Bir Alman hanım şöyle diyor:


"Başı örtülü Müslüman Türk hanımlarını görünce hayran oluyor, onların saadetlerine hasretle bakıyorum!. .. "


Bunun sebebini de şöyle anlatıyor:


"Sabahları ben işime gidiyorum. Beyim de kendi işine gidi­yor. Akşama kadar bey benden emin değil, ben de ondan!..


Akşam eve dönünce o bana şüphe ile bakıyor. Acaba hangi erkeklerle yanyana, baş başa kaldı? diye düşünüyor. Zira günlük hayatımız böyle düşünmeye çok müsaittir. Ben de ona aynı şüphe ile bakıyor, acaba hangi kadınla birlikte oldu? diye endişeleniyorum. Bu şüphecilik ikimizi de yıkıyor, saadet hisse­demiyorum. Türk kadınlarında böyle bir şüphecilik yoktur. Zira onlar beylerinden emin, beyleri de onlardan emin. Akşam eve gelince iki taraf da sadece birbirlerini biliyor sadakatlarına şüphe girmiyor. Kendi kendime diyorum ki, 'Keşke benim de işim, mesleğim, hatta param olmasaydı da şu Türk kadınları gibi huzurum, saadetim olsaydı. Beyimle birlikte mesut ol­saydım. Onun bana, benim de ona sadakatimde şüphe etmesey­dik?"


.


.


Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri


Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.


Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !