Hanımlar Arasında Adaletli Olmalı

Birden fazla hanımı olan erkeğe, onların arasında adalet ve eşitlik gözeterek hareket etmek gerekir. Onlardan sadece biri­sine meyletmemelidir. Eğer, yolculuğa çıkar, birisini berabe­rinde götürmek isterse, aralarında kur'a çekecektir. Çünkü Allah'ın Resülü de böyle yapıyordu.


(Müslim, Buhari)


Allah'ın Resülü (s.a.v.) buyurmuştur: "Kimin iki tane hanımı varsa onlardan birisine meyledip öbürünü ih­mal ederse, (başka bir tabirle, onlar arasında adaletle hareket etmezse) kıyamet gününde yanlarından birisi (yengeç yanı gibi) yamuk olduğu halde, huzura gelir! .. "


Ancak birden fazla hanıma sahip olan kişiye gereken, ver­mekte ve yatmakta aralarında adaletle hareket etmektir. Kalbi sevgi ve cinsi arzu ise, insanın isteğiyle olmayan bir şeydir.


Yani kalbin sevmesinde ve nefsin meylinde adalet yapa­mazsınız. Bu iki haslete tabi olan cinsi münasebette de birbirin­den farklılık olur. Ve bu muhakkaktır. Allah'ın Resulü (s.a.v.) hanımları arasında nafaka ve yatmak hususunda kılı kırk ya­rarcasına adalet eder ve buyururdu ki:


- Ey Allah’ım! Benim gücüm ve takatımın dahi­linde olan hususta yapabileceğim en son budur. Senin elinde olan, benim gücümün haricindeki işlerde ise, benim yapabileceğim yoktur.


Resulüllah bununla kalbi sevgiyi kastediyordu. Ve sevginin insanın elinde olmayan bir şey olduğunu işaret buyuruyordu. Aişe validemiz (r.a.) Resulüllah'ın yanında bütün kadınlardan daha sevimliydi. Bütün validelerimiz de bu hususu bilmekteydi­ler.


Allah'ın Resulü (s.a.v.) hastayken, her gün ve her gece kaldırılıp hanımlarının odalarına götürülüyordu. Onların her birisinin yanında geceliyor ve buyuruyordu: "Ben yarın nerede­yim?" Bunun üzerine validelerimizden birisi Resulüllah'ın bu sorusundan neyi kastettiğini sezdi ve buyurdu ki, "Allah'ın Resulü .Aişe'nin sırası olan günü soruyor." Bunun üzerine pak hanımları dediler ki:


- Biz sana izin verdik. Sen daimi olarak Aişe'nin hücre­sinde hastalığını geçir. Zira her gece bir hücreye gitmek, sana ağır geliyor.


Buna karşı Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:


- Siz buna razı oldunuz mu?


Pak zevceleri:


- Evet, biz buna razı olduk, dediler. Bunun üzerine Resulüllah:


- Öyleyse beni Aişe'nin odasına götürünüz, bu­yurdu.


Allah'ın Resulü (s.a.v.) hanımlarının arasında taksimat ya­pardı. Bir ara yaşlanmış olan zevcesi Sevde binti Zem'a'yı boşamak istedi. Bunun üzerine Hz. Sevde, gecesini Aişe vali­demize hibe edip Resulüllah'ın nikahı altında kalmak istedi. (Kıyamette onun karısı olarak hasrolunmak için.) Bunun üze­rine Resülüllah kendisini boşamadı. Fakat Allah Resülünün adaleti güzel ve kuvvetli olduğu için, nefsi herhangi bir hanımını sırası olmadığı halde çektiği, onunla karı-koca muamelesi gördüğü zaman, o gün veya o gece bütün hanımlarıyla aynı muameleyi yapardı. Hazret-i .Aişe'den rivayet edilen şu hadis de bu cümledendir. "Allah'ın Resulü, bir gecede bü­tün zevceleriyle karı-koca muamelesi yaptı."


(s. Buhari ve Müslim)


Peygamberimiz Ümmü Seleme validemizle evlendiğinde onun yanında 3 gün kaldı. Sonra çıkmak istediğinde Ümmü Seleme validemiz Resülüllah'ın elbisesinden tuttu. Bunun üze­rine Hz. Resülüllah (s.a.v.):


"İstersen yanında daha çok kalırım. Fakat onu nöbetine sa­yarım. Bakirenin 7 gün, dulun 3 gün hakkı vardır" buyurdu.


Muaz İbni Cebel hazretlerinin 2 hanımı vardı. Birinin nöbeti olduğunda, diğerinin yanında abdest bile almazdı. Karılarının ikisi de aynı gün vefat etti. Hangisini mezara önce koyacağını tayin için kura çekti.


Kadınlar kendi aralarında günlerini birbirlerine devredebi­lirler. Hatta birisi nöbetini tamamen diğerine de verebilir. Validelerimizden Hz. Sevde kendi nöbetinden vaz geçerek, nöbe­tini Hz. Aişe (r.a.)ye vermiştir.


Tek kadınla evli bulunan kimsenin üzerinde hanımının bir­çok hakları vardır. Birden fazla kadınla evli bulunan kişinin bu haklara ilaveten hanımları arasında adalet ve eşit muamele etme vazifesi bulunmaktadır. Bu hakkın zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesi gerekmektedir.


Koca; gıda ve giyimde sevgi ve vergide hanımları arasında eşitliğe dikkat göstermediği takdirde mahşer yerine bir tarafı sürünerek gelirse, uğrayacağı azabın şiddetini buna kıyasla an­lamak zor değildir.


.


.


Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri


Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.


Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !