İstanbul’un fethi - 5

Fatih, padişah olmadan önce ve sonra hep İstanbul'u düşünmüştür. Gece rüyalarında gördüğü, hayallerini süsleyen zafer, İstanbul'un fethidir. Çünkü daha şehzadeliği döneminde, küçük yaşta İstanbul sevdasına tutulmuştu. Hocalarının öncülüğünde Fetih Suresi ve Fetih Hadisi'ni mütalâa ediyor; İstanbul, rüyalarını süslüyordu. Hatta çocukluk oyunları bile İstanbul üzerineydi.

İkinci Mehmed, bu işe kendisini öylesine kaptırmıştı ki, bazan bu düşünceyle dalıp gidiyordu. Birinde Hocası Molla Gürani'yi beklerken yine dalmış, hocasının derse girişini fark edememişti. Molla Gürani seslendi:

- Mehmed! Bu ne hal? İrkilerek kendine geldi ve şöyle cevapladı:

- Kusuruma bakmayın, Hocam!.. Bir sevgilimiz var: İstanbul... Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin fetih hadisi aklıma geldi de...

II. Mehmed, hem din ilimleri, hem de yaşadığı dönemde revaçta olan ilimlerle meşgul olmuş; madden ve manen donanımlı hale gelmişti. Dokuz yabancı dil öğrenmiş, dünya konjonktürünü yakından takip etmişti.

Uzun günler sabahlara kadar uyumamış; planlar, projeler çizmiş; hadiseyi en ince ayrıntılarına kadar tespit etmiş ve namaz sonu dualarında ellerini Yüce ALLAH'a açıp, gözyaşlarıyla fısıldamıştır:

- Yâ Rabbi!.. Bizi Resûlü'nün övdüğü kimselerden kıl. Sonra kesin buyruk, büyük ferman: "İSTANBUL MUTLAKA FETH-OLUNACAKTIR..."

Feth-i Mübîn'e doğru

Sultan İkinci Murad Hân oğlu İkinci Mehmed, müstakbel Fâtih, 18 Şubat 1451 günü Edirne'de on dokuz yaşının içinde ikinci defa tahta çıkmış ve bu tarihten hemen bir yıl sonra Karadeniz boğazına hâkim olup, Bizans'a bu yönden gelecek yardım yolunu kesmek ve Anadolu-Rumeli geçidini emniyet altına almak gayesiyle elli bin kişilik ordusu başında Edirne'den hareketle Bizans önlerine gelip, 1452 yılının Mart ayı sonlarında Rumelihisarı inşâsına başlamıştır.

Rumelihisarı, Yıldırım Bâyezid tarafından Boğaz'ın Anadolu yakasına yaptırılan ve o devirde "Güzelcehisar" diye anılan Anadoluhisarı'nın karşısına inşâ olunup bu iki kale ile Karadeniz boğazına hâkim olunarak Fâtih'in Boğazlar rejimi kurulmuştur!..

Rumelihisarı, misilsiz bir gayretle üç buçuk ayda tamamlanmış ve böylesine dev bir inşaatın o devir şartları içinde bu kadar kısa zamanda bitirilebilmesi, Batı'da "şayan-ı hayret bir iş" olarak anılmıştır.

Rumelihisarı inşaatının devam ettiği günlerde bu inşaatı protesto gayesiyle gelen Bizans imparatorunun elçilerine:

- "Benim gücümün ulaştığı yerlere sizin imparatorunuzun ümid ve hayalleri bile ulaşamaz." cevabını veren Sultan İkinci Mehmed'in ordusu 23 Mart 1453 Cuma günü Edirne'den hareket ederek 5 Nisan günü Bizans önlerine gelmiş ve Otağ-ı Hümâyûn, Topkapı önüne kurulup etrafı derin hendekle çevrilmiştir.

Sultan İkinci Mehmed Hân 6 Nisan günü yanında Akşemseddin, Akbıyık dede, Molla Husrev, Molla Gûrânî gibi ALLAH dostları ve bütün ordusu ile sûrlar önünde Cuma namazı kılmış ve namazı müteâkib çıkan münadiler muhasara harekâtının başladığını ilân etmişlerdir. 11 Nisan'da "Şâhî" adlı büyük top önce Eğrikapı, sonra Topkapı önüne getirilmiş, 22/23 Nisan gecesi yetmişe yakın gemimiz akla hayale gelmez bir azim ve gayretle Haliç'e indirilmiş, ertesi gün Haliç'e bir köprü kurdurulmuştur!.. Sûrlar devamlı dövülerek, lâğım kazılıp yer altı savaşıyla Bizans tehdit edilerek ve tekerlekli kule ile sûrlar hizasına kadar yükselip savaşılarak muhasara devam etmiştir.