Maviye

İbh Ebî Huceyr´in azatlı cariyesiydi.. Yüce sahâbî Hubeyb İbn Adiyy´in haram aylardan sonra öldürülmesine kadar Mekke´deki evin­de hapsedilen kadındır.

Uhud savaşından sonra Adal ve ei-târra´dan bazıları gelip:

? Ya Rasûlellah! Biz müsiüman olduk. Bize dinimizi ve İslâm´ın prensiplerini öğretecek ve Kur´ân okutacak bazı sahabîleririi gönder, dediler.

Rasûlüllah (S.A.V) Mersed İbn Ebî Mersed, Halid İbnu´l-Bukeyr, Hubeyb İbn Adiyy, Asım İbn Sabit, Zeyd İbnu´d-Desinne ve Abdullah İbn Tarık´ı gönderdi.

Ontar Huzeyl´in yakınındaki Raci´ kuyusuna gelince Huzeyl´i on­ların üzerine kışkırttılar ve Mersed ibn Ebî Mersed, Asım İbn Sabit ve Halid İbnul-Bukeyri öldürdüler.. Sonra Hubeyb İbn Adiyy, Zeyd İbnu´d-Desinne ve Abdullah İbn Tarık´ı elleri bağlı bir halde Mekke´ye sat­maya götürdüler. Yolda Abdullah İbn Tarik ellerinin bağını çözdü ve kılıcını aldı. Onu takip eden düşmanlar taş atarak öldürdüler.. Hubeyb İbn Adiyy´le Zeyd İbnu´d-Desinne bağlarını kurtarmaya çalıştılar an­cak başaramadılar. İkisini Mekke´ye getirdiler. Huceyr İbn Ebi İhab, ona bir kardeşi Ukbe İbnu´l-Haris İbn Amir İbn Nevfel´in babasına kar­şılık olarak öldürmesi için Hubeyb İbn Adiyy.´i satın aldı. Safvan İbn Umeyye İbn Halef de babası Umeyye İbn Halefin karşılığı olarak öl­dürmek için Zeyd İbnu´d-Desinne´yi satın aldı. Hubeyb İbn Adiyy ha­ram aylar geçinceye kadar Huceyr İbn Ebî İhab´ın azatlı cariyesi Ma-viye´nin evinde hapsedildi..

Hubeyb İbn Adiyy el-Ensarî hapsedildiği yerde namaz kılmaya başladı. Maviye de ona şaşkın şaşkın bakıyordu. Hubeyb namazını bi­tirince Maviye :

? Ne yapıyorsun? diye sordu. Hubeyb İbn Adiyy :

? Namaz kılıyorum, dedi. Maviye ;

? Kendisine secde ettiğin put nerede? dedi. Hubeyb İbn Adiyy:

? Ben Allah´a secde ediyorum, dedi. Maviye hayretle :

? Allah´a mı? dedi. Hubeyb İbn Âdiyy :

? Evet, siz yaratanların en güzelini bırakıp da bir puta mi secde ediyorsunuz? diye cevap verdi.

Maviye:

? Yaratanların en güzeli kimdir? Lât mı, Uzza mı, yoksa Hubei mi? dedi.

Hubeyb İbn Adiyy :

? Allah´tır. O sizin ve önceki atalarındın Rabbıdır, dedi. Maviye :

? Bir tane mi ilâh vardır? Biz Hubel, Lât, Uzzâ, Menat ve başka­larına ibâdet ederiz, dedi.

Hubeyb İbn Adiyy :

? Onlar kendi ellerinizle yaptığınız zararı ve faydası olmayan taşlardan başka birşey değildir, diye cevap verdi.

Hubeyb İbn Adiyy geceleyin Kur´an okuyor, kadınlar da onu du­yuyorlar, ağlıyorlar ve Hubeyb´e acıyorlardı.. Maviye ona :

? Hubeyb! Bir isteğin var mı? dedi. Hubeyb İbn Adiyy :

´ ? Hayır, yalnız bana temiz su ver, putlar adına kesilmiş olan hayvanın etini yedirme, bir de benî öldürmek istediklerinde bana ha­ber ver, dedi.

Bir gün.. Maviye avazının çıktığı kadar:

? Ey Kureyş topluluğu! Ey Kureyş topluluğu! Gelin de bazı garip şeyleri görün, dedi.

Ebu Sufyan İbn Harb, Saîd İbn Amîr, Maviye İbn Ebî Sufyan ve bazı Kureyş erkekleri gelip sordular:

? Ne var Maviye! Maviye : t

? Lât ve Uzzâ´ya yemin olsun! Hubeyb kadar üzüm salkımlarını yediğini gördüm, dedi.

Ebu Sufyan İbn Harb :

iyy´în deve başı

? Şu anda yeryüzünde yenilecek üzümler olduğunu bilmiyoruz, dedi.

Saîd İbn Âmîr :

? Mekke´nin her yerinde yenilecek bir tane üzüm yok, dedi. Maviye :

? İnanmadınız mı? Gelin görün, dedi.

Kureyş´in efendileri hapsedildiği odanın tavanından sarkıtılmış üzüm salkımlarını görünce şaşkınlıkla :

? Nerden geldi bu sana? dediler. Hubeyb İbn Âdiyy :

? Bu, daha önce benzeri Meryem Bint İmran´a geldiği gibi Al­lah´ın katındandır. «Zekeriya mâbedde onun yanına her girişinde, ya­nında bir-.yiyecek bulurdu. «Ey Meryem! Bu sana nereden geldi, de­miş. O da: Bu, Allah´ın katındandır» cevabını vermişti. Doğrusu.Allah dilediğini hesapsız nzıklandırır [1] dedi.»

Ebû Sufyan İbn Harb :

? Muhammed sana büyücülüğü mü öğretti? dedi.

Hubeyb fbn Adiyy :

? Hayır, bilakis Rasûlüllah (S..A.V) bana nur yolunu gösterdi, dedi.

Ebû Sufyan İbn Harb :

?- Eğer Muhammed ve Rabbini inkâr edersen serbest bırakılacak­sın, dedi.

Hubeyb İbn Âcfiyy :

? Göğsümü İslam´a açtığı için Allah´a hamdediyorum. Şimdi na­sıl küfür ve dalâlete dönerim, dedi.

Ebû Sufyan İbn Harb :

? Hayatta kalmak istiyor musun? dedi. Hubeyb îbn Adiyy :

? «Şüphesiz bu dünya hayatı geçicidir, ama âhiret, doğrusu işte o, kalınacak yurttur» [2] dedi.

Ebû Sufyan İbn Harb :

?Seni cennete davet ediyorum, dedi.

Hubeyb İbn Âdiyy :

? Hayır, sen beni cehenneme davet ediyorsun, dedi.

Maviye onu dinliyor ve onu namaz kılarken görüyordu.. Bir gün Maviye ona :

? Ukbe İbnu´l-Haris yolculuğundan döndü. Görülüyor ki, haram aylar... dedi.

Hubeyb İbn Âdiyy :

? Rabbime kavuşmak için özlem duyuyorum, dedi. Maviye dehşetle :

? Ölüme bu derece özlem mi duyuyorsun? dedi. Hubeyb İbn Âdiyy :

? Hayır, ben Rabbime kavuşmak ve Huld cennetinde yaşamak için özlem duyuyorum, dedi.

Maviye şöyle anlatır:

? Haram aylar çıkınca ve onlar Hubeyb´i öldürmeye karar verin­ce, gelip ona haber verdim. Vallahi, onun buna aldırış ettiğini görme-çlim. O şöyle dedi : Bana bir demir parçası gönder de onunla saçları­mı düzelteyim. Oğlum Ebû Huseyn´le (Çocuğun bakımını üstlenmişti, gerçek oğlu değildi} ona bir ustura gönderildi. Çocuğa bu görev veril­diğinde: Vallahi, adam öcünü aldı. Ben ne yaptım? Bu çocuğu o ustu­rayla gönderdim. O da çocuğu öldürüp: Bir kişiye bir kişi diyecek de­dim. Oğlum ona usturayı getirdiğinde onu alıp şakayla: Sen ve baban cesursunuz ama, siz benim öldürülmemi istediğiniz halde, annen se­ninle usturayı gönderdiğinde benim hainlik yapmamdan korktu, dedi. Ben bunu duyunca: Hubeyb! Ben sana Allah´ın verdiği eman sebebiyle güvendim. Sana ilâhın sebebiyle verdim. Oğlumu öldürmen için verme­dim. Hubeyb : Ben onu asla öldüremem, dinimize göre biz hainlik yap­mayı helâl görmeyiz, dedi. Daha sonra ona : Onlar yarın seni buradan çıkarıp öldürecekler, dedim.

Hubeyb namaz ktimaya başladı, namazını bitirince Maviye ona:

? Bu dine girmek istediğimde ne yapayım? dedi. Hubeyb sevinçle :

? Tek olan Allah´a iman edersin, onun kulu ve elçisi olan Mu-hammed´e iman edersin, faydası ve zararı olmayan, işitmeyen ve gör­meyen putlara tapmayı bırakırsın, dedi.

Maviye ellerini açıp yüzünü semâya kaldırdı ve samimiyetle :

? Eşhedu en lâ ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden Ra-sûlüllah, dedi.

Kureyş´in efendileri onu Tenîm´e varıncaya kadar demirden kafes içinde götürdüler. Çocuklar, kadınlar, köleler ve Mekke´liler onunla birlikte çıktı. Görerek intikamını gidermek isteyen, intikam isteyen vs istemeyen, İslâm´a ve müslümanlara karşı olan herkes Ten´im´e çıktı.

Hubeyb Ten´im´e götürülünce uzun bir tahtayı darağacı haline ge­tirdiler. Hubeyb :

? İki rekat namaz kılmama müsaade eder misiniz, dedi.

? Tamam, dediler.

Uzatmadan iki rekat namaz kıldı.. Daha sonra

? Vallahi öldürülmekten korktuğum için namazı uzattığımı zan-netmeseydiniz, daha çok namaz kılardım, dedi.

Onu darağacına çıkardılar. Hubeyb Kâ´be tarafına döndü ve onu öf-dürdüler.

Maviye iyi bir müslüman oldu. O şöyle derdi:

? Vallahi, Hubeyb´den daha iyi hiç kimseyi görmedim. [3]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kur´ânı Kerim, Ali-lmrân, 3.

[2] Kur´önı Kerim,-Mü´min, 39.

[3] Abdulaziz eş-Şennavi, Sahabe Hayatından Tablolar (Hanım Sahabiler), Uysal Kitabevi: 398-403.