğer edebî san´atlar vardır. Bu san´atları ve dolayısıyla Kur´ân-ı Kerîm´i anlamak için «Belagat» ilmini bilmek gerekir.
Kur´ân-ı Kerîm´i anlamak için lügat, sarf, nahiv v. b. bazı ilimler tedvin edildiği gibi, ondaki edebî san´atları ve ifâde tarzlarım anlamak için de çok erken bir tarihten itibaren maânî, beyân ve bedî´ ilimlerini kapsayan belagat konulan ele alınmıştır.
Her ilimde olduğu gibi, Belâğet ilminde de zamanla gelişmeler olmuş ve son asırlarda konuyla ilgili mükemmel kitaplar yazılarak ilim ehlinin ve edebiyatçıların istifâdesine sunulmuştur.
Belagat ilmi, ilk dönemlerde «Nahiv», «Edebiyat», «Luğat» ve «Tefsir» içerisinde işlendiği halde, daha sonra müstakil bir ilim haline gelmiş, es-Sekkâkî (0.626/1229) ve onu izleyen otoriteler tarafından sistemleştirilmiştir.
Bu çalışmaları, özetle şöyle sıralayabiliriz: [1]
A- Belagat İlmini Nahiv İlmi İçerisinde Ele Alan Müellif Ve Kitabı:
Sibeveyh (ö. 180/796), «el-Kitâb» ismindeki eserinin bir çok yerinde belagatla ilgili konuları ele almış ve bu konuyu işlemiştir.[2]
B- Belagat İlmini Edebiyat İçerisinde Ele Alan Bazı Müellifler Ve Telifleri:
1- el-Câhız (ö.255/869), «el-Beyân ve´t-tebyîn»
ismindeki eserinde; Kur´ân-ı Kerîm´in fesahat ve belâ-gatinden bahsettiği gibi, Kureyş kabilesi ile diğer arap-lann fesâhatmdan bahseder. Konuyla ilgili bilgileri ayrı ayn bölümler halinde ele alır, Fesâhet ve Belagatla ilgili sanatları ihtiva etmeyen bazı sözleri tenkid eder, bir sözün fasih olmasının şartlarını zikreder ve Belagatla ilgili birçok konuda geniş bilgiler verir.[3]
2- el-Müberred (Ö.286/899), «el-Kâmil», ve «el-Belâğa» ismindeki eserlerinde belagatla ilgili konuları ele almış ve arap şiiri ile Kur´ân-ı Kerîm nazmını karşılaştırmış, bu konuda geniş bilgiler vermiştir.[4]
3- İbnul-Mu´tezz, Ebu´l-´Abbâs Abdullah b. el-Mu´tezz b. el-Mütevekkil b. el-Mu´tesım (ö.296/909), Büyük bir edîb ve şâir olan Îbnu´l-Mu´tezz, aynı zamanda en büyük arap edebiyatçılarından biridir. Divânı ve bir çok eserinden başka «Kitâbü´1-Bedî1» isminde bir eseri vardır. Bu eserinde Câhiliyye devrinden itibaren arap şâirlerinin edebî san´atlan şiirlerinde kullandıklarını ısbatlamıştır. Ayrıca Kur´ân-ı Kerîm ve Hadisi erdeki edebî sanatlara; sahabe ile diğer arapların belagatla ilgili sözlerine de işaret etmiş, Belagat ilmini geniş bir tasnife tabi tutmuş ve konuyla ilgili tenkidlerde bulunmuştur. Özetle İbnu´l-Mu´tezz´in bu eseri, Bedi´ ilminde yazılan ilk eser olduğu kabul edilmektedir.[5]
4- İbn Cinnî, Ebu´1-Feth Osman b. Cinnî el-Mevsılî (0.392/1002), «Sırru´s-sınâ´a» ismindeki eserinde bazı edebî konulan ele alarak incelemiş ve bu konuda geniş bilgiler vermiştir.[6]
5- Ebû Hilâl el-´Askerî (0.395/1005), Bu müellif, «Kitâbu´s-sına´ateyn», «Cemheretül-emsâl» ve «Dîvânü´l-me´ânî» adlı eserleri te´lif etmiştir. Müellif, «es-Sma´ateyn» ismindeki eserini, kendinden önce nesir ve şiirle ilgili yazılmış meşhur ediplerin eserlerini okuyarak te´lif etmiştir. Ebû Hilâl, bu eserinde, kendinden önce yazılmış eserlerde, belagatla ilgili eksik bilgileri tamamladığını ve hatalı kısımları da düzelterek konuyla ilgili detaylı bilgiler vererek bu kitabım meydana getirdiğini belirtmektedir. Ona göre Yüce Allah´a imandan « sonra en önemli ilim, Arap edebiyatını ve belagat ilmini öğrenmektir. Çünkü bu ilmi bilmeyen kimse, Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî bilgileri anlayamaz.[7] Müellif, bu eserinde, me´ânî, beyân ve bedî´ ilimlerini ve diğer edebî bilgileri dokuz bölümde inceleyerek gerekli tenkidlerde bulunmuştur.[8]
6- el-Hasan b. Reşîk el- Kayravânî (0.463/1071) «el-´Umde», ismindeki eserinde Arap şiirini edebî açıdan incelemiştir. Ona göre şiirler, en güzel sözlerdir. Kur´ân, şiir olmadığı halde, şiirin güzelliğini ısbatlamak için nesir şeklinde inmiştir. Şâir ve hatipleri, kendi benzerini getirmekten aciz kılmıştır. Kitabının otuzbirinci bölümünden yetmişinci bölümüne kadar yaklaşık otuz bölümde, belâ-ğat ve beyân ilimlerini ele alarak incelemiştir.[9] Müellif, «el-´Umde» de, Kur´ân-ı Kerim, Hadis ve büyük sahabenin sözlerinden örnekler vererek bunları, edebî açıdan açıklamıştır. [10]
Bazı müellifler de me´ânî ilmi ile ilgili yazdıkları eserlerinde, edebî tenkide daha fazla önem vermişlerdir. Burada bu müelliflerin, bazılarından ve eserlerinden kısaca bahsetmekle iktifa edilecektir.
a- Kudâme b. Ca´fer (Ö.337/948) .
Kudâme, Yunan kültüründen oldukça etkilenmiş, «Nakdu´ş-şi´r» ismindeki eserinde daha önceki müelliflerin, mâna açısından şiirin orijinal ve değersiz kısmından bahsetmediğini belirterek edebî açıdan şiir üzerinde durmuş, Mantık ve Felsefî kurallara uygun tenkidlerde bulunmuştur.[11]
b- el-Âmidî, Ebu´l-Kâsım el-Hasan b. Bişr el-Âmidî (Ö.370/980).
el-Âmidî, Arap edebiyatı tarihinde en büyük ten-kidçilerden sayılır. Yazdığı kitaplann çoğunu tenkid konusuna tahsis etmiştir. Önemli eserlerinden bazıları şunlardır: İbn Tabâtabâ´nin «´Iyârü´ş-şi´r» ismindeki eseri üzerine yazdığı « Kitâbü Islâhı mâ fî ´Iyâri´ş-Şi´r», ve şiir tenkidi ile ilgili «Kitâb fî tebyîni ğalati Kudâme» ve Ebû
Tenraıâm (ö.231/846) ile el-Buhtürî (ö.284/898) nin şiirlerini karşılaştırmak suretiyle yazdığı «el-Müvâzene beyne şi´r Ebî Temmâm ve´1-Buhtürî» adındaki tenkide dair eseridir. el-Âmidî, kitaplarında, Kur´ân-ı Kerim ve Arap edebiyatındaki edebî sanatları da inceler.[12]
c- el-Kâdî Ali b. Abdilazîz b. el-Hasan el-Cürcânî (0.392/1002).
Cürcânî, « el-Visâta beyne´1-Mütenebbî ve husû-mih» ismindeki eserinde, Mecaz, teşbih, mutabakat ve
cinas gibi konularda tenkidlerde bulunmuştur.[13]
d- el-Hâtemî, Ebû Ali b. el-Hasan b. el-Muzaffer el-Hâtemî (0.388/ 998).
el-Hâtemî, büyük edebiyatçı, tenkidçi ve luğat âlimidir. « Hilyetü´l-muhâdara» ismindeki kitabı en geniş eseridir. Bu eserde, birçok şairin şiirini tenkid ettiği gibi îcâz, itnâb, isti´âre, teşbih, taksim, tersi´, muvazene, mukabele, iltifat v.s. edebî san´atlan da ele alarak işlemiştir.[14]
e- Şihâbüddîn Mahmûd el-Halebî (6.725/ 1325).
Bu müellif, birçok eseriyle birlikte «Hüsnü´t-tevessül ilâ sınâ´ati´t-teressül» adındaki kitabını yazmıştır. Bu eserinde, belagat ilminin ince nüktelerini ve Kur´ân-ı Kerîm ile hadislerdeki edebî san´atlara işaret etmiştir.[15]
C- Belagat İlmini, Tefsir İçinde Ele Alan Bazı Önemli Müellifler Ve Teliflerine Gelince Bunları Da Şöyle
Özetleyebiliriz:
1- ez-Zemahşerî (6.538/1143), «el-Keşşâf» ismindeki tefsirinde belagatla ilgili konuları işlemiştir.[16]
2- et-Tûfî el-Bağdâdî, Süleyman b. Abdilkavî b. Abdilkerîm (6.716/1316).
et-Tûfî, «el-İksîr fî ilmi´t-tefsîr» ismindeki eserini te´lif etmiştir. Tefsîr usûlü ve Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî bilgileri ihtiva eden bu eser, bir giriş ve üç bölümden ibarettir.[17]
Ayrıca Muhammed Ali Sâbûnî «Safvetü´t-tefâsîr» ismindeki tefsirinde Kur´ân´daki edebî san´atlan incelediği gibi, birçok edîb müfessir de belagatla ilgili «Beyânu´l-Kur´ân», «Ma´âni´l-Kur´ân», «İ´câzu´l-Kur´ân» ve « Mecâ-zu´1-Kur´ân» gibi isimlerle çeşitli eserler te´lif etmiştir.[18]
D- Luğatla İlgili Kitabında Belagatla İlgili Konuları Ele Alan Müellif Ve Eseri:
ez-Zemahşerî (6.538/1143), bu müellif, «Esâsü´l-belâğe» ismindeki alfabetik lugatmda belagatla ilgili konulan işlemiştir.[19]
E- Müstakil Olarak Belagatla İlgili Eser Yazan Bazı Müellifler Ve Te´lifleri:
1- İbn Sinan el-Hafâcî Abdullah b. Muhammed
(0.446/1054). Bu zât, büyük bir âlim, şâir ve edebiyatçıdır. Hicrî 454 tarihinde «Sırrii´l-belâğe» ismindeki eserini te´lif etmiştir. Bu kitabını, Arap edebiyatını ve fesahati (açık-seçik konuşmayı) öğrenmek için te´lif ettiğini belirtmiştir. Ona göre Arap edebiyatını, bilmenin iki faydası vardır: Bunlardan; Birincisi,, edebî san´atları, öğrenmek ve onları öğrenmektir. Çünkü o, her edebiyatçının bu san´atları bilmesinin gerektiği kanaatindedir. İkincisi; Kur´ân-ı Kerimi, hadisleri ve diğer dinî ilimleri anlamaktır. Müellif, bu eserinde, fesahat ve belagatla ilgili bilgiler verir.
Ancak el-Hafâcî, eserinde, me´ânî ilmiyle ilgili konulan, biraz karışık işlemiştir. Şöyleki üç bölüm halinde te´lif ettiği eserinin birinci bölümünde, yalnız başına kelimelerin fesahatini, ikinci bölümünde cümlede kullanılan kelimelerin birbiriyle uyumunu ve üçüncü bölümde de mâna açısından kelimeleri incelemiştir.[20]
2- Abdü´l-Kâhir b. Abdirrahmân b. Muhammed el-Cürcânî (ö. 471/1078),
«Delâilü´l-i´câz» ve «Esrârü´l-belâğa» ismindeki eserlerin müellifi Abdü´l-Kâhir, Arap dilinin büyük sîmâlanndan olduğu gibi, aynı zamanda belagat ilminin esâslarını tesbit eden en büyük edebiyat bilginlerin-dendir.
3- Fahreddîn er-Râzî (ö.606/1209), «Nihâyetü´l-îcâz fi dirâyeti´l-i´câz» [21]
4- es-Sekkâkî, Yusuf b. Ebî Bekr (0.626/1229), «el-Miftâh fi ilmeyi´l-Me´ânî ve´1-Beyân».[22] Sekkâkî, «Miftâhu´l-´ulûm» ismindeki eserinin üçüncü bölümünde «Belagat» ilmini sistemli bir şekle koymuştur.[23]
5- İbnü´1-Esîr, Ziyâuddîn b. el-Esîr el-Cezerî (0.637/1239),
İbnü´1-Esîr, Edebiyatla ilgili, «el-Câmi´ul-kebîr», «el-Meselü´s-sâir», «el-Bürhân fi ilmi´l-beyân» gibi bir çok eseri telif etmiştir. Bu eserlerinde Kur´ân-ı Kerîm´deki edebî sanatları işlemiştir.[24]
6- el-Hatîb el-Kazvînî (0.739/1338), «et-Telhîs» ve « el-îzâh» [25]
7- Allâme Adududdîn Abdurrahmân b. Ahmed el-İcî (0.755/1354), Miftâh´ın üçüncü bölümünü özetleyerek «el-Fevâidü´1-ğiyâsiyye» ismindeki değerli eserini yazmıştır.[26]
8- Behâüddîn es-Sübkî (0.773/1371), «Arûsü´l-efrâh».[27]
9- Sa´deddîn Mes´ûd b. Ömer et-Teftâzânî (0.791/1389), «el-Mütavvel ´ala´t-Talhîs», «Muhtesarü´l-me´ânî».[28]
10- Seyyid Şerif el-Cürcânî´nin (816/1413) , « el-Misbâh»ı bu eser, es-Sekkâkî´nin «Miftâhu´l-´ulûm» ismindeki eserinin üçüncü (belagat) kısmının en önemli şerhlerinden biridir. [29]
11- Ali el-Cârim ve Mustafâ Emîn,«el-Belâğatül-vâzıha» ismindeki eseri, belagat ilminin en önemli modern teliflerinden biridir.
Türkçemizde bu konuyla ilgili az sayıda eser bulunduğu için ve Kur´ân-ı Kerim´e hizmet amacıyla bu kitabın ilaveli tercümesi uygun görüldü.
Bu küçük eser tercüme edilirken takip edilen metod, özetle şöyledir: Önce kitap, açık bir uslûbla türkçeye tercüme edildi. Her konuda köşeli parantez içinde bazı ek misâller verildi. Âyetlerin Kur´ân-ı Kerîm´deki yerlerine işaret edildi ve hadislerin tahrici yapıldı. Bu çalışma esnasında; tavsiyelerinden istifâde etiğim M. Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden; Doç. Dr. Sadreddin Gümüş, Yrd. Doç. Dr. Halit Zevalsiz ve Dr. Nedim Yılmaz´a teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca kitabın yayınlanmasında yardımcı olan M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayın Müdürü Mehmet Kılıç Bey´e ve diğer görevlilere teşekkür ederim.
Kur´ân-ı Kerime bir nebze hizmet etmişsem kendimi bahtiyar hissedeceğim.
Kitapla ilgili tenkidlerin yazılı olarak bildirilmesini rica eder, yapıcı tenkidlere şimdiden teşekkür ederim. Hizmet bizden başarı Allah´tandır.
20 Mayıs 1993 - İstanbul / Ümraniye
M. Ü. İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belâğati
Öğretim Görevlisi Dr. Nusrettin BOLELLİ [30]
Önsöz
Rahman ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Hamd, o Allah´a mahsustur ki, edebiyatçıların ifâdesi onun âyetlerinin mânalarını kapsamaktan ve dilleri onun eşsiz edebî san´atlarım açıklamaktan âciz kalmıştır.
Belagatın iki tarafı sayılan icaz (sözü kısaltma) ve itnâb ( sözü uzatma)´ı bilen Peygamberimize, doğru yolu gösteren, hakikata, mecazı katan onun âlına ve ashabına salât ve selâm olsun.
Bu kitap, belagat ilminin üç ayrı şubesi olan «beyân, meâni ve bedî´» hakkında yazılmış olup kolay ve rahatça anlaşılan, usandırıcı uzatma kusuru ve mânayı bozan kısaltma gibi ayıplardan beri olan bir kitaptır. Bu kitabı te´lif ederken en kolay tertip şekli ile en açık üslûbu takip ettik. Belagat ilminin kaidelerinin özetini ve bu ilmin ana konularını bu kitapta topladık.
Fazla uzatmamak amacıyla herhangi bir problemi çözmek veya uzun bir konuyu, özetlemek veyahut kısa bir konuyu tamamlamak için talebelerin değerli vakitlerini harcamalarını önlemek gayesiyle bu kitapta, onların fazla ihtiyaç duymadıkları birçok faydalı bilgiler bile zikredil-memiştir.
Böylece «nahiv için yazılan ders kitaplarıyla birlikte» bu kitapla, Ortaokul ve Lise sınıflarında okutulan arapça derslerinin ilk basamağı tamamlanmış oldu.
Yaptığımız bu hizmetlerdeki şeref ve üstünlük payesi, şerefçe yüce olan iki emîr ve fazitletce üstün sayılan iki mükemmel insan olan ve memlekete yaptığı, hizmetlerden dolayı istirahat edemeyen ve memleketin menfaati uğrunda ayakta hazır bekleyen Maârif Bakanı, şefkatli Mehmet Zeki Paşa ile Maârifin doğru bir metod üzere ilerlemesi hususunda büyük bir beceri ve hüner sahibi olan ve Mâarif işlerini tam rayına oturtan Maârif Bakanı yardımcısı saâdetli Yakûb Ertin Paşa´ya aittir. Çünkü bu her iki zat, bu faydalı metodu ortaya koymamız ve yeni usûlü takip etmemiz için bize yol gösterdiler.
Hazırlayanlar: Hafni Nâsıf
Muhammed Diyâb Sultân Muhammed Mustafa Tamum[31]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 1-2.
[2] Abdulkâdir Hüseyin, el-Muhtasar fi târîhi´l-belâğe, s. 53-61.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 2.
[3] Bkz. el-Câhız, el-Beyân ve´t-Tebyîn, I, 8, 20, 65, 69, 75,
83, 94, 96, 97, 99, 104, 113, 115, 116, 162, 137, 138, 144, 161, 162, 191, 240, 272, 274, 284, 378; II, 148, 270, III, 13-28; IV, 55; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 85- 96.
[4] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 62-71.
[5] Bkz. Îbnü´l-Mu´tezz, Kitâbü´1-Bedî´, s. 1, 3, 58; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 97-100; Kâtib Çelebî, Keşfü´z-zünûn, I, 233; Gümüş Sadrettin, Seyyld Şerif Cürcânî, s. 55-56.
[6] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 72- 82.
[7] Ebû Hilâl el-Askerî, es-Sınâ´ateyn, s. 13, 16.
[8] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 101-114
[9] Ibnü Raşîk, el-´Umde, I, 245, 254, 257.
[10] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 132-148.
[11] Kudâme b. Ca´fer, Nakdu´ş-şi´r, 25, 66, 93,102, 109,123, 149,150, 167,194-205 vd.; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 151-159.
[12] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 160-176.
[13] el-Cürcânî, el-Visâta, s. 40-44, 471, 472; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 177-180.
[14] el-Hâtemî, HHyetü´I-muhâdere, I, 75,80, 124, 130,136,139, 142, 147, 152 v.d.; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e, s. 181-193.
[15] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 238- 244.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 2-6.
[16] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 197-199.
[17] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 220- 237.
[18] İbn Nedîm, el-Fihrjst, s. 51 vdd.; Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 55.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 7.
[19] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 197-199.
Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 7-8.
[20] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 115-131.
[21] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 199.
[22] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 200.
[23] A. Şhaade, Belagat, İA. II, 464, vd.; Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 57.
[24] İbnü´1-Esîr, el-Câmi´u´l-kebîr, s. 3, 6, 21, 26, 30, 33, 64,68, 73, 78, 82, 91, 98-108, 253, 256, 263, 265, 270, 272, 273; Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 202-219.
[25] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 200; F. Krenckovv, Sekkâkî, İA, X, 238.
[26] Taşköprizâde, Mevzuât,I, 240; Gümüş Sadreddin, Seyyid Şerif Cürcâni, s. 57.
[27] Abdulkâdir Hüseyin, a.g.e., s. 201.
[28] Kehhâle, Ömer Rızâ, Mu´cemü´I-müellifîn, XII, 228; İA, XII, 1,119.
[29] Gümüş Sadrettin, Seyyid Şerif Cürcânî, s. 164-167.
[30] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 8-11.
[31] Dr. Nusrettin Bolelli, Belâğat, M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 13-14.
KUR´AN İLİMLERİ-BELAGAT
- Yeni Baskının Önsözü(Dr.Suphi es-Salih)
- Kur´an ve Vahiy
- Kur´an Tarihi
- Kur´an İlimleri
- Tefsir ve İ´caz
- Sonuç
- Bibliyografya
- Belagat ( Mütercimin Önsözü )
- Belagat İlmi
- Me´ânî İlmi
- Beyan İlmi
- Bedi´ İlmi
- Kur´an Edebiyatı
- Beyan İlmi
- Me´ânî İlmi
- Temenni
- Nida
- Kasr (Tahsis Etmek)
- Vasıl ve Fasıl
- İcaz,İtnab ve Müsavat
- Zikretmek ve Hazfetmek
- Takdim ve Te´hir