Umeys´in Kızı Esma

«Habeşistan´a ve Medine´ye olmak üzere iki hic­retlerinden dolayı, Rasûlüllah´ın övgüsüne mazhar olan iki hicret sahibi kadınlardandır...»

Kendisi ve kocası Ca´fer İbn Ebî Talib Peygamber (S.A.V), el-Erkam İbn Ebi´l-Erkam el-Mahzumî´nin evine girmeden, müsiüman ol­muşlardır. Kureyş efendilerinin Peygamber´e tabî olanlara işkence ve zulümleri artınca Esma Bint Umeys´le Ca´fer Habeşistan´a yapılan ikin­ci hicrete katılmışlardır. Esma Habeşistan´da Ca´fer´e, Abdullah, Avn ve Muhammed´i vermiştir.. Daha sonra Rasûlülİah (S.A.V) Amr İbn Umeyye ed-Damrî´yi Habeşistan´da bulunan muhacirleri göndermesi için Necaşî´ye göntlermiştir.. Onlar elli iki kişiydiler. Bir gemiye binip Rasûlüllah´ın yanma Medine´ye gelip ona sürpriz yaptılar. O sırada Hayber fethedilmişti. Rasûlülİah onların gelişine sevinip şöyle de­mişti:

? Hayber´in fethine mi, yoksa Ca´fer´in gelişine mi hangisine se­vineyim bilemiyorum?

Rasûlülİah [S.A.V) Hayber ganimetlerinden hisse verdi. Hayber´in fethinde bulunmayan kimselere hiçbir şey vermedi. Ancak yanlarında Habeşistan muhacirlerinin bindiği gemideki kimseler bulunanlara ver­di. Bazı kimseler onlara (gemidekilere) :

? Biz, sizden önce hicret ettik, derlerdi.

Esma Bint Umeys Rasûlüllah´ın hanımı Hafsa Bint Ömer´in yanına girdi. Yanlarına Ömer İbnu´l-Hattab da geldi ve :

?Bu kim? diye sordu. Hafsa :

?Bu Esma Bint Umeys´tir, dedi. Ömer İbnu´l-Hattab :

? Ha şu deniz yoluyla gelen Habeşistanlı mı? dedi. Esma Bint Umeys :

?Evet, dedi. Ömer İbnu´l-Hattab :

?Hicrette, biz sizden önceyiz. Rasûlüllah´a biz sizden daha ya­kınız, dedi.

Esma Bint Umeys kızıp :

? Hayır, vallahi. Siz açlarınızı doyuran Rasûlüllah´la S.A.V) bera­berdiniz. Bizse, uzak bir yerde, Habeşistan´daydık. Bunu Allah ve Ra~ sûlü için yapmıştık. Allah´a yemin ederim ki, söylediğini Rasûlüllah´a aktarıncaya kadar, ne yemek yiyeceğim ne de su içeceğim. Bize eziyet ediliyor ve biz korku içindeydik. Bunu Rasûlüllah´a söyleyeceğim ve ona soracağım. Vallahi, ne yalan söyleyeceğim, ne değişik söyliyece-ğim, ne de buna bir ilâvede bulunacağım, dedi.

Peygamber S.A.V) gelince Esma Bint Umeys :

? Ya Rasûlellah! Ömer şöyle şöyle dedi, diye anlattı. Peygamber ES.A.V) :

? Bana sizden daha yakını yoktur. Onun arkadaşlarının bir hicreti vardır. Ey gemi yolcuları! Sizinse iki hicretiniz vardır, buyurdu.

Esma Bint Umeys şöyle anlatır:

? Ebû Musa el-Eş´arî´yle gemi yolcularının bu hadisi bana sor­mak üzere grup grup geldiklerini gördüğümde, Rasûlüllah´ın söyledi­ğinden, daha çok sevindirici ve gönüllerinde daha yüce dünyalık bir-şey yoktu.

Zilkade ayı gelince Peygamber (S.A.V) Hudeybiye´de Kureyş müş­riklerinin yapmaktan alakoydukları umrelerini kaza etmeye ve Hayber´de şehit edilen veya ölenler mütesna Hudeybiye´de bulunanlardan hiçbir kimsenin geride kalmamasını emretti.

Ca´fer Lbn Ebî TaÜb´le gemi yolcuları Rasûlüllah´la (S.A.V) birlikte yola çıktılar. Onlar bin kişiydiler,.

Rasûlüllah (S.A.V) umre yapıp Abtah´da kendisi için kurulan çadı­rına dönünce Berre Bintu´l-Haris´in (Esma Bint Umeys´in ana bir kız kardeşi) kendisini Peygamber´e (S.A.V) bağışladığını öğrendi. Ca´fer İbn Ebî Talİb´i ona dünür olmaya gönderdi-.. Rasûlüllah (S.A.V diktan sonra ismini Meymûne yaptı.

Raûlüllah (S.A.V) Mekke´den çıktı. Amcası Hz. Hamza´nın kızı Umârâ :

? Amca, amca! diyerek peşinden geldi. Hz. Ali, Peygamber´e (S.A.V):

? Amcamızın kızını müşriklerin arasında yetim oiarak niye bıra­kıyoruz? dedi.

Rasûlüllah (S.A.V) onun çıkarılmasına engel olmadı. Hz. Ali onun elini tutup hanımı Raûlüllah´ın kızı Fâtıma´ya

? Amcanın kızını al, dedi.

Hz. Ali onu götürdü. Hz. Ali, Zeyd İbn Harise ve Ca´fer Ibn Ebî Taiib Umârâ için tartışmaya başladıllar.. Hamza´mn vasisi olan Zeyd İbn Harise konuşmaya başladı. Rasûlüllah {S.A.V) hicretten önce Mek­ke´de muhacirleri birbirleriyle kardeş yaptığında Zeyd´le Hamza´yi kar­deş yapmıştı, Zeyd şöyle dedi :

? Ben, kardeşimin kızı olarak onunla ilgilenmeye daha çek hak sahibiyim..

Ca´fer İbn Ebî Talib bunu duyunca :

? Teyze anne demektir (Selmâ Bint Umeys Hamza İbn Abdilmut-talib´in nikâhlısıydı). Benim hanımım olan Esma Bint Umeys´in tej siyle ilgilenmek daha çok benim hakkımdır, dedi.

Hz. Âli:

? Bakıyorum da amcamın kızı için aranızda tartışıyorsunuz. Onu müşriklerin arasından çıkaran benim. Onunla ilgili bir tartışma yapma­nıza gerek yok. Onunla ilgilenmeye ben sizden daha çok hak sahibi­yim, dedi.

Peygamber (S.A.V) şöyle buyurdu :

? Ben aranızda hakemlik yapıyorum.. Zeyd! Sen, Allah ve Rasû-lü´nün dostusun. Ca´fer! Sen de huy ve yaratılış bakımından bana ben­zersin. Ca´fer! Sen hanımının teyzesiyle ilgilenmeye daha çok hak sa­hibisin. Günkü kadın teyze ve halasının üzerine nikahlanmaz.

Böylece onunla Ca´fer İbn Ebî Talib´in ilgilenmesi hükmünü verdi.

Esma Bint Uıneys cesedin (yani kadın cesedinin) tabuta konul­ması konusunda ilk bilgi veren kimsedir. O, Habeşistan´da hıristiyan-ların cesedi nasıl taşıdıklarını görmüştü.

Onun enişteleri en iyi kimselerdi. Peygamber S.A.V) onun eniş-teierindendi. (Kızkardeşi Meymûne Bintu´l-Haris´le evlenmişti! Amca­sı Hz. Hamza kızkardeşi Selmâ Bint Umeys´le evlenmişti. Amcası Hz. Abbas kızkardeşi büyük Lubâbe UmmıTI-FazI´la evlenmişti ve... daha başka enişteleri vardı. Çünkü Esmâ´nın dokuz (bir rivayete göre) on kızkardeşi vardı.

Ca´fer İbn Ebî Talib, Zeyd İbn Harise ve Abdullah İbn Ravâha Bi­zanslılarla yapılan Mûte savaşında müslüman ordusunun komutanla­rıydılar..

Esma Bint Umeys anlatır:

? Ca´fer´le arkadaşlarının öldüğü sabah Rasülüllah (S.A.V) bana geldi. O gün, kırk tane deriyi temizledim. Hamur yoğurdum. Çocukla­rımı alıp yüzlerini yıkadım ve kokular sürdüm. Rasülüllah yanıma girip:

?Esma! Ca´fer´in çocukları nerede? dedi.

Çocukları Rasûlüllah´a getirdim. Onları kucaklayıp öptü ve kokla-dı. Daha sonra gözlerinden yaş aktı ve ağladı..

Esma Bint Umeys :

?´Ya Rasûlellah! Yoksa Ca´fer hakkında sana bir haber mi geldi?

dedi.

Rasûlüllah (S.A.V) :

? Evet, Ca´fer bugün şehîd edildi, dedi.

Feryat ederek ayağa kalktı, Kadıniar onun yanına toplandılar. Ra sûlüMah (S.A.V) şöyle demeye başladı:

?Esma! Düşünmeden saçma sapan sözler söyleme! Göğsüne de vurma!

Rasûlüllah (S.A.V) :

? Vay amcama! diyerek ağlayan kızı Fâtıına´nın yanına girdi.

Rasûlüllah :

? Sen ağıtçı olarak Cafer üzerine, Cafer gibisine ağla Daha sonra Rasûlüllah şöyle buyurdu :

? Ca´fer´in ailesi için yemek yapın. Onlar bugün yemek yapa­mazlar.

Rasûlüllah (S.A.V) Esma Bint Umeys´e :

?Üç gün yemek kabul et ondan sonra dilediğini yap, buyurdu.

Rasûlüllah (S.A.V) Esma Bint Umeys´î Humeyn´de Hz. Ebû Bekr es-Sıddîk´la evlendirdi. Esma Bint Umeys Veda haccinda bulunmak üzere Peygamber´in hanımlarıyla birlikte çıktı. Zulhuleyfi de Esmâ´nın Muhammed İbn Ebî Bekr´i dünyaya getirme sancısı tuttu. Hz. Ebû Bekr onu geri göndermek istedi. Peygamber´e (S.A.V) sordu. O da:

? Ona gusül abdesti almasını sonra da ihrama girmesini söyle, dedi.

Muhammed İbn Ebî Bekr´î el-Beydâ´da dünyaya getirdi. Rasûiül-lah´a haber gönderip ne yapması gerektiğini sordu. Rasûlüllah bir el­bise bulup gusül abdesti almasını ve tehlîl [1] getirmesini emretti.

Rasûlüllah´ın halîfesi Hz. Ebû Bekr´in ölümü yaklaşınca kendis hanımı Esma Bint Umeys´in yıkamasını vasiyet etti.

Hz. Ali Esma Bint Umeys´le evlendi. Hz. Ali´yle olan evliliğinden de Yahya´yı doğurdu...

Esma Bint Umeys´e Hz. Ali ile RasûEüllah´ın kızı Fâtima´nin evli­likleri soruldu. Esma şöyle anlattı:

? Rasûlüllah (S.A.V) Hz. Fâtıma´yı Hz. Ali´ye verdiğinde Hz. Ali gerdeğe girdi. Kadınlar onu daha iyi görebilmek için atıldılar. Kadınlar­la Rasûiüllah arasında bir engel vardı. Esma Bint Umeys geride kaldı. Rasûlüllah şöyle dedi: Yerinde dur. Yavaş ol, sen kimsin? Esma: Ben kızını bekleyen kadınım. Kızın evlendiği gece, yakım olan bir kadına ihtiyacı vardır. Eğer onun bir ihtiyacı olur veya birşey isterse, bunu o kadına bildirir. Peygamber [S.A.V) : İlâhımdan seni, önünden, arkan­dan, sağından ve solundan gelecek olan taşlanmış şeytandan koruma­sını diliyorum, dedi.

Esma Bint Umeys´in oğullan Muha´mmed İbn Ca´fer´le Muham­mesi !bn Ebi Bekr birbirlerine :

? Ben senden daha üstünüm. Çünkü benim babam senin baban­dan daha iyidir, diyerek övündüler.

Hz. Ali Esma Bint Umeys´e :

? Aralarında hükmünü ver, dedi.

Esma Bint Umeys, Muhammed İbn Ca´fer İbn Ebî Talib´e :

? Yavrum! Araplar arasında senin babandan daha iyi bir genç görmedim, dedim.

Sonra Muhammed İbn Ebî Bekr´e dönüp :

? Yavrum! Araplar arasında senin babandan daha olgun orta yaşta) birisini görmedim, diye cevap verdi.

Hz. Ali ona : *

? Bize birşey bırakmadın. Zaten bundan başka birşey söylesey-din sana kızardım, dedi.

Esma Bint Umeys :

i/allahi, sen o üç iyi kişinin en güzelisin, dedi.

Mü´minlerin emîri Hz. Ali halîfe olunca Muhammed İbn Bekr´Uvlı-sır´a vali yaptı. Esma Bint Umeys´e, oğlu Muhammed´in öldürüldüğü haberi gelince, kalkıp mescide (evinde mescid vardı) gitti. İçindeki ki­ni dışarı çıkarmadı, ama göğüslerinden kan geldi.

Esma Bint Umeys Peygamber´den (S.A.V) hadis rivayet etmişti Ondan da oğlu Abdullah İbn Ca´fer, torunu el-Kasim İbn Muhammed İbn Ebî Bekr, Abdullah İbn Abbas (kızkardeşi Lubâbe Bintu´l-Harîs´in oğlu), yine kız torunu Ummu Avf Bint Muhammed İbn Cafer, Saîd İb-nu´l-Museyyeb, Urve İbnu´z-Zubeyr ve başkaları hadis rivayet etmiş­lerdir. [2]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Tehlîli «lâ ilahe illallah» sözünü söylemek.

[2] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 339-345.