Kurban Kimlere Vaciptir
1413 - Soru: Kurban kesmenin hükmünü açıklar mısınız?
Cevap: Memeketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir Müslümanın kurban kesmesi vacibtir.
1414 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (h.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
1415 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Deriyi tabaklayıp yaygı veya seccade olarak kullanmakta hiçbir kerahet yoktur. Engelleyici hükümler, derinin satılıp parasını harcamak istikametindedir.
1416 - Soru: Koyun ve keçisi bulunan zengin bir kimse başkasından hayvan alıp besleyip (kurban olarak) kesebilir mi?
Cevap: Dilediği şekilde hareket edebilir. İster kendi sürüsünden tutup keser, isterse başkasından satın alıp kurban eder.
1417 - Soru: Nisaba malik olmayan bir fakir kurban kesse ne olur?
Cevap: Bazı kimseler, "fakirin keseceği kurban adak olur, etinden yiyemez" demişlerse de yenilebileceğini söyleyenler de vardır. Şayet fakir, adak yapmadan bir koyun almış ve kurban etmişse kendi ve aile efradı o kurbanın etini yiyebilirler. (Büyük İslam İlmihali, 7. kitap madde: 277)
1418 - Soru: Benim üç daireli bir evim var. Bu dairelerden ayda 2.5 cumhuriyet altını geliyor. Şu anda bu dairelerin yapımı için 80 cumhuriyet altını borca girmiş durumdayım. Bu durumda bana kurban kesmek vacib midir?
Cevap: Sahibi bulunduğunuz üç daireden biri, asli ihtiyaç olarak sizin oturacağınız binadır. Geri kalan iki kat ise akar olup, bunların değerini borcunuzdan düştüğünüz zaman, kurban kesme nisabına malik olacağınız ortaya çıkmaktadır. Netice itibariyle, kurban kesmeniz vacibtir.
1419 - Soru: Bizim buralardaki ihtiyarlar, "Biz eskiden kurbanları bir sene kendimize keser, bir sene kadına keserdik. Fakat şimdi kurbanı erkeğin kesmesi lazımdır" diyorlar. Bu hususta bilgi verir misiniz?
Cevap: Kadın ve erkeğin her ikisi de zengin ise ikisinin de kurban kesmesi gerekir. Para kadının olur da kocası keserse, kadın borçlu kalır. Bunun aksi de böyledir. Yani para erkeğin olur da kurbanı kadın kesecek olursa erkek borçlu kalır.
1420 - Soru: Bizim bu havalide bir durum var: Kurban kesecek şahıs, 15 gün varken tıraş olmaz, tırnak kesmez ve hamam yapmaz. Bu durum dinen doğru mudur?
Cevap: Kurban kesecek kimsenin, hacılara benzemek maksadı ile, Zilhicce ayı girdiğinden itibaren bayrama kadar tıraş olmayı ve tırnak kesmeyi bayram gününe kadar bırakması müstehabtır. Ancak, böyle yapacak bir kimse, Zilhicce ayı girmezden bir iki gün önce bu gibi temizlikleri yapmalıdır. Esasen uzamış tırnaklarını kesmek sünnettir. Sünnetin yapılması müstehabtan daha önde gelir. Yıkanmakta hiçbir mahzur yoktur.
1421 - Soru: Bir adamın traktörü var. Aynı zamanda borçlu bulunmaktadır. Bu kimse kurban kesecek mi?
Cevap: Bir tek traktör, sahibinin çift aletidir. Bu sebeple kurban nisabında traktörün değeri hesaplanmaz. Başka borcu da bulunduğuna göre kurban kesmek vacib değildir. Onun elindeki traktör diğer sanatkarların aleti gibidir. Değeri ne olursa olsun kurban nisabına dahil edilmez.
1422 - Soru: Babası zengin bulunan bir evlat, kendi malı olmadığı halde kurban kesebilir mi? Babasından izinsiz veya izinli olarak mı kesmesi gerekir, bu hususta ölçü nedir.
Cevap: O kimse, kurban kesmek mecburiyetinde değildir. Fakat, kendi parası ile kurban alıp kesebilir. Bunun için babasından izin alması da gerekmez.
1423 - Soru: Ölmüş babası için kurban kesiyorlar. Önce kendisine kesmek şart mıdır? Yoksa kendisine hiç kesmeden ilk olarak ölmüş babasına (veya annesine) kesebilir mi?
Cevap: Zengin olan bir kimse, kendisine kurban kesmekle beraber, babasına da kesecek olsa caizdir. Fakat, kendisi için keseceği kurbanı, babası adına kesmesiyle kendisi borçlu kalır.
1424 - Soru: Bir şahıs, kendi evinde beslediği ve iki yaşını doldurmuş bir sığırı kurban etmek istiyor. Fakat yalnız şahsına çok olacağı için dışardan yanına altı kişi daha temin edip, hepsinin niyeti kurban olarak kesmek şartı ile ortak olsalar ve hayvan sahibi diğerlerinden hisselerine düşen parayı alıp bu hayvanı kurban olarak kesseler bu kurban caiz olur mu?
Cevap: Evet, caiz olur. Ancak bu, kerahetle caiz olan bir müsaade olmaktadır. Çünkü önce kurban olarak kesmeye karar vermiş, sonra hayvanın tutarı fazla gelince cimrilik hissine kapılmış ve kendine ortak aramaya kalkmıştır. Allah (cc) yolunda cimriliğe kapıldığı için kerahatle caiz olmaktadır.
1425 - Soru: Hz İsmail'e bedel olmak üzere taraf-ı ilahiden gönderilen koç nereden gelmiştir ve kime ait idi?
Cevap: Maide suresinin 27. Ayet-i Kerimesinde geçen ve Hz. Adem'in iki oğlundan biri olan Habil'in Allah (cc) için takdim ettiği koçtur. Kabil, ziraatçı idi. Habil ise koyunculuk yapıyordu. Kabil, bir tutam başak ile; Habil de bir koyun takdim etmek suretiyle Allah'ın (cc) rızasına yaklaşmak istemişlerdi. Kabil iman etmiş olmadığı için onun Allah (cc) için ayırdığı bir tutam başağı değil, Habil'in koçu kabul olundu ve Hz. İsmail'in bıçaktan kurtarılacağı zamana kadar cennette otlamıştı. İşte bu koç, iki defa Allah (cc) yolunda takdim olunmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 1347)
1426 - Soru: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aleyhisselamdan önceki insanlar kurban kesiyorlar mıydı?
Cevap: Evet, yeryüzünde insanoğlu varolduğu günden beri semavi dinlerin emirlerine uyarak kurban kesildiğinin izlerine rastlanmaktadır. Sure-i Maide'nin 27. ayetinin tefsirinde Hz. Adem'in oğlu Habil'in bir koçu kurban ettiği (Kurtubi tefsirinin c. 6, s. 134)'de ifade edilmektedir.
1427 - Soru: Bir kimsenin, babasından ayrı, evi ve kazancı var. Fakat aralarında karşılıklı yardımlaşma eksik değil. Söz temsili, babası köyde oğlununun, bulgur ve tarhana gibi senelik iaşesini temin ediyor; oğlu da gerekli para yardımında bulunuyor. Çocuk, babasının malı bulunan bir koyunu, para karşılığı satın alıp kurban olarak kesebilir mi?
Cevap: Bir çocuk, babası ile ticari muamelede bulunabilir. "Aldım sattım" diye yaptıkları akid geçerlidir. Bu sebeple, babasının sattığı bir koyunu, bedeli karşılığında satın alıp, kurban etmesinde hiçbir mahzur yoktur. Aralarında cereyan eden yardımlaşma ise karşılıklı hediyeleşmedir.
1428 - Soru: Kendine kurban düşen bir babanın, yanında beraber oturdukları bir de oğlu var. Bu oğlan, babasından ayrı kurban kesecek mi?
Cevap: Eğer oğlanın kendisine mahsus nisab miktarı kadar parası varsa kurban kesmesi icap eder. Ayrı ev sahibi olmak şart değildir. Hanefi mezhebine göre, bir evin içinde kaç tane zengin varsa, hepsine ayrı ayrı kurban kesmek icap eder. Şayet bu baba-oğul, Şafii mezhebinde ise babanın kestiği kurban hane halkı için yeterlidir. Zira, Şafii mezhebine göre kurban, sünnet-i kifayedir.
1429 - Soru: Bir kimse malını ve mülkünü satıp bir araba veya benzeri bir vasıta satın almış. Bundan başka kaynağı da yok. Bu kimseye kurban kesmek vacib midir?
Cevap: O vasıtadan başka elinde nisab miktarı kadar para yoksa kurban düşmez. Şayet bahsi geçen miktarda parası varsa kurban kesmesi gerekir.
1430 - Soru: Bu kurbanın bayram günü kesildiğine dair Resulullah (sav) veya ashabtan bir delil gösterir misiniz?
Cevap: Haneş (ra), Hz. Ali'yi (ra) iki adet koç keserken görmüş, "Bu nedir?" diye sorduğu zaman, Resulullah'ın (sav) kendisi için kurban kesivermesini vasiyet ettiğini haber vermiş ve bu vasiyeti için birini onun adına kestiğini söylemiş. (Sünen-i Ebu Davud, c. 3, s. 94). Bu hadis, hem Resulullah Efendimiz'in (sav) vasiyette bulunması suretiyle hem de sahabenin fi'liyle ölü için kurban kesmenin meşruiyetini ortaya koymaktadır. (Daha geniş bilgi için Kırk Mevzuda Kırk Hadis kitabımızın 159. sayfasına bakınız)
1431 - Soru: Bir kadının 80.18 gram altını olsa, ona zekat farz olduğu gibi kurban kesmek de vacib olur mu?
Cevap: Bu miktar altını bulunan bir kadına, zekat farz ve kurban kesmek de vacib olur.
1432 - Soru: Sığır veya deveyi ortaklaşa kesecek olanların hepsinin aynı niyette kesmeleri şart mıdır? Sualimi biraz açmak istiyorum. Biri zenginliğin gerektirdiği uhdiyye kurbanı, diğeri haccı kıran için kesilecek kurbanı, bir başkası akika kurbanı gibi niyetlerle ortaklaşa deve veya sığır kesebilirler mi?
Cevap: Cenab-ı Hakk'a yakınlık niyetiyle kesilecek kurbanların hepsinde ortaklık caiz görülmüştür. İbadetlerin müttehid olması, hepsinin aynı kurban çeşidine ait olması muvafık ise de şart değildir.
1433 - Soru: Kurban nisabına ilk defa sahip olan bir kimsenin, kurban kesmesinin vacib olması için bir yıl beklemesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, böyle bir şart yoktur. Hatta bayram günlerinde bile bu miktar paraya sahip olacak bir kimse, derhal kurban kesme mükellefiyeti altına girer. Kurban nisabında nema şartı aranmadığı gibi, havelan-ı havil (yıllanmış olma) şartı aranmaz ve havayic-i asliyyeden fazla olarak bulunan
giyecek ve meskenler bile kurban nisabına katılarak hesaplanır.
1434 - Soru: Fakir bir kimsenin aldığı kurbanda, kurban olmaya engel teşkil eden ayıplardan biri, alındıktan sonra hasıl olsa, onu kurban olarak kesmesi caiz olur mu?
Cevap: Bir iş daraldığı zaman kolaylaşır, kolaylaştıkça daralır. Fakirin mali durumundaki darlık, mükellefiyetinde genişlik meydana getirir. Bu itibarla onun aldığı kurbanda meydana gelen bir ayıp, onu kurban etmesine engel olmaz. Hatta fakir bu ayıplardan biri kendisinde bulunan bir hayvanı alıp kurban etse de caizdir. (Büyük İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 13)
1435 - Soru: Bir kimsenin kendi malından alacağı kurbanlıklardan birini veya deve, sığır gibi hayvanlardan bir hissesini küçük çocuğu için kurban olarak kesmesi caiz midir?
Cevap: Evet, caizdir.
1436 - Soru: Bir fakir bir kurban satın alsa, aldığı kurbanlık kaybolsa, onun yerine başka bir hayvan alıp kestikten sonra ilk aldığı bulunsa ne yapması gerekir?
Cevap: Bulunan bu kurbanlığı da kesmesi gerekir. Çünkü, kendisine kurban vacib değil iken aldığı bu kurbanlık kurban olarak belirlenmiş ve kurban olmasını iltizam etmiş olmaktadır. Aynı durum zenginin başına gelse, bulunan kurbanlığı kesmesi gerekmez. Zira onun yerine başkasını almış, kesmiş ve kurban vecibesini yerine getirmiş olmaktadır.
1437 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kendi malından bir koyun satın alıp ölmüş bulunan bir kimse için Kurban Bayramı gününde kurban etse, o kurbanın etinden kendisinin yemesi ve başkasına yedirmesi caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu cevaz, "kendi malından" kayd-i ihtirazisinden de anlaşıldığı üzere, kişinin bir hayırhahlık olarak kendi parası ile alıp kesmesi halindedir. Ölen kimsenin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı paradan kesmesi halinde, kesiveren şahıs o kurbanın etinden yiyemez. Bir de bu kurbanın bayram günlerinden birinde kesilmesi gerekir. Halkın arasındaki arefe günü kesileceğine dair kanaat yanlıştır.
1438 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, kurban yapmak için aldığı koyunu, "İnşaallah bayram namazından sonra gelir keserim" diyerek medrese talebesinden Amr'a emanet olarak bıraksa, Amr, Zeyd gelmeden önce ve Zeyd'den izinsiz o koyunu Zeyd için kesmiş olsa, Zeyd'den kurban (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. 2/161)
1439 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük (yaştaki) çocuğun babası, çocuğun malından bir kurban satın alıp, çocuk için Kurban Bayramı günü kesse, ödeme (cezası) lazım gelmez" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Zengin olan çocuğa kurban lazım gelmez. Hal böyle iken, babası onun malından ve onun adına kurban alıp kesecek olsa onu ödemekle cezalandırılmaz. Esasen çocuğa kurban vacip olup olmadığı Hanefi müctehidleri arasında ihtilaflıdır. İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin bulunan çocuk için kurban vacibtir, kesilir. Zira bu iki müctehide göre buluğ şart değildir. İmam Muhammed buluğu ve akıllı olmayı şart olarak kabul etmiştir. Bu sebeple çocuk için kurban kesmek gerekmez. Velisi kesecek olursa ödemesi icap eder. Fetva, İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'un görüşleri esas alınarak verilmiş olmaktadır.
1440 - Soru: Kurban kesecek şahsın akıllı olması şart mıdır? Zengin bulunan bir mecnunun malından sadaka-i fıtır verildiği gibi, velisi tarafından kurban da kesilecek midir?
Cevap: İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf kurbanın vücubunda akıllı olmayı şart koşmamışlardır. Velilerin bunlar adına kurban alıp kesivermesi icap eder. İmam Muhammed kurbanın vacib olması için, mükellefin akıllı ve buluğ çağına ulaşmasını şart koşmuştur. Fetva da buna göre verilmiştir.
1441 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük çocuğun malından kurban vacip olmaz" (H.Ec. 2/161)
1442 - Soru: Zengin şahsın almış olduğu kurbanlık arefe günü ölmüş olsa, yerine başka alıp kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
1443 - Soru: Fakirin aldığı kurban, kesilmeden önce ölmüş bulunsa, yenisini alıp kesmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Çünkü fakire esasında kurban vacib değildir. Almış olduğunun ölmesi halinde tekrar alması icab etmez.
1444 - Soru: Ehl-i kitabın kestiği yenilir, deniliyor. Bunun dayandığı bir şart var mıdır?
Cevap: Elbette vardır. İslami boğazlama usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Bu usul, kesecek ehli kitabın (Hıristiyan veya Yahudinin) "Bismillah" veya bunun karşılığı olan bir sözü kendi diline göre söylemesi ve hayvanın boğazından kesmek suretiyle nefes ve yem boruları ile Vedecan adı verilen iki damarın kesilmesi gerekir. Bu usul terkedilecek olsa; yani "Bismi Rabbine'l-mesih" diyerek kesmiş olsa, bahsedilen borular ve damarlar kesilmiş olsa bile gene yenilmez. Veya hayvanın başına tokmakla vurup öldürdükten sonra boğazını kesmiş olsa "Natiha" durumuna geleceği için yenilmez. Birinci şıkta, o kimse "İsa aleyhisselamı Rab" kabul ettiği; ikinci şıkta, boğazlamayı peşinen terkettiği için kestiği yenilmez.
1445 - Soru: Ehl-i kitap bu usule riayet edecek olsa onun kesmesi, bir Müslümanın kesmesine denk olabilir mi?
Cevap: Meselenin çok hassas bir noktasından yakalamış oldunuz. Bu hususta İmam Malik'in görüşü, ehl-i kitap, bahsedilen şartları yerine getirse bile, Müslümanların yiyeceği hayvanı kesmesi caiz değildir. Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre kerahet vardır.
1446 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kurbanın etinden hibe yolu ile gayrimüslimlere vermekte beis yoktur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Nezaket dini olan İslam, komşulardan gayrimüslime bile vazifelerimizin olacağını açıklamıştır. Onlara sadaka verilemeyeceğini açıklayan dinimiz, hibe yolu ile bir şey verebileceğimizi, hatta bu niyetle kurban etinden de ikramda bulunabileceğimizi hükme bağlamıştır.
1447 - Soru: Bir aile reisi hacca gitse, evdeki evladı onun adına kurban keser mi, kesmese de caiz olur mu?
Cevap: Malın sahibi, hacca gittiği zaman, misafir durumunda olduğundan, memleketindeki çocukları onun namına kurban kesmezler. Şayet o kimse, Mekke-i Mükerreme'de 15 gün veya daha fazla kalmaya karar vermiş ise o zaman kendisi Mekke'de haccın kurbanından başka bir de "Udhiyye" kurbanı keser.
Cevap: Memeketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir Müslümanın kurban kesmesi vacibtir.
1414 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (h.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
1415 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Deriyi tabaklayıp yaygı veya seccade olarak kullanmakta hiçbir kerahet yoktur. Engelleyici hükümler, derinin satılıp parasını harcamak istikametindedir.
1416 - Soru: Koyun ve keçisi bulunan zengin bir kimse başkasından hayvan alıp besleyip (kurban olarak) kesebilir mi?
Cevap: Dilediği şekilde hareket edebilir. İster kendi sürüsünden tutup keser, isterse başkasından satın alıp kurban eder.
1417 - Soru: Nisaba malik olmayan bir fakir kurban kesse ne olur?
Cevap: Bazı kimseler, "fakirin keseceği kurban adak olur, etinden yiyemez" demişlerse de yenilebileceğini söyleyenler de vardır. Şayet fakir, adak yapmadan bir koyun almış ve kurban etmişse kendi ve aile efradı o kurbanın etini yiyebilirler. (Büyük İslam İlmihali, 7. kitap madde: 277)
1418 - Soru: Benim üç daireli bir evim var. Bu dairelerden ayda 2.5 cumhuriyet altını geliyor. Şu anda bu dairelerin yapımı için 80 cumhuriyet altını borca girmiş durumdayım. Bu durumda bana kurban kesmek vacib midir?
Cevap: Sahibi bulunduğunuz üç daireden biri, asli ihtiyaç olarak sizin oturacağınız binadır. Geri kalan iki kat ise akar olup, bunların değerini borcunuzdan düştüğünüz zaman, kurban kesme nisabına malik olacağınız ortaya çıkmaktadır. Netice itibariyle, kurban kesmeniz vacibtir.
1419 - Soru: Bizim buralardaki ihtiyarlar, "Biz eskiden kurbanları bir sene kendimize keser, bir sene kadına keserdik. Fakat şimdi kurbanı erkeğin kesmesi lazımdır" diyorlar. Bu hususta bilgi verir misiniz?
Cevap: Kadın ve erkeğin her ikisi de zengin ise ikisinin de kurban kesmesi gerekir. Para kadının olur da kocası keserse, kadın borçlu kalır. Bunun aksi de böyledir. Yani para erkeğin olur da kurbanı kadın kesecek olursa erkek borçlu kalır.
1420 - Soru: Bizim bu havalide bir durum var: Kurban kesecek şahıs, 15 gün varken tıraş olmaz, tırnak kesmez ve hamam yapmaz. Bu durum dinen doğru mudur?
Cevap: Kurban kesecek kimsenin, hacılara benzemek maksadı ile, Zilhicce ayı girdiğinden itibaren bayrama kadar tıraş olmayı ve tırnak kesmeyi bayram gününe kadar bırakması müstehabtır. Ancak, böyle yapacak bir kimse, Zilhicce ayı girmezden bir iki gün önce bu gibi temizlikleri yapmalıdır. Esasen uzamış tırnaklarını kesmek sünnettir. Sünnetin yapılması müstehabtan daha önde gelir. Yıkanmakta hiçbir mahzur yoktur.
1421 - Soru: Bir adamın traktörü var. Aynı zamanda borçlu bulunmaktadır. Bu kimse kurban kesecek mi?
Cevap: Bir tek traktör, sahibinin çift aletidir. Bu sebeple kurban nisabında traktörün değeri hesaplanmaz. Başka borcu da bulunduğuna göre kurban kesmek vacib değildir. Onun elindeki traktör diğer sanatkarların aleti gibidir. Değeri ne olursa olsun kurban nisabına dahil edilmez.
1422 - Soru: Babası zengin bulunan bir evlat, kendi malı olmadığı halde kurban kesebilir mi? Babasından izinsiz veya izinli olarak mı kesmesi gerekir, bu hususta ölçü nedir.
Cevap: O kimse, kurban kesmek mecburiyetinde değildir. Fakat, kendi parası ile kurban alıp kesebilir. Bunun için babasından izin alması da gerekmez.
1423 - Soru: Ölmüş babası için kurban kesiyorlar. Önce kendisine kesmek şart mıdır? Yoksa kendisine hiç kesmeden ilk olarak ölmüş babasına (veya annesine) kesebilir mi?
Cevap: Zengin olan bir kimse, kendisine kurban kesmekle beraber, babasına da kesecek olsa caizdir. Fakat, kendisi için keseceği kurbanı, babası adına kesmesiyle kendisi borçlu kalır.
1424 - Soru: Bir şahıs, kendi evinde beslediği ve iki yaşını doldurmuş bir sığırı kurban etmek istiyor. Fakat yalnız şahsına çok olacağı için dışardan yanına altı kişi daha temin edip, hepsinin niyeti kurban olarak kesmek şartı ile ortak olsalar ve hayvan sahibi diğerlerinden hisselerine düşen parayı alıp bu hayvanı kurban olarak kesseler bu kurban caiz olur mu?
Cevap: Evet, caiz olur. Ancak bu, kerahetle caiz olan bir müsaade olmaktadır. Çünkü önce kurban olarak kesmeye karar vermiş, sonra hayvanın tutarı fazla gelince cimrilik hissine kapılmış ve kendine ortak aramaya kalkmıştır. Allah (cc) yolunda cimriliğe kapıldığı için kerahatle caiz olmaktadır.
1425 - Soru: Hz İsmail'e bedel olmak üzere taraf-ı ilahiden gönderilen koç nereden gelmiştir ve kime ait idi?
Cevap: Maide suresinin 27. Ayet-i Kerimesinde geçen ve Hz. Adem'in iki oğlundan biri olan Habil'in Allah (cc) için takdim ettiği koçtur. Kabil, ziraatçı idi. Habil ise koyunculuk yapıyordu. Kabil, bir tutam başak ile; Habil de bir koyun takdim etmek suretiyle Allah'ın (cc) rızasına yaklaşmak istemişlerdi. Kabil iman etmiş olmadığı için onun Allah (cc) için ayırdığı bir tutam başağı değil, Habil'in koçu kabul olundu ve Hz. İsmail'in bıçaktan kurtarılacağı zamana kadar cennette otlamıştı. İşte bu koç, iki defa Allah (cc) yolunda takdim olunmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 1347)
1426 - Soru: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aleyhisselamdan önceki insanlar kurban kesiyorlar mıydı?
Cevap: Evet, yeryüzünde insanoğlu varolduğu günden beri semavi dinlerin emirlerine uyarak kurban kesildiğinin izlerine rastlanmaktadır. Sure-i Maide'nin 27. ayetinin tefsirinde Hz. Adem'in oğlu Habil'in bir koçu kurban ettiği (Kurtubi tefsirinin c. 6, s. 134)'de ifade edilmektedir.
1427 - Soru: Bir kimsenin, babasından ayrı, evi ve kazancı var. Fakat aralarında karşılıklı yardımlaşma eksik değil. Söz temsili, babası köyde oğlununun, bulgur ve tarhana gibi senelik iaşesini temin ediyor; oğlu da gerekli para yardımında bulunuyor. Çocuk, babasının malı bulunan bir koyunu, para karşılığı satın alıp kurban olarak kesebilir mi?
Cevap: Bir çocuk, babası ile ticari muamelede bulunabilir. "Aldım sattım" diye yaptıkları akid geçerlidir. Bu sebeple, babasının sattığı bir koyunu, bedeli karşılığında satın alıp, kurban etmesinde hiçbir mahzur yoktur. Aralarında cereyan eden yardımlaşma ise karşılıklı hediyeleşmedir.
1428 - Soru: Kendine kurban düşen bir babanın, yanında beraber oturdukları bir de oğlu var. Bu oğlan, babasından ayrı kurban kesecek mi?
Cevap: Eğer oğlanın kendisine mahsus nisab miktarı kadar parası varsa kurban kesmesi icap eder. Ayrı ev sahibi olmak şart değildir. Hanefi mezhebine göre, bir evin içinde kaç tane zengin varsa, hepsine ayrı ayrı kurban kesmek icap eder. Şayet bu baba-oğul, Şafii mezhebinde ise babanın kestiği kurban hane halkı için yeterlidir. Zira, Şafii mezhebine göre kurban, sünnet-i kifayedir.
1429 - Soru: Bir kimse malını ve mülkünü satıp bir araba veya benzeri bir vasıta satın almış. Bundan başka kaynağı da yok. Bu kimseye kurban kesmek vacib midir?
Cevap: O vasıtadan başka elinde nisab miktarı kadar para yoksa kurban düşmez. Şayet bahsi geçen miktarda parası varsa kurban kesmesi gerekir.
1430 - Soru: Bu kurbanın bayram günü kesildiğine dair Resulullah (sav) veya ashabtan bir delil gösterir misiniz?
Cevap: Haneş (ra), Hz. Ali'yi (ra) iki adet koç keserken görmüş, "Bu nedir?" diye sorduğu zaman, Resulullah'ın (sav) kendisi için kurban kesivermesini vasiyet ettiğini haber vermiş ve bu vasiyeti için birini onun adına kestiğini söylemiş. (Sünen-i Ebu Davud, c. 3, s. 94). Bu hadis, hem Resulullah Efendimiz'in (sav) vasiyette bulunması suretiyle hem de sahabenin fi'liyle ölü için kurban kesmenin meşruiyetini ortaya koymaktadır. (Daha geniş bilgi için Kırk Mevzuda Kırk Hadis kitabımızın 159. sayfasına bakınız)
1431 - Soru: Bir kadının 80.18 gram altını olsa, ona zekat farz olduğu gibi kurban kesmek de vacib olur mu?
Cevap: Bu miktar altını bulunan bir kadına, zekat farz ve kurban kesmek de vacib olur.
1432 - Soru: Sığır veya deveyi ortaklaşa kesecek olanların hepsinin aynı niyette kesmeleri şart mıdır? Sualimi biraz açmak istiyorum. Biri zenginliğin gerektirdiği uhdiyye kurbanı, diğeri haccı kıran için kesilecek kurbanı, bir başkası akika kurbanı gibi niyetlerle ortaklaşa deve veya sığır kesebilirler mi?
Cevap: Cenab-ı Hakk'a yakınlık niyetiyle kesilecek kurbanların hepsinde ortaklık caiz görülmüştür. İbadetlerin müttehid olması, hepsinin aynı kurban çeşidine ait olması muvafık ise de şart değildir.
1433 - Soru: Kurban nisabına ilk defa sahip olan bir kimsenin, kurban kesmesinin vacib olması için bir yıl beklemesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, böyle bir şart yoktur. Hatta bayram günlerinde bile bu miktar paraya sahip olacak bir kimse, derhal kurban kesme mükellefiyeti altına girer. Kurban nisabında nema şartı aranmadığı gibi, havelan-ı havil (yıllanmış olma) şartı aranmaz ve havayic-i asliyyeden fazla olarak bulunan
giyecek ve meskenler bile kurban nisabına katılarak hesaplanır.
1434 - Soru: Fakir bir kimsenin aldığı kurbanda, kurban olmaya engel teşkil eden ayıplardan biri, alındıktan sonra hasıl olsa, onu kurban olarak kesmesi caiz olur mu?
Cevap: Bir iş daraldığı zaman kolaylaşır, kolaylaştıkça daralır. Fakirin mali durumundaki darlık, mükellefiyetinde genişlik meydana getirir. Bu itibarla onun aldığı kurbanda meydana gelen bir ayıp, onu kurban etmesine engel olmaz. Hatta fakir bu ayıplardan biri kendisinde bulunan bir hayvanı alıp kurban etse de caizdir. (Büyük İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 13)
1435 - Soru: Bir kimsenin kendi malından alacağı kurbanlıklardan birini veya deve, sığır gibi hayvanlardan bir hissesini küçük çocuğu için kurban olarak kesmesi caiz midir?
Cevap: Evet, caizdir.
1436 - Soru: Bir fakir bir kurban satın alsa, aldığı kurbanlık kaybolsa, onun yerine başka bir hayvan alıp kestikten sonra ilk aldığı bulunsa ne yapması gerekir?
Cevap: Bulunan bu kurbanlığı da kesmesi gerekir. Çünkü, kendisine kurban vacib değil iken aldığı bu kurbanlık kurban olarak belirlenmiş ve kurban olmasını iltizam etmiş olmaktadır. Aynı durum zenginin başına gelse, bulunan kurbanlığı kesmesi gerekmez. Zira onun yerine başkasını almış, kesmiş ve kurban vecibesini yerine getirmiş olmaktadır.
1437 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kendi malından bir koyun satın alıp ölmüş bulunan bir kimse için Kurban Bayramı gününde kurban etse, o kurbanın etinden kendisinin yemesi ve başkasına yedirmesi caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu cevaz, "kendi malından" kayd-i ihtirazisinden de anlaşıldığı üzere, kişinin bir hayırhahlık olarak kendi parası ile alıp kesmesi halindedir. Ölen kimsenin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı paradan kesmesi halinde, kesiveren şahıs o kurbanın etinden yiyemez. Bir de bu kurbanın bayram günlerinden birinde kesilmesi gerekir. Halkın arasındaki arefe günü kesileceğine dair kanaat yanlıştır.
1438 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, kurban yapmak için aldığı koyunu, "İnşaallah bayram namazından sonra gelir keserim" diyerek medrese talebesinden Amr'a emanet olarak bıraksa, Amr, Zeyd gelmeden önce ve Zeyd'den izinsiz o koyunu Zeyd için kesmiş olsa, Zeyd'den kurban (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. 2/161)
1439 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük (yaştaki) çocuğun babası, çocuğun malından bir kurban satın alıp, çocuk için Kurban Bayramı günü kesse, ödeme (cezası) lazım gelmez" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Zengin olan çocuğa kurban lazım gelmez. Hal böyle iken, babası onun malından ve onun adına kurban alıp kesecek olsa onu ödemekle cezalandırılmaz. Esasen çocuğa kurban vacip olup olmadığı Hanefi müctehidleri arasında ihtilaflıdır. İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin bulunan çocuk için kurban vacibtir, kesilir. Zira bu iki müctehide göre buluğ şart değildir. İmam Muhammed buluğu ve akıllı olmayı şart olarak kabul etmiştir. Bu sebeple çocuk için kurban kesmek gerekmez. Velisi kesecek olursa ödemesi icap eder. Fetva, İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'un görüşleri esas alınarak verilmiş olmaktadır.
1440 - Soru: Kurban kesecek şahsın akıllı olması şart mıdır? Zengin bulunan bir mecnunun malından sadaka-i fıtır verildiği gibi, velisi tarafından kurban da kesilecek midir?
Cevap: İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf kurbanın vücubunda akıllı olmayı şart koşmamışlardır. Velilerin bunlar adına kurban alıp kesivermesi icap eder. İmam Muhammed kurbanın vacib olması için, mükellefin akıllı ve buluğ çağına ulaşmasını şart koşmuştur. Fetva da buna göre verilmiştir.
1441 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük çocuğun malından kurban vacip olmaz" (H.Ec. 2/161)
1442 - Soru: Zengin şahsın almış olduğu kurbanlık arefe günü ölmüş olsa, yerine başka alıp kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
1443 - Soru: Fakirin aldığı kurban, kesilmeden önce ölmüş bulunsa, yenisini alıp kesmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Çünkü fakire esasında kurban vacib değildir. Almış olduğunun ölmesi halinde tekrar alması icab etmez.
1444 - Soru: Ehl-i kitabın kestiği yenilir, deniliyor. Bunun dayandığı bir şart var mıdır?
Cevap: Elbette vardır. İslami boğazlama usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Bu usul, kesecek ehli kitabın (Hıristiyan veya Yahudinin) "Bismillah" veya bunun karşılığı olan bir sözü kendi diline göre söylemesi ve hayvanın boğazından kesmek suretiyle nefes ve yem boruları ile Vedecan adı verilen iki damarın kesilmesi gerekir. Bu usul terkedilecek olsa; yani "Bismi Rabbine'l-mesih" diyerek kesmiş olsa, bahsedilen borular ve damarlar kesilmiş olsa bile gene yenilmez. Veya hayvanın başına tokmakla vurup öldürdükten sonra boğazını kesmiş olsa "Natiha" durumuna geleceği için yenilmez. Birinci şıkta, o kimse "İsa aleyhisselamı Rab" kabul ettiği; ikinci şıkta, boğazlamayı peşinen terkettiği için kestiği yenilmez.
1445 - Soru: Ehl-i kitap bu usule riayet edecek olsa onun kesmesi, bir Müslümanın kesmesine denk olabilir mi?
Cevap: Meselenin çok hassas bir noktasından yakalamış oldunuz. Bu hususta İmam Malik'in görüşü, ehl-i kitap, bahsedilen şartları yerine getirse bile, Müslümanların yiyeceği hayvanı kesmesi caiz değildir. Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre kerahet vardır.
1446 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kurbanın etinden hibe yolu ile gayrimüslimlere vermekte beis yoktur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Nezaket dini olan İslam, komşulardan gayrimüslime bile vazifelerimizin olacağını açıklamıştır. Onlara sadaka verilemeyeceğini açıklayan dinimiz, hibe yolu ile bir şey verebileceğimizi, hatta bu niyetle kurban etinden de ikramda bulunabileceğimizi hükme bağlamıştır.
1447 - Soru: Bir aile reisi hacca gitse, evdeki evladı onun adına kurban keser mi, kesmese de caiz olur mu?
Cevap: Malın sahibi, hacca gittiği zaman, misafir durumunda olduğundan, memleketindeki çocukları onun namına kurban kesmezler. Şayet o kimse, Mekke-i Mükerreme'de 15 gün veya daha fazla kalmaya karar vermiş ise o zaman kendisi Mekke'de haccın kurbanından başka bir de "Udhiyye" kurbanı keser.
Fetvalar
- Allah'a (cc) İman
- Cennet-Cehennem
- Mezhepler
- Kur'an Ayetleri
- Peygamberimiz (sav)'in Hayatı
- Abdest
- Gusül
- Teyemmüm
- Vücut ve Avret Yerlerinin Temizliği
- Beş Vakit Namaz
- Zekât
- Öşür
- Oruç Kimlere Farzdır?
- Hac
- Kurban Kimlere Vaciptir
- Yemin
- Nikâh
- Miras
- Karı-Koca Münasebetleri Cinsel İlişkiler
- Anne-Baba ve Çocuk İlişkileri
- Giyim kuşamla ilgili haramlar helaller
- Tedavi
- El öpmek
- Yüzük takmak
- Diş kaplatmak
- Kadınların özel halleri
- İçki
- Sigara haram mı mekruh mu?
- Kumar- şans oyunları
- Faiz