Ucuza Alınan Köşkler
Aşure günü, Muharrem ayının onuncu günüdür. O günde eve ve çoluk çocuğa ufak tefek bir şeyler alnırsa, bütün sene evde bereket olur. Hali vakti yerinde olanlar alırlar ama, fakir olanlar ne yapsın?
İşte böyle bir Aşure gününde fakir bir müslümanın evine, çoluk çocuğuna bir şeyler alamamanın sıkıntısını yaşıyormuş. Bu sıkıntı içersindeyken, düşünmüş taşınmış ve zengin bir müslümandan bir şeyler istemeye karar vermiş. Tanıdığı bir zengine gidip biraz ekmek, biraz et ve bir miktar da para istemiş. Bu arada halini arzedip evine yiyecek götürme imkanı olmadığını da söylemiş.
Zengin adam, "şimdi git biraz sonra gel, şimdi git daha sonra gel vereyim" diye diye, birkaç kere adarmı oyalayıp daha sonra da ''Veremeyeceğim'' diye başından savmış.
Önce oyalanıp en sonunda boş olarak çevriler fakir, çok üzülmüş. Bir taraftan oradan uzaklaşırken, bir taraftan da göz yaşı döküyormuş.
Bunu gören bir hıristiyan, adama yaklaşıp neden ağladığını sormuş. Adam, durumunu anlatmış ve "Bugün Aşure günüdür. Param olmadığı için eve bir şey götüremiyorum. Falan zenginde bir şeyler istedim. O da beni önce oyaladı, sonra da başından savdı, buna üzüldüm onun içi ağlıyorum" demiş. Hıristiyan:
- Nedir bu Aşure günü? diye sormuş.
Adam da Aşure gününün faziletinden biraz anlatmış. Kalbi yumuşayan hıristiyan:
- O zenginden istediğin şeyleri sana ben vereyim, diye adama istediklerini vermiş.
Eli dolu dönen fakirin çoluk çocuğu bu yiyecekleri görünce sebebini sormuşlar. Adam, birisinin verdiğini söyleyince, çocukları:
- Ey Allahlım! Bizi böyle sevindiren kulunu da sen sevindir, diye dua etmişler.
Gece olunca, kendisinden bir şeyler istenip de vermeyen zengin rüyasında çok güzel bir köşk görüyor. Köşke girmek istiyor fakat koymuyorlar.
- Bu köşk kimindir? diye soruyor. Kendisine:
- Bu köşk senin olacaktı. Fakat o fakire yardım etmediğin için, artık senin değil. Bu köşk falan hıristiyanındır, diyorlar.
Sabah olunca doğru o hıristiyanın yanına gidip:
- Dün yardım ettiğin fakire neler verdinse hepsini ben sana geri vereyim, diyor.
Hıristiyan ise:
- Artık geçmiş ola. Senin gördüğün o rüyayı Allah bana da gösterdi..Ve iman nasip etti, deyip Kelime-i Şehadet getiriyor.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
İşte böyle bir Aşure gününde fakir bir müslümanın evine, çoluk çocuğuna bir şeyler alamamanın sıkıntısını yaşıyormuş. Bu sıkıntı içersindeyken, düşünmüş taşınmış ve zengin bir müslümandan bir şeyler istemeye karar vermiş. Tanıdığı bir zengine gidip biraz ekmek, biraz et ve bir miktar da para istemiş. Bu arada halini arzedip evine yiyecek götürme imkanı olmadığını da söylemiş.
Zengin adam, "şimdi git biraz sonra gel, şimdi git daha sonra gel vereyim" diye diye, birkaç kere adarmı oyalayıp daha sonra da ''Veremeyeceğim'' diye başından savmış.
Önce oyalanıp en sonunda boş olarak çevriler fakir, çok üzülmüş. Bir taraftan oradan uzaklaşırken, bir taraftan da göz yaşı döküyormuş.
Bunu gören bir hıristiyan, adama yaklaşıp neden ağladığını sormuş. Adam, durumunu anlatmış ve "Bugün Aşure günüdür. Param olmadığı için eve bir şey götüremiyorum. Falan zenginde bir şeyler istedim. O da beni önce oyaladı, sonra da başından savdı, buna üzüldüm onun içi ağlıyorum" demiş. Hıristiyan:
- Nedir bu Aşure günü? diye sormuş.
Adam da Aşure gününün faziletinden biraz anlatmış. Kalbi yumuşayan hıristiyan:
- O zenginden istediğin şeyleri sana ben vereyim, diye adama istediklerini vermiş.
Eli dolu dönen fakirin çoluk çocuğu bu yiyecekleri görünce sebebini sormuşlar. Adam, birisinin verdiğini söyleyince, çocukları:
- Ey Allahlım! Bizi böyle sevindiren kulunu da sen sevindir, diye dua etmişler.
Gece olunca, kendisinden bir şeyler istenip de vermeyen zengin rüyasında çok güzel bir köşk görüyor. Köşke girmek istiyor fakat koymuyorlar.
- Bu köşk kimindir? diye soruyor. Kendisine:
- Bu köşk senin olacaktı. Fakat o fakire yardım etmediğin için, artık senin değil. Bu köşk falan hıristiyanındır, diyorlar.
Sabah olunca doğru o hıristiyanın yanına gidip:
- Dün yardım ettiğin fakire neler verdinse hepsini ben sana geri vereyim, diyor.
Hıristiyan ise:
- Artık geçmiş ola. Senin gördüğün o rüyayı Allah bana da gösterdi..Ve iman nasip etti, deyip Kelime-i Şehadet getiriyor.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Dini Hikayeler
- Eser ve Yazar Hakkında
- Hazreti Ömer'in Hikmetli Sözü
- Can Alan Melek Niçin Azrail Aleyhisselam'dır
- Bir Şükre Otuz Yıl Tevbe
- Zahidin Rızkı
- Musa Aleyhisselam ve Yağmur Duası
- Cüneyd-i Bağdadi ile Derviş
- Lüzumsuz İsteğin Zararları
- Yavuz Sultan Selim 'in, Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin Kabrini Bulması
- Hasan-ı Basri Hazretleri'nden
- Peygamberlerin Vücudunun Bir Parçasıyla Tevessülün Bereketi
- Bir Tokatta Atmış Yıllık Yol
- Şeyhin Güzel Sözleri
- Kuran Okuyan Âmâ
- Hazreti İsa Neden Kaçıyordu?
- Mektuptan Fırlayan Ok
- Öküzün Boynuzundan Kurtarılan Çocuk
- Hazreti Osman 'ın Cömertliği
- Hazreti Ali’nin Cihaddaki İhlası
- Çift Süren Arslan
- Sözünden Dönen Dervişin Hali
- Asıl Keramet Uçmak Değildir
- İhlasla Verilen Sadaka Hac Yerine Geçmiş
- Evliyayı İmtihan Doğru Değildir
- Ahmak Dost Edinmemeli
- İbrahim Edhem ve Balıklar
- Şeyh 'den Hırsızlık Emri
- Anne Baba İçin Yapılan İyilik
- İslam Büyüklerinin Örnek Ahlakı
- Senin Ayağın Bütün Velilerin Omuzları Üstündedir