Nevafil (nafile namazlar) in beyanı
Nevafil: nafilenin cem'idir. Nafile ve nefl: farz ve vâcib olmayan ibadettir (1) ki, ziyade mânâsından alınmıştır (2). Farzdan ve vâcipten fazla olan namazlar demektir. Ona tetavvu'da denir ki, kişinin vâcib olmayarak, tav'an kıldığı namazdır.
Sünnetler bu cümleden olduğu halde, faslı-sünen, denilmeyip, faslı-nevafil denilmesi, nefel tabirinizi, daha şümullü olmasındandır. Çünkü, her sünnet nefeldir. Her nefel sünnet değildir.
Nevafilin, revatip ve regaip nevi vardır. Revatip: müekked ve gayri müekked olarak, farzlardan evvel yahut sonra kılınmakta olan sünnetlerdir. (3). Regaip: duhâ ve teheccüd gibi, sair nevafildir.
------------------
(1) Gerek namaz, gerek oruç, gerek zekât, yahut hac olsun hepsi birdir. Yalmız burada maksud, namazdır.
(2) Ganimete, nefl itlâki bundandır ki, cihad mevzuu olan îlâyi — kelimetûllâh, üzerine ziyadedir. Kale teâlâ (yes'elûneke anil-enfal). Çocuğunun çocuğunadahi nafile itlâk olunur. Enbiyâ sûresinin 72. âyetindeki kavli kerîmi bu mânâdandır ki, biz azîmüş-şân İbrâhime matluba olan tabaktan başka, fazladan olarak Yakubu dahi, bahş ve ihsan eyledik, demektir.
(3) Nitekim, İhyai ulûmun, nevafil faslında, —salâvâtın revatibi: Beştir.Râtibei subh, râtibei zuhur ilh...—, diye zikr olunmuştur.
Sünnetler bu cümleden olduğu halde, faslı-sünen, denilmeyip, faslı-nevafil denilmesi, nefel tabirinizi, daha şümullü olmasındandır. Çünkü, her sünnet nefeldir. Her nefel sünnet değildir.
Nevafilin, revatip ve regaip nevi vardır. Revatip: müekked ve gayri müekked olarak, farzlardan evvel yahut sonra kılınmakta olan sünnetlerdir. (3). Regaip: duhâ ve teheccüd gibi, sair nevafildir.
------------------
(1) Gerek namaz, gerek oruç, gerek zekât, yahut hac olsun hepsi birdir. Yalmız burada maksud, namazdır.
(2) Ganimete, nefl itlâki bundandır ki, cihad mevzuu olan îlâyi — kelimetûllâh, üzerine ziyadedir. Kale teâlâ (yes'elûneke anil-enfal). Çocuğunun çocuğunadahi nafile itlâk olunur. Enbiyâ sûresinin 72. âyetindeki kavli kerîmi bu mânâdandır ki, biz azîmüş-şân İbrâhime matluba olan tabaktan başka, fazladan olarak Yakubu dahi, bahş ve ihsan eyledik, demektir.
(3) Nitekim, İhyai ulûmun, nevafil faslında, —salâvâtın revatibi: Beştir.Râtibei subh, râtibei zuhur ilh...—, diye zikr olunmuştur.
KİTAB-US-SALAT (NAMAZ)
- Namaz
- Farz namazlar
- Namaz vakitleri
- Müstehab vakitler
- Kerahat vakitleri
- Ezân ve ikamet
- Namazın erkân ve şartları
- Namazın şartları ile ilgili diğer hükümler
- Namazın vacipleri
- Namazın sünnetleri
- Namazın âdâbı
- Namaz fiillerinin terkibi
- İmamet ve Cemaatle namaz
- Cemaatten alıkoyan özürler
- İmamete ehak ve elyak olan
- Safların tertibi
- İmama uyulup uyulmayacak yerler
- Farz namazlardan sonraki duâ ve tesbihler
- Namazda hades vukuu
- Namazda İstihlâf
- İsnâ Aşeriyye mesaili (4)
- Müfsidat (namazı bozan şeyler)
- Zellet-ül-Kârî
- Namazı ifsat etmeyen (bozmayan) şeyler (1)
- Namazın mekruhları
- Musalli için, mekruh olmayan şeyler
- Sütre ittihazı ve musallinin önünden geçeni defetmesi
- Namazın bozulmasını veya tehirini gerektiren şeyler
- Namazı terkedenin hükmü
- Vitir namazı
Nimet-i islam
- MERHUM HACI ZİHNİ EFENDİNİN HAL TERCÜMESİ
- AKAİDİ İSLÂMİYYE
- KİTAB-UT-TEYEMMÜM (TEYEMMÜM)
- KİTAB-UT-TAHARE (TEMİZLİK)
- KİTAB-US-SALAT (NAMAZ)
- KİTAB-US-SAVM (ORUÇ)
- KİTAB-UZ-ZEKÂT
- KİTAB-UL-HAC
- KİTAB-UN-NİKÂH (EVLENME)
- KİTAB-UT-TALAK (BOŞANMA)
- KİTAB-UR-RIDÂ (SÜT KARDEŞLİĞİ)
- KİTAB-UL-EYMAN (YEMİN)
- KİTAB-UN-NİKÂH VET-TALAK (EVLENME VE BOŞANMA)
- KİTAB-US-SAYD (AV VE AV HAYVANLARI)