(Ummu Eymen) Künyeli Sa´lebe´nin Kızı Berde
Rasûlüllah (S.A.V) Ummu Eymen´i göstererek :
«? Kim cennetlik bîr kadınla evlenmek arzu ederse, Ummu Eymen´le evlensin, buyurdu.»
Ashabdan Üsâme b. Zeyd´in annesi ve Rasûii Ekrem´in dadısı olan «Ümmü Eymen/künyeli Bereke bint-i Sa´lebe´dir. Kendisi Rasû-iüllah (S.A.V)´in babası Abdullah´ın Habeşli bir cariyesi olup, el-Haris İbnu´l-Hazrec oğullarından Ubeyd İbn Zeyd´le evliydi. Ubeyd´den olan ilk oğlu Eymen´e izafetle «Ummu Eymen» künyesiyle meşhur olmuştur.
Ummu Eymen Rasûlüliah (S.A.V)´la şakalaşır ve dâima onun hizmetinde bulunurdu.
Rasûiüllah (S.A.V), Hz. Hadîce ile evlenince Ummu Eymen´i âzât etmiş, Hz. Hadîce Zeyd İbn Harise´yi Rasûlüllah´a hediye etmiş, o da Zeyd´i azat etmişti...
Rasûiüllah (S.A.V)´in mübarek anneleri Âmine Hatun, dayı zadelerini ziyaret için Medîne-i Münevvere´ye varıp oradan dönerlerken Ebuâ adı verilen yerde vefatından sonra Rasûiüllah (S.A.V) Mekke-i Mükerreme´ye Ummu Eymen ile birlikte dönmüşler ve bunun için de Ummu Eymen için «Ummu Eymen benim annemden sonra ikinci annemdir.» der ve ona ziyadesiyle hürmet ve riâyet eder ve özellikle kalkıp ziyaretine giderdi..,
Rasûiüllah (S.A.V) peygamber olunca Ummu Eymen´i göstererek:
? Kimi, cennetlik bir kadınla evlenmek memnun ederse Ummu Eymen´le evlensin, buyurdu.
Ummu Eymen : Zeyd İbn Haris aldı ve ondan Usâme isimli oğlu oldu. Peygamber (S.A.V) Ummu Eymen´e :
? Anne! derdi. Onu gördüğü zaman :
? Bu, benim ailemden arta kalandır, dedi. Ummu Eymen peygamber´e (S.A-V) gelip : ?´ Beni götür, dedi.
RasûlüMah :
?Seni deve yavrusunun üzerinde götürürüm, dedi.
Ummu Eymen :
? Ya Rasûlellah! O beni taşıyamaz, benim istediğim bu değil, dedi.
Peygamber (S.A.V) :
? Seni ancak deve yavrusunun üzerinde götürürüm, dedi. (Rasûiüllah (S.A.V) ona şaka yapıyordu. Rasûiüllah (S.A.V) şaka yaptığında gerçekten başkasını söylemezdi, bütün develer bîr bakıma deve yav-rusuydu).
Ummu Eymen Yesribe hicret ederken Ravhaya varmadan akşam oldu. Susamıştı. Yanında su da yoktu. Üstelik oruçluydu. Susuzluk onu güçsüz bıraktı. Ona gökten, beyaz bir iple bir su kovası sarkıtıldı. Kovayı alıp kana kana su içti. O şöyle anlatırdı:
? Bundan sonra hiç susuzluk çekmedim. Çok sıcak günlerde oruç sebebiyle susuzlukla karşılaşmıştım. Bu suyu içtikten sonra susuzluk çekmedim. Sıcak bir günde oruç tutsam da hiç susamadım.
Rasûiüllah (S.A.V) kızı Fâtıma´yı Hz. Ali´ye verince Hz. Ali´ye kendisi gelinceye kadar Hz. Fâtıma´nın yanına girmemesini emretti. Yahudiler erkeğin ailesinin yanına girmesini geciktirirlerdi. Rasûlüi-lah (S.A.V) gelip kapıda durdu. İzin istedikten sonra i
? Kardeşim günah işledi mi? dedi.
Ummu Eymen :
? Anam, babam sana feda oisun! Senin kardeşin kim? diye sordu.
Peygamber (S.A.V] :
? Ali İbn EbîTalib, dedi. Ummu Eymen :
? Ona kızını verdiğin halde, o nasıl oluyor da kardeşin oluyor? dedi (Rasûlüllah [S.A.V] daha Meke´deyken muhacirleri birbirleriyle kardeş yapmıştı. Ali İbn Ebî Talib´le de kendisini kardeş yapmıştı. Medine´de mescidini ve odalarını inşa edince muhacirlerle Ensar´ı kardeş yapmıştı. Yine kendisiyle Hz. Ali´yi kardeş yapmıştı).
Rasûlüllah (S.A.V) :
? Evet öyle, Ummu Eyrrien! dedi.
Daha sonra Peygamber (S.A.V) bir kap içinde su getirtti. O kabın içinde ellerini yıkadıktan sonra Hz. Ali´yi çağırdı. Hz. Ali gelip önüne oturdu. Bu sudan göğsüne ve sırtına serpti. Sonra Hz. Fâtıma´yı çağırdı. Fâtıma elbisesi/içinde tökezleye tökezleye başörtüsüz olarak geldi [1] Rasûlüllah ona da bu sudan serpti.. Sonra Hz. Ali´ye
? Vallahi, seni ailemin en hayırlısıyla evlendirmeye çalıştım. Ummu Eymen anlatır :
? «Fatma´nın çeyizini ben hazırlamıştım. Ona çeyiz olarak verilenlerin arasında içi lif dolu deri bir yastık ve evine serilen bir sergi vardı.
Ummu Eymen Rasûlüllah´ın (S.A.V) şöyle dediğini duymuştun
? Kişinin çaldığı bir avuç yağ yüzünden eli kesilir.
Ummu Eymen şunu da anlatmıştır:
?Rasûlüllah (S.A.V) bana : Mescidden birşeyi getirmemi istedi. Ben de hayizlıyım, dedim. Ö: Hayızlı olman senin elinde değildir, dedi.
Uhud Harbinde okçuların Rasûlüllah´ın emrine ve tenbîhine itaat etmeyerek yerlerini terketmeleri sonunda, bozguna uğrayan ve Uhud´-dan kaçarak Medine´ye gelen müslümanların yüzlerine Ummu Eymen toprak saçıyordu. Ve bazılarına da :
«? Burada öreke var! Bari, onu al da iplik bük! Getir, ver kılıcını bana! Kadınlarla Uhud´a gidip ben çarpışayım!» dedi.
Uhud harbinde müşriklerin Hibban b; Anka ve Ebû Üsâmetülcü-şemî gibi keskin atıcı okçuları, oklariyle müslümanların canlarını yakmakta yanşıyorlardı.
Peygamberimiz (S.A.V) de Sa´d b. Ebî Vakkas´a ;
«Babam, annem sana feda olsun! At» buyuruyordu.
Hibban b. Anka´nın attığı bir ok, yaralılara su veren Ummu Ey-men´in eteğine değdi ye eteğini kaldırdı. Kapalı yeri açıldı. Müşriklerin gülüştükleri görüldü. Bu hal, Peygamberimizin ağrına gitti. Sa´d b. Ebî Vakas´a demirsiz bir ok uzatıp: «At!» buyurdu.
Ok, Hibban b. Anka´nın boğaz çukuruna saplandı. Arkası üzerine devrilince, edep yeri açıldı.
Peygamberimiz güldü ve azı dişleri göründü.
Sa´d b. Ebî Vakkas´a: «Allah, senin duanı kabul etsin. Atışını okunu doğrultsun, rast getirsin!» diyerek duâ etti.
Rasûlüllah (S.A.V) vefat edince Ummu Eymen ağladı. Ona:
? Seni ağlatan nedir? denildi. Ummu Eymen :
? Vallahi, Rasûlüilah´ın öleceğini biliyorum. Ancak ben gökten gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum, dedi.
Halk, Ebu Bekr´e Rasûlüllah´ın halîfesi olarak bey´at edince, birinci halife Ömer İbnu´l-Hattab´a :
? Gel, Rasûlüllah´ın yaptığı gibi Ummu Eymen´i ziyarete gidelim, dedi.
Yanma girdiklerinde Ummu Eymen ağladı. Onlar sordular:
? Ağlıyor musun? Allah´ın katında olanlar Rasûlü için daha hayırlıdır.
Ummu Eymen şöyle cevap verdi :
?Semâdan gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum.
Ağlaması onları da hislendirdi ve onunla birlikte onlar da ağlamaya başladılar.
Ummu Eymen mecusî Ebu Lu´lue´ninrnü´minlerin emiri Ömer´i namaz kılarken hançeriyle yaraladığım ve o yara sebebiyle Ömer´in öldüğünü öğrenince ağladı. Ona soruldu :
? Niye ağlıyorsun? Ummu Eymen :
? Bugün İslâm zayıfladı, diye cevap verdi.
Ummu Eymen mü´minlerin emiri Osman İbn Af fan´m hainliğinin ilk günlerinde öldü: Allah, semâdan onu içtikten sonra ebediyen suzluk hissetmediği bir su gönderip susuzluğunu giderdiği kadın c-müstü. [2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Burada Hz. Fâtıma´nın başörtüsüz olmasj, kendi evinde kocası ve babasının yanında olduğu içindir. Tabii ki kadın nikâhı caiz olanların yanında başını açamaz
[2] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 318-322.
«? Kim cennetlik bîr kadınla evlenmek arzu ederse, Ummu Eymen´le evlensin, buyurdu.»
Ashabdan Üsâme b. Zeyd´in annesi ve Rasûii Ekrem´in dadısı olan «Ümmü Eymen/künyeli Bereke bint-i Sa´lebe´dir. Kendisi Rasû-iüllah (S.A.V)´in babası Abdullah´ın Habeşli bir cariyesi olup, el-Haris İbnu´l-Hazrec oğullarından Ubeyd İbn Zeyd´le evliydi. Ubeyd´den olan ilk oğlu Eymen´e izafetle «Ummu Eymen» künyesiyle meşhur olmuştur.
Ummu Eymen Rasûlüliah (S.A.V)´la şakalaşır ve dâima onun hizmetinde bulunurdu.
Rasûiüllah (S.A.V), Hz. Hadîce ile evlenince Ummu Eymen´i âzât etmiş, Hz. Hadîce Zeyd İbn Harise´yi Rasûlüllah´a hediye etmiş, o da Zeyd´i azat etmişti...
Rasûiüllah (S.A.V)´in mübarek anneleri Âmine Hatun, dayı zadelerini ziyaret için Medîne-i Münevvere´ye varıp oradan dönerlerken Ebuâ adı verilen yerde vefatından sonra Rasûiüllah (S.A.V) Mekke-i Mükerreme´ye Ummu Eymen ile birlikte dönmüşler ve bunun için de Ummu Eymen için «Ummu Eymen benim annemden sonra ikinci annemdir.» der ve ona ziyadesiyle hürmet ve riâyet eder ve özellikle kalkıp ziyaretine giderdi..,
Rasûiüllah (S.A.V) peygamber olunca Ummu Eymen´i göstererek:
? Kimi, cennetlik bir kadınla evlenmek memnun ederse Ummu Eymen´le evlensin, buyurdu.
Ummu Eymen : Zeyd İbn Haris aldı ve ondan Usâme isimli oğlu oldu. Peygamber (S.A.V) Ummu Eymen´e :
? Anne! derdi. Onu gördüğü zaman :
? Bu, benim ailemden arta kalandır, dedi. Ummu Eymen peygamber´e (S.A-V) gelip : ?´ Beni götür, dedi.
RasûlüMah :
?Seni deve yavrusunun üzerinde götürürüm, dedi.
Ummu Eymen :
? Ya Rasûlellah! O beni taşıyamaz, benim istediğim bu değil, dedi.
Peygamber (S.A.V) :
? Seni ancak deve yavrusunun üzerinde götürürüm, dedi. (Rasûiüllah (S.A.V) ona şaka yapıyordu. Rasûiüllah (S.A.V) şaka yaptığında gerçekten başkasını söylemezdi, bütün develer bîr bakıma deve yav-rusuydu).
Ummu Eymen Yesribe hicret ederken Ravhaya varmadan akşam oldu. Susamıştı. Yanında su da yoktu. Üstelik oruçluydu. Susuzluk onu güçsüz bıraktı. Ona gökten, beyaz bir iple bir su kovası sarkıtıldı. Kovayı alıp kana kana su içti. O şöyle anlatırdı:
? Bundan sonra hiç susuzluk çekmedim. Çok sıcak günlerde oruç sebebiyle susuzlukla karşılaşmıştım. Bu suyu içtikten sonra susuzluk çekmedim. Sıcak bir günde oruç tutsam da hiç susamadım.
Rasûiüllah (S.A.V) kızı Fâtıma´yı Hz. Ali´ye verince Hz. Ali´ye kendisi gelinceye kadar Hz. Fâtıma´nın yanına girmemesini emretti. Yahudiler erkeğin ailesinin yanına girmesini geciktirirlerdi. Rasûlüi-lah (S.A.V) gelip kapıda durdu. İzin istedikten sonra i
? Kardeşim günah işledi mi? dedi.
Ummu Eymen :
? Anam, babam sana feda oisun! Senin kardeşin kim? diye sordu.
Peygamber (S.A.V] :
? Ali İbn EbîTalib, dedi. Ummu Eymen :
? Ona kızını verdiğin halde, o nasıl oluyor da kardeşin oluyor? dedi (Rasûlüllah [S.A.V] daha Meke´deyken muhacirleri birbirleriyle kardeş yapmıştı. Ali İbn Ebî Talib´le de kendisini kardeş yapmıştı. Medine´de mescidini ve odalarını inşa edince muhacirlerle Ensar´ı kardeş yapmıştı. Yine kendisiyle Hz. Ali´yi kardeş yapmıştı).
Rasûlüllah (S.A.V) :
? Evet öyle, Ummu Eyrrien! dedi.
Daha sonra Peygamber (S.A.V) bir kap içinde su getirtti. O kabın içinde ellerini yıkadıktan sonra Hz. Ali´yi çağırdı. Hz. Ali gelip önüne oturdu. Bu sudan göğsüne ve sırtına serpti. Sonra Hz. Fâtıma´yı çağırdı. Fâtıma elbisesi/içinde tökezleye tökezleye başörtüsüz olarak geldi [1] Rasûlüllah ona da bu sudan serpti.. Sonra Hz. Ali´ye
? Vallahi, seni ailemin en hayırlısıyla evlendirmeye çalıştım. Ummu Eymen anlatır :
? «Fatma´nın çeyizini ben hazırlamıştım. Ona çeyiz olarak verilenlerin arasında içi lif dolu deri bir yastık ve evine serilen bir sergi vardı.
Ummu Eymen Rasûlüllah´ın (S.A.V) şöyle dediğini duymuştun
? Kişinin çaldığı bir avuç yağ yüzünden eli kesilir.
Ummu Eymen şunu da anlatmıştır:
?Rasûlüllah (S.A.V) bana : Mescidden birşeyi getirmemi istedi. Ben de hayizlıyım, dedim. Ö: Hayızlı olman senin elinde değildir, dedi.
Uhud Harbinde okçuların Rasûlüllah´ın emrine ve tenbîhine itaat etmeyerek yerlerini terketmeleri sonunda, bozguna uğrayan ve Uhud´-dan kaçarak Medine´ye gelen müslümanların yüzlerine Ummu Eymen toprak saçıyordu. Ve bazılarına da :
«? Burada öreke var! Bari, onu al da iplik bük! Getir, ver kılıcını bana! Kadınlarla Uhud´a gidip ben çarpışayım!» dedi.
Uhud harbinde müşriklerin Hibban b; Anka ve Ebû Üsâmetülcü-şemî gibi keskin atıcı okçuları, oklariyle müslümanların canlarını yakmakta yanşıyorlardı.
Peygamberimiz (S.A.V) de Sa´d b. Ebî Vakkas´a ;
«Babam, annem sana feda olsun! At» buyuruyordu.
Hibban b. Anka´nın attığı bir ok, yaralılara su veren Ummu Ey-men´in eteğine değdi ye eteğini kaldırdı. Kapalı yeri açıldı. Müşriklerin gülüştükleri görüldü. Bu hal, Peygamberimizin ağrına gitti. Sa´d b. Ebî Vakas´a demirsiz bir ok uzatıp: «At!» buyurdu.
Ok, Hibban b. Anka´nın boğaz çukuruna saplandı. Arkası üzerine devrilince, edep yeri açıldı.
Peygamberimiz güldü ve azı dişleri göründü.
Sa´d b. Ebî Vakkas´a: «Allah, senin duanı kabul etsin. Atışını okunu doğrultsun, rast getirsin!» diyerek duâ etti.
Rasûlüllah (S.A.V) vefat edince Ummu Eymen ağladı. Ona:
? Seni ağlatan nedir? denildi. Ummu Eymen :
? Vallahi, Rasûlüilah´ın öleceğini biliyorum. Ancak ben gökten gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum, dedi.
Halk, Ebu Bekr´e Rasûlüllah´ın halîfesi olarak bey´at edince, birinci halife Ömer İbnu´l-Hattab´a :
? Gel, Rasûlüllah´ın yaptığı gibi Ummu Eymen´i ziyarete gidelim, dedi.
Yanma girdiklerinde Ummu Eymen ağladı. Onlar sordular:
? Ağlıyor musun? Allah´ın katında olanlar Rasûlü için daha hayırlıdır.
Ummu Eymen şöyle cevap verdi :
?Semâdan gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum.
Ağlaması onları da hislendirdi ve onunla birlikte onlar da ağlamaya başladılar.
Ummu Eymen mecusî Ebu Lu´lue´ninrnü´minlerin emiri Ömer´i namaz kılarken hançeriyle yaraladığım ve o yara sebebiyle Ömer´in öldüğünü öğrenince ağladı. Ona soruldu :
? Niye ağlıyorsun? Ummu Eymen :
? Bugün İslâm zayıfladı, diye cevap verdi.
Ummu Eymen mü´minlerin emiri Osman İbn Af fan´m hainliğinin ilk günlerinde öldü: Allah, semâdan onu içtikten sonra ebediyen suzluk hissetmediği bir su gönderip susuzluğunu giderdiği kadın c-müstü. [2]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Burada Hz. Fâtıma´nın başörtüsüz olmasj, kendi evinde kocası ve babasının yanında olduğu içindir. Tabii ki kadın nikâhı caiz olanların yanında başını açamaz
[2] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 318-322.
HANIM SAHABELER
- Hz. Hadîce
- Sevde binti Zem´a i
- Hazret-i Aîşe
- Hz.Hafsa Binti Ömer
- Zeyneb Bint Huzeyme
- Ummu Seleme
- Zeyneb Binti Cahş
- Cuveyriye Bintu´l-Haris
- Safiyye Bint Huyeyy
- Ebû Süfyan?ın Kızı (Ummu Habîbe Künyeli) Ramle
- Meymune Bintu´l-Haris
- Mısırlı Mariye
- Ummu Şerîk
- Zeynebü-l Kübra
- Seyyidu´l-Beşer´in Kızı Rukâyye
- Ummu Kulsum
- Hz. Fâtıma
- Abdülmuttalib´in Kızı Ervâ
- Abdülmuttalib´ın Kızı Safiyye
- Esved´in Kızı Halide
- Ebû Tâlib´in Kîsî Ummu Hânî
- Ebû Leheb´in Kızı Dürre
- Cahş´ın Kızı Hamne
- Ebü Zueyfa´nın Kızı Halime
- Haris´in Kızı Şeymâ
- Fâtıma Bint-i Esed
- Ummul-Fazl Künyeli Hâris´in Kızı Lubâbe
- (Ummu Eymen) Künyeli Sa´lebe´nin Kızı Berde
- Rasulullah´ın(a.s.) Hizmetkarı Havle
- Ummu Rafi