İstanbul’un fethi - 8

II. Mehmed, İstanbul kuşatması konusunda hiçbir tedbiri elden bırakmadı. Araştırdı, plânlar hazırladı, Rumelihisarı'nı yaptırdı, toplar döktürdü, gemiler yaptırdı. İstanbul'u hem karadan, hem de denizden kuşatmak üzere hazırlık yaptı. Kuşatma öncesi, plânı, konunun uzmanlarıyla son defa gözden geçirdi.

29 Mayıs 1453 Salı günü, sabah namazından sonra zırhını giydi, kılıcını kuşandı ve atına bindi. Askerine son hücum emrini verdi. "Geçit vermez" olarak tanımlanan dev surlar, çok iyi hesaplanmış top atışlarına direnemedi. 53 günlük kuşatma sonunda fetih gerçekleşti. İkinci Mehmed, Hocası Akşemsettin önde olmak üzere ordusuyla birlikte Topkapı'dan İstanbul'a girdi. Artık bundan sonraki ünvanı "Fatih" olacaktı.

Aradan geçen 557 yıl sonra bu yazıyı yazarken bile o büyük fethi yeniden yaşıyor gibiyiz. Sanki genç ve güzel komutan beyaz atını deryalara sürüyor, sanki dinç ve kahraman yiğitler; omuzlarında yağlı urganlar, şişmiş ve kabarmış yağız adaleleriyle gemileri denize çekiyorlar. Sanki Bizans'ın çatırtısı, yıkılan dağılan surların gürültüsü kulaklarımıza geliyor. Ve sanki kutlu Mayıs sabahında yeniden ağaçlar çiçek açıyor, toprak şükür secdelerine varıyor.

Fethi yeniden ve daha düzenli düşünüp iyi anlamak zorundayız. Fetih niçin Orta çağı kapatmış, Yeni çağı açmıştır. Niçin aylarca, yıllarca düşünülüp taşınılıp bu zafere hazırlanıldı? Çünkü İstanbul'un fethi dünya tarihinin seyrini değiştiren muazzam bir olay oldu. İman ve azmin zaferini gösterdi. Sabır ve kararlılıkla ne büyük engellerin aşılabileceğini ortaya koydu. İstanbul'un fethinin yedi büyük manası vardır;

1- Sekiz buçuk asır önce müjdelenmiş ve haber verilmiş olması,

2- Asırlarca dünyayı sömüren zalim Bizans İmparatorluğu'nun yıkılışı,

3- Dünyanın kilit noktasının Hakk'ı üstün tutanların eline geçmiş olması,

4- Bir çağın kapanıp, yeni bir çağın açılmış olması,

5- İnancın önünde zalimlerin her zaman helaki.

6- Ahlaken bozulan milletlerin çökeceği gerçeğinin gözükmesi,

7- İnancın emrindeki tekniğin ne büyük harikalar meydana getireceği.

Bizans döneminin İstanbul'u, minare yüksekliğinde kalın surlarla çevriliydi. Bütün dünya "İstanbul surları geçit vermez" görüşündeydi. O güne kadar kimse deniz kuşatmasını düşünememişti. Fatih, Dolmabahçe sırtlarında gizlice yaptırdığı yüz gemiyi, bir gecede Haliç'e indirmeyi başardı. Bizanslılar Osmanlı donanmasını Haliç'te görünce moral olarak çöktüler. Çünkü, dünya tarihinde bir ilk gerçekleşmişti. Gemilerin karadan yürütülmesi... Fatih Sultan Mehmed 49 yıllık ömrüne öyle büyük zaferler sığdırdı ki, tarihçiler bu konuda şu değerlendirmeyi yaparlar: "On yıl daha yaşasaydı, dünya tarihi daha değişik olurdu."

İstanbul'un fethi, Osmanlı Devleti ve bütün dünya üzerinde çok önemli sonuçlar ortaya çıkardı. İstanbul'un fethiyle birlikte, 11 asır devam eden Bizans Doğu Roma İmparatorluğu yıkıldı. Bizans'ın, dünyaya reklâm edildiği kadar güçlü olmadığı görüldü.

Osmanlı, fetihten sonra büyük bir siyasî üstünlük elde etti. İmparatorluk kimliği kazandı. İslâm dünyasının güven ve cesareti arttı. Boğazların kontrolü Osmanlı'nın eline geçti. Ticaret gelişti. İstanbul, ticaret ve kültür merkezi oldu.

Avrupa'nın karanlık "Orta Çağ" dönemi kapandı, yeni bir çağ başladı. Avrupa ülkeleri yeni arayışlar içine girdi.

Fetih, bir aydınlıktır. İnsanlığın barış ve huzurunun önündeki engelleri kaldırmaktır. En büyük nimet olan "İslâm nimeti"ni bütün insanlığa ulaştırmak anlayışıdır.