Ziraat ortaklığı (muzaraa)





Müzaraa, bir taraftan arazi, diğer taraftan çalışma olmak üzere ve bu husustaki şart ve rükünlere uygun olarak yapılan ortaklıktır. Bunlar, çıkan mahsule yarı yarıya, ikili birli gibi belirli bir nispet üzerinde karara bağlayabilirler.
Müzaraanın meşruiyeti Peygamber (sav) Efendimiz'in sünneti ile sabittir. Efendimiz (sav), Hayber halkına mahsulünün yarısını vermek üzere müzaraa akdi yapmışlardır. Bu hususa insanların ihtiyacı vardır. İmameyn'in içtihadı bu istikamettedir.
Müzaraanın rüknü dörttür: Arazi, tohum, iş ve ziraatte kullanılacak hayvanlardan ibarettir. Bugün, hayvanın yerine traktörü koyabilirsiniz.
Müzaraanın mahiyeti, bu dört rüknün bulunması ile tahakkuk eder. Bu rükünler muvacehesinde yapılacak bir müzaraada yedi şekil tasavvur edilebilir:
1 - Arazi ile tohum bir taraftan, iş görme ile hayvanlar diğer taraftan olmasıdır. (Bu müzaraa şekli sahihtir. Çünkü bunda iş üzerine kiralama yapılmış olur, hayvan ise iş görenin aletidir)
2- Arazi ile tohum ve hayvan bir taraftan, iş görme de diğer taraftan olmak üzere yapılan bir akiddir. (Bu şekildeki müzaraa da sahih olup, arazinin sahibi kendi aletleri ile iş görmesi için çalışacak olanı isticar etmiş olur)
3- Arazi bir taraftan; iş, tohum ve hayvan, diğer taraftan olmak üzere yapılan müzaraadır. (Bu şekilde müzaraa da sahihtir)
4- Arazi ile hayvan bir taraftan, iş ile tohum diğer taraftan olmak üzere yapılan sözleşmedir. (Bu müzaraa şekli fasiddir)
5- Arazi ile işçilik bir taraftan, tohum ile hayvan da diğer taraftan olmak üzere yapılacak sözleşmedir. (Bu şekil de fasiddir)
6- Arazi ile tohum ve işçilik bir taraftan, hayvan ise diğer taraftan olmak üzere yapılacak akiddir. (Bu şekil de fasiddir)
7- Arazi ile iş ve hayvan bir taraftan, tohum da diğer taraftan olmak üzere yapılacak sözleşmedir. (Bu şekil de fasiddir)
Müzaraa akdinin rüknü, icap ve kabulden ibaret olmak üzere ikidir. Arazi sahibi, çiftçiye hitaben, "Şu tarlamı, çıkacak mahsulün yarısı sana ait olmak üzere müzaraa cihetiyle sana verdim" dese, iş görecek olan da "Kabul ettim" veya "Razı oldum" 'dese, aralarında müzaraa akdi yapılmış olur.
Müzaraa'nın sıfatına gelince, tohum sahibi olmayan taraf hakkında, müzaraa akdinin ukud-i lâzimeden olmasıdır.
Müzaraa ortaklığının sahih olabilmesi için sekiz şart vardır. (Bunlar bulunmaz ise müzaraa fasid olur):
1 - Müzaraa akdini yapanların akıllı olmaları şarttır. (Ehliyeti haiz olmayan kimselerin hiçbir akdi sahih değildir. Müzaraaya ehliyet akıllı olmakla tahakkuk eder)
2- Ziraate yeterli bir müddetin dile getirilip tayin edilmiş olması şarttır. (Meselâ, bir sene, iki sene gibi bir zamanın belirtilmesi gerekir)
3- Müzaraa akdinde tohumun kimin tarafından verileceğinin açıklanması şarttır. (Tohumu kim tarafından verileceği belli olmazsa, iki taraf arasında anlaşmazlığa yol açar)
4- Müzaraa ortaklığında tarlaya ne ekileceğinin belirtilmesi veya çiftçiye ne dilerse ekme hususunda geniş salâhiyet verilmesi şarttır. (Zira, ümit edilen fayda tohuma göre değişir, hatta bazı tohum yere zararlı bile olur. Bu sebeple arazi sahibinin buna rıza göstermesi lâzımdır)
5- Müzaraada akdi yapanların çıkacak mahsuldeki hisselerinin yarı, ikili, birli gibi cüz'ü şâyi olarak tayini şarttır. (Eğer böyle bir hisse belirtilmeyecek olursa veya çıkacak mahsulden şu kadar kile diyerek kesin bir tayin yapılırsa müzaraa sahih olmaz)
6- Müzaraada arazinin ziraate elverişli olması şarttır. (Arazi taşlık veya çorak durumda olursa, ziraate elverişli değildir. Bu takdirde yapılacak müzaraa ise fasid olur)
7- Müzaraa ortaklığında ekilecek arazinin çiftçiye teslimi şarttır. (Zira, çiftçinin iş görebilmesi böyle bir teslime dayalı bulunmaktadır)
8- Müzaraa akdinin neticesinde hasılat meydana gelince, akdi yapanların ortak sayılmaları şarttır. (Çünkü müzaraa, başlangıçta icare, sonunda şirket mahiyetindedir)
İslâm fukahasının bu hususlar muvacehesinde verdikleri fetvalardan bazı örnekleri aşağıya alıyoruz:
2390 - Netice Fetvalarından: "Yer ve öküz Zeyd'in, tohum ve işçilik Amr'dan olmak üzere müzaraa akdi yapsalar, (bu sözleşme) fasid olduğu için, Amr yerin ve öküzün ecr-i mislini Zeyd'e verip mahsulü kendi zapt eder" (H.Ec. 2/158)
2391 - Ali Efendi Fetvalarından: "İşçilik, Zeyd'in; tohum, yer ve öküz Amr'ın olmak üzere müzaraa akdi yapsalar, lâkin Zeyd iş görmese, müzaraa akdi yapmıştık, diyerek Amr'dan bir şey almaya güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/158)
2392 - Behçe Fetvalarından: "Tohum, yer, öküz ve aletler Zeyd'in; işçilik Amr'ın olmak üzere müzaraa akdi yapılsa ve fakat müddet açıklanmasa sahih olmaz" (H.Ec. 2/158)
Açıklama: Fetvada belirtilen müzaraa tablosu, bu bahsin evvelinde gösterilen yedi şekilden ikincisine uygunluk arzettiği halde, akdin sahih olmamasının sebebi, müzaraa akdinin sahih olabilmesi ile alâkalı 8 şarttan ikincisine aykırılık gösterdiği içindir. Zira, "Ziraate yeterli bir müddetin belirtilmiş olması" şartı bulunmamıştır.
2393 - Netice Fetvalarından: "Yer ve tohum Zeyd'in, öküz Amr'ın, işçilik ise aralarında ortak olmak üzere müzaraa sözleşmesi yapsalar, fasid olması sebebiyle, Zeyd öküzün ve işçiliğin ecr-i mislini Amr'a verip mahsulün hepsini alır" (H.Ec. 2/158)
2394 - Ali Efendi Fetvalarından: "Yer Zeyd'in, tohum, işçilik ve öküz Amr'ın olmak üzere müzaraa sözleşmesi yapılsa, mahsul meydana geldiğinde Zeyd zor kullanarak tamamını almış olsa, Amr hissesini almaya güçlü (ve haklı) olur" (H.Ec. 2/158)
2395 - Behce Fetvalarından: "Yer Zeyd'in, işçilik, öküz ve tohum Amr'ın, çıkacak mahsul beraber (yarıya) olmak üzere müzaraa akdi yapılıp (tarla) işlense, (tohum) çimlendikten ve fakat harman olmazdan önce Zeyd vefat etse, varisler mahsulün yarısını alırlar" (H.Ec. 2/158)
2396 - Abdürrahim Fetvalarından: "Müzaraa akdi yapanlar, çıkacak mahsulün aralarında ne miktar taksim olunacağını açıklamasalar sahih olmaz" (H.Ec. 2/158)
2397 - Netice Fetvalarından: "İşçilik Zeyd'in; tohum, yer ve öküz Amr'ın olmak üzere müzaraa sözleşmesi yapsalar fakat mahsul olmasa, Zeyd iş gördüğü için Amr'dan bir şey almaya güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/158)
2398 - Behce Fetvalarından: "Fasid olan bir müzaraa akdinde, iş gören, bir miktar çalıştıktan sonra tohum sahibi ziraat yapmaktan çekinse, iş gören çalışmasının ecr-i mislini alır" (H.Ec. 2/158)
2399 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir öküz ile tarla ve işçilik Zeyd'in; bir öküz ile tohum da Hind'in olmak üzere müzaraa akdi yapılsa sahih olmaz" (H.Ec. 2/158)
2400 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, Amr ile ortak olduğu tarlaya buğday ekip (tohumlar) yetiştikten sonra, Amr, tohumunun yansının bedelini Zeyd'e verip ekin aralarında ortak olmak üzere karşılıklı razı olsalar, bu akid caiz olmaz" (H.Ec. 2/158)
2401 - Ali Efendi Fetvalarından: "Tarla ve tohum Zeyd'in işçilik ve öküz Amr'ın olmak üzere yarıya müzaraa akdi yapılıp saman konuşulmasa, saman da yarıya (taksim) edilir" (H.Ec. 2/158)
2402 - Ali Efendi Fetvalarından: "İşçilik ve öküz ile tohumun yarısı Zeyd'in, tohumun diğer yarısı ile tarla Amr'ın, çıkacak mahsul aralarında eşit olmak üzere müzaraa akdi yapsalar, Zeyd, tarlanın yarısının ecr-i mislini Amr'a verip çıkan mahsulün yarısını almaya güçlü (ve haklı) olur" (H.Ec. 2/158)
2403 Behce Fetvalarından: "Zeyd, Amr ile bir sene sonuna kadar müzaraa akdi yapsalar, sonunda çıkan mahsulü aralarında taksim ettikten sonra, yeni bir sözleşme yapmadan, önceki sözleşme gereğince Amr bir sene daha (tarlayı) işleyip mahsul yetişse, o beldenin âdeti bu şekilde ise, akid yapılmayan senenin mahsulü de akdi yapılmış bulunan senenin şartı üzerine aralarında taksim olunur" (H.Ec. 2/158)
2404 İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, Amr ile müzaraa akdi yaptıktan sonra, ekinin biçilmesi, dövülmesi ve savrulması Amr'ın üzerine olmak üzere şart kılınsa caiz olur" (H.Ec. 2/158)
2405 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Sahih olan müzaraa yer ve tohum Zeyd'in, öküz ve işçilik Amr'ın; yahut yer Zeyd'in, tohum, öküz ve işçilik Amr'ın veyahut da yer, öküz ve tohum Zeyd'in, sadece işçilik Amr'ın olandır. Bu (üç) şekilden başka yapılacak müzaraa akdi sahih olmaz" (H.Ec. 2/158)
2406 - Feyziye Fetvalarından: "Yer ve tohum olarak Zeyd ve Amr'ın, işçilik ve öküz Bekir'in olup mahsulün yarısı Zeyd ve Amr'in; diğer yarısı Bekir'in olmak üzere müzaraa akdi yapıp da Zeyd hissesini almadan vefat etse, mirasçıları alırlar" (H.Ec. c. 2/59)
2407 - Ali Efendi Fetvalarından: "Tohum Zeyd'in; yer, öküz ve işçilik Amr'ın olmak üzere müzaraa akdi yapılıp ekin olduğunda, Amr, Zeyd'in izni ile ekini kendi harmanında dövmekte iken, tecavüz (ve kusuru) olmaksızın ekin çalınmış olsa, Amr'ın ödemesi lâzım gelmez" (H.Ec. c. 2/159)
2408 - İbni Nüceym Fetvalarından: "İşçilik Zeyd'in; tohum, yer, öküz ve (işçilik için gerekli) aletler Amr'ın olup, çıkacak mahsul aralarında beraber (yarı yarıya) olmak üzere müzaraa akdi yapsalar, mahsul meydana geldikten sonra, haksızlık yapmak isteyen Bekir, o mahsulü hayvanlarına yedirse Amr hissesini Bekir'den tahsil eder." (H.Ec. c. 2/159)
2409 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, mülkü olan bahçesini yetmiş seneden beri bir sudan nöbet ile sulayıp geldiği halde, nöbet (ile su alan) diğer hak sahipleri, eskiden beri konulan sıraya göre su almaktan Zeyd'i engellemeye güçlü ve haklı olmazlar" (H.Ec. c. 2/160)
2410 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'in evinin suyu, eskiden beri Amr'ın arsasından akıp gelmekte iken, Amr arsayı Bekir'e satsa, Bekir o suyu akıtmaktan Zeyd'i men etmeye güçlü olmaz" (H.Ec. c. 2/160)