Hacda Vekâlet
1361 - Soru: Hacca gitmeye mali kudreti olup da sıhhat bakımından muktedir olamayan kimseler, vekil gönderiyorlar. Hiç hacca gitmemiş bir kimse, başkasına vekaleten hacca gidebilir mi ve kadın erkeğe, erkek de kadına vekil olabilir mi?
Cevap: Bir kimsenin kendisine bedel olarak bir şahsı gönderebilmesi için, kendisinin, gidip gelmesine engel olacak derecede hasta olması ve bu hastalığın hayatı boyunca iyileşme ümidi olmaması lazımdır. Ancak bu takdirde vekil göndermesi caizdir. Hiç hacca gitmemiş bir kimsenin vekil gönderilmesi, Hanefi mezhebine göre caizdir. Kadının erkeğe vekalet etmesi, kerahetle caizse de vekil olacak şahsın erkekler arasından seçilmesi evla görülmektedir. Zira kadın, telbiyede sesini yükseltemez, remel ve hervele yapamaz. Bu sebeple kadının vekalet etmesinde kerahet görülmektedir. (Büyük İslam İlmihali, hac bahsi, mad. 82)
1362 - Soru: Bir kimsenin annesi veya babası, hayatta iken hacca gidemese, bunlar öldükten sonra oğlunun bunlar adına hac yapması doğru olur mu?
Cevap: Şayet anne veya babası kendisi için hac yapmasını vasiyet etmiş ise, yapılacak hac farz yerine kaim olur. Böyle bir vasiyet yok ise, yapacağı hac, inşaallah onun borcunun ödenmesine kafi gelir. Vasiyet etmiş olması halinde, miras taksim edilmezden önce, hac masrafı olarak para ayrılır, daha sonra miras taksim edilir. Vasiyet yoksa, varislerin içinden itiraz edenin hissesinden bir şey alınamaz. Geri kalanlar veya haccı yapmak isteyen oğlu, kendi cebinden yapacağı masrafla hac yapabilir.
1363 - Soru: Bir kimse, bu seneki hac ayında, bir Müslüman yerine vekaleten hac yaptığı gibi, iki veya daha fazla Müslümanın hac hususunda vekilliğini yapabilir mi?
Cevap: Bir kimse aynı hac yılında ancak bir şahıs için vekalet yapabilir. Birden fazla kimse için asla vekalet caiz olmaz. Şayet böyle bir şeye cür'et gösterirse, kimin için niyet etti ise onun adına hac yapmış olur; geri kalanın parasını geri vermek icap eder. Şayet her ikisi adına hacca niyet etmiş ise hiçbiri için hac sahih olmaz.
1364 - Soru: Ailem de benimle beraber, (ölmüş annesi için) vekaleten hac yapabilir mi?
Cevap: Evet, ailen annesi adına hac vazifesi yapabilir. Ancak onun masrafının kendi malından veya sizin tarafınızdan karşılanması gerekir. Bedel gittiğiniz şahsın verdiği paradan ona sarf edemezsiniz.
1365 - Ali Efendi Fetvalarından: "Özrü, ölümüne kadar devam edecek durumdaki bir kimse, başkasını (kendi adına) hacca gönderdikten sonra ölecek olsa, üzerinden hac farizası düşmüş (ödenmiş) olur" (H.Ec. 1/24)
1366 - Ali Efendi Fetvalarından: "(Vekil olarak) hacca gönderilen kimseye verilen paradan bir miktar artsa, hactan sonra onu varislere geri vermek lazım gelir" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Hac, bir ibadet olduğundan, vekaleten gördürülmesi halinde bir ücret tesbit edilemeyeceği gibi, vekilin elinde artmış bulunan paranın sahibine geri verilmesi gerekir. Meğer ki o kimse bunu almayıp o şahsa hibe etmiş bulunsun.
1367 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kendisi için hac yapmamış bulunan bir kimseyi (vekil olarak) hacca gönderme caiz olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Şafii mezhebine göre, vekil olacak şahsın daha önce kendisi için hacca gitmiş olması şarttır. Hanefi mezhebinde ise hacca gitmemiş bir şahsın vekil olarak hacca gönderilmesi caizdir. Bu müsaade bulunmakla beraber, hacca gitmiş bir şahsın gönderilmesi evladır. Zira iki mezhep imamının ihtilafından kurtulmuş olmak için ihtiyatla hareket etmek daha münasiptir.
1368 - Ali Efendi Fetvalarından: Bedel olarak hacca gönderilen kimsenin haccı tamamladıktan sonra memleketine dönmeyip Medine-i Münevvere'de mücavir kalması caiz olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Kendi adına vekil gönderen şahsın veya veresesinin, vekile yükledikleri vazife, hac ile alakalı işlerin tamamlanması ve Medine ziyaretinin yapılması ile son bulur. Vekil olan şahsın, kendini hacca gönderen kimsenin memleketine kadar dönme mecburiyeti yoktur. Dilerse Mekke veya Medine'de mücavir kalabilir.
1369 - Netice Fetvalarından: "Bedel olarak hacca gidip, başkasına hac yaptırmaya mezun olmayan kimse, bir yerde hasta olup da başkasını hacca gönderse caiz olmaz" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Vekil olacak kimse, kendisini hacca gönderecek şahısla konuşur iken, hastalık veya hapsolunmak gibi bir sebeple yolda kalması halinde, bir başkasını vekil edip hacca göndermek için izin almalıdır. Böyle bir müsaade almamış ise, hastalık gibi bir mazeret sebebiyle başkasını vekil kılıp haccı devam ettirmesi caiz olmaz.
1370 - Netice Fetvalarından: "Ölenin malının üçte birinden bedel olarak hacca giden Zeyd, bir mahalde ölüp, para da kaybolsa, geri kalan malın üçte birinden (Zeyd'in) vefat ettiği yerden bir başkasını (bulup) göndermekte mirasçılar vasiyi men edemez" (H.Ec. c. 1/24)
1371 - Netice Fetvalarından: "Kendisine hac farz olan kimse, bedel olarak bir kimsenin hacca gönderilmesini vasiyet edip, öldükten sonra vasi tayin edilen kimse bir kadını (hacca) gönderse caiz olur" (H.Ec. c. 1/24)
Açıklama: Kadının vekil olarak hacca gönderilmesi caiz ise de erkeğin gönderilmesi evladır. Çünkü kadın, telbiyede sesini yükseltemez, remel ve hervele yapamaz ve adet gününe rastlayacak olursa veda tavafı yapamaz.
1372 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hacdan aciz olup kendinden (bedel) hac etmek üzere gönderdiği kimse de hac (vazifesini ifa) edip (dönse, amir durumundaki şahıs), aczi devam etmekte iken vefat etse, farz (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. c. 1/24)
1373 - Behce Fetvalarından: "Üzerine hac farz olan bir kimse haccı eda etmeyip, vasiyet de etmeden vefat etse, varisleri (onun adına) bir kimseyi hacca gönderseler, ölen kimseden hac sakıt olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Zengin bir mü'min, hac yapmaya fırsat bulamadan vefat edecek durumda olsa, vasiyeti ihmal etmemelidir. Şayet buna da imkan bulamadan ölürse, varislerinin yaptıracakları hac ile, ölen kimsenin üzerinde borç bulunan haccın ödenmesi Allah'ın (cc) kereminden umulur.
1374 - Bedeni gücünü tamamen kaybetmiş bulunan bir ihtiyar, (kendi adına) başkasını hacca gönderse ve (ihtiyarlık sebebiyle olan) aczi de ölümüne kadar devam edecek olsa, hac farizası üzerinden sakıt olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: İhtiyarlık, kişinin hacca gidip gelmesini önleyecek dereceye ulaşmadıkça vekil gönderilmesi caiz olmaz. Fakat pir-i fani durumuna gelen ve takatının tamamını yitirmiş bulunan bir kimsenin, ehil bir kimseyi göndererek üzerindeki haccı vekaleten yaptırması caiz olur.
1375 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hac (yaptırıvermek) için vasi tayin olunan kimse, başkasını hacca göndermeyip, kendisi (ölen kimse adına) hac yapacak olsa caiz olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Vefat eden kimse, vekil olacak şahsı tayin etmeden, sadece vekaleten hac yaptırılmasını vasiyet etmiş olursa; vasi, dilerse kendisi bu vazifeyi yapabilir, dilerse münasip bir kimseyi göndermek suretiyle vasiyetini yerine getirir.
1376 - Netice Fetvalarından: "Vasiyet edilen paradan noksan verilecek hacca (vekil) gönderilen kimse, verilen paranın yetmemesi sebebiyle, elinde bulunan paradan daha fazla harcarsa (veresenin yanlarında) alıkoydukları paradan almaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 1/24)
1377 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Varisler, (vekil olarak) hacca gönderilen kimseye, "Sen haccı eda etmedin, para elinde kaldı (onu geri) ver" derse, üzerine parayı ödemenin lazım gelmeyeceği, yemin etmesi ile tasdik olunur" (H.Ec. 1/24)
1378 - Feyziye Fetvalarından: "Vefatımdan sonra, malımdan şu kadar lira ile hac yapılsın, diye vasiyet edip bunu yapmak için oğlu Amr'ı vasi tayin etse, daha sonra da vefat etse, varisler Amr'ı bu vazifeyi yerine getirmekten engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olmazlar" (H.Ec. 1/24)
1379 - Behce Fetvalarından: "Vefat ettiğim sene (benim için) hac yapılsın diye vasiyet etse, seçilen vasi, o sene hac yaptırmayıp gelecek sene ifa ettirmiş olsa, ölen kimsenin hac borcu (üzerinden) düşmüş olur" (H.Ec. 1/25)
1380 - Netice Fetvalarından: "Ölen kimsenin malının üçte birinden bedel olarak hacca giden kimse, veresenin rızaları ile (paranın) fazlasını kendisi için alsa ve kendi nefisine hibe etse, o fazlalık tıyb (ve helal) olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Vekil olarak hacca gönderilen kimseye, "Bu verilen paradan artan olursa nefsine hibe etmeye salahiyet verdik" gibi bir ifade ile vekalet verilmiş ise, vekil, artan parayı kendine alabilir. Aksi halde, onu varislere ödemesi gerekir.
1381 - Behce Fetvalarından: "Vasi seçilmiş bulunan bir kimse, ölen şahıs tarafından, hac işi kendisine vasiyet olunan adamdan gayrisini hacca göndermeye kadir olamaz" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Bedel gönderen şahıs, hayatta iken kendisine vekil olarak kimin gönderileceğini tesbit ve emretmiş ise, vasi bunu bırakıp başka şahsı hacca göndermeye salahiyetli değildir.
1382 - Behce Fetvalarından: "Hac yaptırılması için vasiyet ettiği para, (o kimsenin) memleketinden gönderilecek vekilin masraflarına yetmese, kafi gelebilecek bir yerde vekil gönderilir" (H.Ec. 1/257)
Soru: Ben bir defa hac farizasını ifa ettim. Şimdi bazı kimseler, önümüzdeki hac mevsiminde beni bedel olarak göndermek istiyorlar. Bunlarla para cihetinden ne gibi bir pazarlık etmeli ki benim haccım tam manası ile makbul olsun ve gönderenlere karşı haklı kalmayayım?
Cevap: Bedel gideceğiniz kimseyle, yapacağınız hac vazifesi için pazarlığa girişmek doğru değildir. Ancak, şahsınızın gidip gelmesi için, resmi veya hususi masraflara karşılık olmak üzere bir hesap yapılmalıdır. Kendi paranızı harcar gibi davranıp, aşırı israf yapmadan yemenize ve içmenize sarfedersiniz ve artarsa vekil gönderene iade edersiniz.
1383 - Soru: Ben vekil olduğum için başkaları ile arkadaş olup, onlarla bir arada yiyip içebilir miyim?
Cevap: Hissenize düşen kadar masrafa katılmak üzere, arkadaşlarınızla beraber yiyip içebilirsiniz.
1384 - Soru: Beni bedel gönderen kimselerden ayrıca bir ücret talep edebilir miyim?
Cevap: Hac vazifesi bir ibadettir. Bu iş için adam kiralamak ve nefsinizi bu hizmet için başkasına kiralamak ve buna karşılık ücret almak caiz olmaz.
1385 - Soru: Kadınlar farz olan bir hac için vekil gönderebilir mi?
Cevap: Sıhhati yerinde oldukça vekil göndermesi caiz olmaz. Ancak zamanımızdaki olağanüstü izdihamdan dolayı, kadınların mahzursuz tavaf yapmaları ve tehlikesiz şeytan taşlama işini yerine getirmeleri imkansız denecek kadar zordur. Böyle olunca vekil gönderebilirler.
Cevap: Bir kimsenin kendisine bedel olarak bir şahsı gönderebilmesi için, kendisinin, gidip gelmesine engel olacak derecede hasta olması ve bu hastalığın hayatı boyunca iyileşme ümidi olmaması lazımdır. Ancak bu takdirde vekil göndermesi caizdir. Hiç hacca gitmemiş bir kimsenin vekil gönderilmesi, Hanefi mezhebine göre caizdir. Kadının erkeğe vekalet etmesi, kerahetle caizse de vekil olacak şahsın erkekler arasından seçilmesi evla görülmektedir. Zira kadın, telbiyede sesini yükseltemez, remel ve hervele yapamaz. Bu sebeple kadının vekalet etmesinde kerahet görülmektedir. (Büyük İslam İlmihali, hac bahsi, mad. 82)
1362 - Soru: Bir kimsenin annesi veya babası, hayatta iken hacca gidemese, bunlar öldükten sonra oğlunun bunlar adına hac yapması doğru olur mu?
Cevap: Şayet anne veya babası kendisi için hac yapmasını vasiyet etmiş ise, yapılacak hac farz yerine kaim olur. Böyle bir vasiyet yok ise, yapacağı hac, inşaallah onun borcunun ödenmesine kafi gelir. Vasiyet etmiş olması halinde, miras taksim edilmezden önce, hac masrafı olarak para ayrılır, daha sonra miras taksim edilir. Vasiyet yoksa, varislerin içinden itiraz edenin hissesinden bir şey alınamaz. Geri kalanlar veya haccı yapmak isteyen oğlu, kendi cebinden yapacağı masrafla hac yapabilir.
1363 - Soru: Bir kimse, bu seneki hac ayında, bir Müslüman yerine vekaleten hac yaptığı gibi, iki veya daha fazla Müslümanın hac hususunda vekilliğini yapabilir mi?
Cevap: Bir kimse aynı hac yılında ancak bir şahıs için vekalet yapabilir. Birden fazla kimse için asla vekalet caiz olmaz. Şayet böyle bir şeye cür'et gösterirse, kimin için niyet etti ise onun adına hac yapmış olur; geri kalanın parasını geri vermek icap eder. Şayet her ikisi adına hacca niyet etmiş ise hiçbiri için hac sahih olmaz.
1364 - Soru: Ailem de benimle beraber, (ölmüş annesi için) vekaleten hac yapabilir mi?
Cevap: Evet, ailen annesi adına hac vazifesi yapabilir. Ancak onun masrafının kendi malından veya sizin tarafınızdan karşılanması gerekir. Bedel gittiğiniz şahsın verdiği paradan ona sarf edemezsiniz.
1365 - Ali Efendi Fetvalarından: "Özrü, ölümüne kadar devam edecek durumdaki bir kimse, başkasını (kendi adına) hacca gönderdikten sonra ölecek olsa, üzerinden hac farizası düşmüş (ödenmiş) olur" (H.Ec. 1/24)
1366 - Ali Efendi Fetvalarından: "(Vekil olarak) hacca gönderilen kimseye verilen paradan bir miktar artsa, hactan sonra onu varislere geri vermek lazım gelir" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Hac, bir ibadet olduğundan, vekaleten gördürülmesi halinde bir ücret tesbit edilemeyeceği gibi, vekilin elinde artmış bulunan paranın sahibine geri verilmesi gerekir. Meğer ki o kimse bunu almayıp o şahsa hibe etmiş bulunsun.
1367 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kendisi için hac yapmamış bulunan bir kimseyi (vekil olarak) hacca gönderme caiz olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Şafii mezhebine göre, vekil olacak şahsın daha önce kendisi için hacca gitmiş olması şarttır. Hanefi mezhebinde ise hacca gitmemiş bir şahsın vekil olarak hacca gönderilmesi caizdir. Bu müsaade bulunmakla beraber, hacca gitmiş bir şahsın gönderilmesi evladır. Zira iki mezhep imamının ihtilafından kurtulmuş olmak için ihtiyatla hareket etmek daha münasiptir.
1368 - Ali Efendi Fetvalarından: Bedel olarak hacca gönderilen kimsenin haccı tamamladıktan sonra memleketine dönmeyip Medine-i Münevvere'de mücavir kalması caiz olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Kendi adına vekil gönderen şahsın veya veresesinin, vekile yükledikleri vazife, hac ile alakalı işlerin tamamlanması ve Medine ziyaretinin yapılması ile son bulur. Vekil olan şahsın, kendini hacca gönderen kimsenin memleketine kadar dönme mecburiyeti yoktur. Dilerse Mekke veya Medine'de mücavir kalabilir.
1369 - Netice Fetvalarından: "Bedel olarak hacca gidip, başkasına hac yaptırmaya mezun olmayan kimse, bir yerde hasta olup da başkasını hacca gönderse caiz olmaz" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Vekil olacak kimse, kendisini hacca gönderecek şahısla konuşur iken, hastalık veya hapsolunmak gibi bir sebeple yolda kalması halinde, bir başkasını vekil edip hacca göndermek için izin almalıdır. Böyle bir müsaade almamış ise, hastalık gibi bir mazeret sebebiyle başkasını vekil kılıp haccı devam ettirmesi caiz olmaz.
1370 - Netice Fetvalarından: "Ölenin malının üçte birinden bedel olarak hacca giden Zeyd, bir mahalde ölüp, para da kaybolsa, geri kalan malın üçte birinden (Zeyd'in) vefat ettiği yerden bir başkasını (bulup) göndermekte mirasçılar vasiyi men edemez" (H.Ec. c. 1/24)
1371 - Netice Fetvalarından: "Kendisine hac farz olan kimse, bedel olarak bir kimsenin hacca gönderilmesini vasiyet edip, öldükten sonra vasi tayin edilen kimse bir kadını (hacca) gönderse caiz olur" (H.Ec. c. 1/24)
Açıklama: Kadının vekil olarak hacca gönderilmesi caiz ise de erkeğin gönderilmesi evladır. Çünkü kadın, telbiyede sesini yükseltemez, remel ve hervele yapamaz ve adet gününe rastlayacak olursa veda tavafı yapamaz.
1372 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hacdan aciz olup kendinden (bedel) hac etmek üzere gönderdiği kimse de hac (vazifesini ifa) edip (dönse, amir durumundaki şahıs), aczi devam etmekte iken vefat etse, farz (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. c. 1/24)
1373 - Behce Fetvalarından: "Üzerine hac farz olan bir kimse haccı eda etmeyip, vasiyet de etmeden vefat etse, varisleri (onun adına) bir kimseyi hacca gönderseler, ölen kimseden hac sakıt olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Zengin bir mü'min, hac yapmaya fırsat bulamadan vefat edecek durumda olsa, vasiyeti ihmal etmemelidir. Şayet buna da imkan bulamadan ölürse, varislerinin yaptıracakları hac ile, ölen kimsenin üzerinde borç bulunan haccın ödenmesi Allah'ın (cc) kereminden umulur.
1374 - Bedeni gücünü tamamen kaybetmiş bulunan bir ihtiyar, (kendi adına) başkasını hacca gönderse ve (ihtiyarlık sebebiyle olan) aczi de ölümüne kadar devam edecek olsa, hac farizası üzerinden sakıt olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: İhtiyarlık, kişinin hacca gidip gelmesini önleyecek dereceye ulaşmadıkça vekil gönderilmesi caiz olmaz. Fakat pir-i fani durumuna gelen ve takatının tamamını yitirmiş bulunan bir kimsenin, ehil bir kimseyi göndererek üzerindeki haccı vekaleten yaptırması caiz olur.
1375 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hac (yaptırıvermek) için vasi tayin olunan kimse, başkasını hacca göndermeyip, kendisi (ölen kimse adına) hac yapacak olsa caiz olur" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Vefat eden kimse, vekil olacak şahsı tayin etmeden, sadece vekaleten hac yaptırılmasını vasiyet etmiş olursa; vasi, dilerse kendisi bu vazifeyi yapabilir, dilerse münasip bir kimseyi göndermek suretiyle vasiyetini yerine getirir.
1376 - Netice Fetvalarından: "Vasiyet edilen paradan noksan verilecek hacca (vekil) gönderilen kimse, verilen paranın yetmemesi sebebiyle, elinde bulunan paradan daha fazla harcarsa (veresenin yanlarında) alıkoydukları paradan almaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 1/24)
1377 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Varisler, (vekil olarak) hacca gönderilen kimseye, "Sen haccı eda etmedin, para elinde kaldı (onu geri) ver" derse, üzerine parayı ödemenin lazım gelmeyeceği, yemin etmesi ile tasdik olunur" (H.Ec. 1/24)
1378 - Feyziye Fetvalarından: "Vefatımdan sonra, malımdan şu kadar lira ile hac yapılsın, diye vasiyet edip bunu yapmak için oğlu Amr'ı vasi tayin etse, daha sonra da vefat etse, varisler Amr'ı bu vazifeyi yerine getirmekten engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olmazlar" (H.Ec. 1/24)
1379 - Behce Fetvalarından: "Vefat ettiğim sene (benim için) hac yapılsın diye vasiyet etse, seçilen vasi, o sene hac yaptırmayıp gelecek sene ifa ettirmiş olsa, ölen kimsenin hac borcu (üzerinden) düşmüş olur" (H.Ec. 1/25)
1380 - Netice Fetvalarından: "Ölen kimsenin malının üçte birinden bedel olarak hacca giden kimse, veresenin rızaları ile (paranın) fazlasını kendisi için alsa ve kendi nefisine hibe etse, o fazlalık tıyb (ve helal) olur" (H.Ec. 1/24)
Açıklama: Vekil olarak hacca gönderilen kimseye, "Bu verilen paradan artan olursa nefsine hibe etmeye salahiyet verdik" gibi bir ifade ile vekalet verilmiş ise, vekil, artan parayı kendine alabilir. Aksi halde, onu varislere ödemesi gerekir.
1381 - Behce Fetvalarından: "Vasi seçilmiş bulunan bir kimse, ölen şahıs tarafından, hac işi kendisine vasiyet olunan adamdan gayrisini hacca göndermeye kadir olamaz" (H.Ec. 1/25)
Açıklama: Bedel gönderen şahıs, hayatta iken kendisine vekil olarak kimin gönderileceğini tesbit ve emretmiş ise, vasi bunu bırakıp başka şahsı hacca göndermeye salahiyetli değildir.
1382 - Behce Fetvalarından: "Hac yaptırılması için vasiyet ettiği para, (o kimsenin) memleketinden gönderilecek vekilin masraflarına yetmese, kafi gelebilecek bir yerde vekil gönderilir" (H.Ec. 1/257)
Soru: Ben bir defa hac farizasını ifa ettim. Şimdi bazı kimseler, önümüzdeki hac mevsiminde beni bedel olarak göndermek istiyorlar. Bunlarla para cihetinden ne gibi bir pazarlık etmeli ki benim haccım tam manası ile makbul olsun ve gönderenlere karşı haklı kalmayayım?
Cevap: Bedel gideceğiniz kimseyle, yapacağınız hac vazifesi için pazarlığa girişmek doğru değildir. Ancak, şahsınızın gidip gelmesi için, resmi veya hususi masraflara karşılık olmak üzere bir hesap yapılmalıdır. Kendi paranızı harcar gibi davranıp, aşırı israf yapmadan yemenize ve içmenize sarfedersiniz ve artarsa vekil gönderene iade edersiniz.
1383 - Soru: Ben vekil olduğum için başkaları ile arkadaş olup, onlarla bir arada yiyip içebilir miyim?
Cevap: Hissenize düşen kadar masrafa katılmak üzere, arkadaşlarınızla beraber yiyip içebilirsiniz.
1384 - Soru: Beni bedel gönderen kimselerden ayrıca bir ücret talep edebilir miyim?
Cevap: Hac vazifesi bir ibadettir. Bu iş için adam kiralamak ve nefsinizi bu hizmet için başkasına kiralamak ve buna karşılık ücret almak caiz olmaz.
1385 - Soru: Kadınlar farz olan bir hac için vekil gönderebilir mi?
Cevap: Sıhhati yerinde oldukça vekil göndermesi caiz olmaz. Ancak zamanımızdaki olağanüstü izdihamdan dolayı, kadınların mahzursuz tavaf yapmaları ve tehlikesiz şeytan taşlama işini yerine getirmeleri imkansız denecek kadar zordur. Böyle olunca vekil gönderebilirler.
Hac
- Hac Nasıl Yapılır
- Kadının Mahremsiz Hacca Gitmesi
- Hacda Vekâlet
- Adetli (Hayızlı) Kadının Haccı
- Tavaf
- Şeytan Taşlama
Fetvalar
- Allah'a (cc) İman
- Cennet-Cehennem
- Mezhepler
- Kur'an Ayetleri
- Peygamberimiz (sav)'in Hayatı
- Abdest
- Gusül
- Teyemmüm
- Vücut ve Avret Yerlerinin Temizliği
- Beş Vakit Namaz
- Zekât
- Öşür
- Oruç Kimlere Farzdır?
- Hac
- Kurban Kimlere Vaciptir
- Yemin
- Nikâh
- Miras
- Karı-Koca Münasebetleri Cinsel İlişkiler
- Anne-Baba ve Çocuk İlişkileri
- Giyim kuşamla ilgili haramlar helaller
- Tedavi
- El öpmek
- Yüzük takmak
- Diş kaplatmak
- Kadınların özel halleri
- İçki
- Sigara haram mı mekruh mu?
- Kumar- şans oyunları
- Faiz
- Fotoğraf-resim
- Cincilik-Nazar-Muska-Cin-Şeytan
- Kıyamet alametleri
- Selam
- Tasavvuf ve tarikat
- Müdarebe ortaklığı
- Ziraat ortaklığı (muzaraa)
- Satış Satışın Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar
- Satışta kar oranı
- Sahih ve sahih olmayan satışlar
- Mal sahibinden izinsiz satış
- Satıştan vazgeçmek
- Kapora caiz mi?
- Haram olan şeyins satışı
- Satışta kefalet
- Satılan malık yok olması eksik olması
- Vadeli satış
- Götürü satış
- Kefalet
- Şahitlik
- Şahitliği kabul edilmeyenler
- Şahidde aranan şartlar
- Vekalet
- Vekalet için gerekli şartlar
- Vekil müvekkilin aksine hareket ederse
- Sarf ve sarraflık
- Hibe (bağış)
- Hibe edilen şey geri alınır mı?
- Vakıf
- İcare (kira)
- Kiralanan şeyden ne zaman ücret alınır?
- Kiracı sözleşmeye uyması
- Vedia (emanet)
- Komşuluk münasebetleri
- Yapılması ve kullanılması mekruh olan bazı şeyler
- Yenilmesi içilmesi kullanılması caiz olan bazı şeyler
- Bazı şeyler
- Sulama hakkı
- Gasb
- Başkasına zarar vermek
- Irkçılık
- Fetva ve Ifta İle Alâkalı Birkaç Söz
- İctihad ve Müctehidlik Şartları
- Müfti'nin Verdiği Fetva İle Kaadi'nin Vereceği Hüküm Arasındaki Fark
- NAFAKA
- Cinlerle ilgili meseleler
- DİŞ KAPLATMAK
- TALAK (BOŞANMA)
- Vadeli Satış
- BOŞANMA GEREKTİREN SÖZLER
- MİRAS-VASİYET-MİRAS TAKSİMİ
- SİGARA HARAM MI MEKRUH MU?
- TEDAVİ
- ÜÇ TALAK MESELESİ
- GİYİM KUŞAMLA İLGİLİ HELÂLLER-HARAMLAR
- İDDET