Peygamberimiz'den Ateşe Tapana Selam
Abdullan İbni Mübarek Hazretleri Kabe'yi bir ziyaretinde Peygamber Efendimiz'i rüyasında görüyor. Rüyada Hz. Rasülüllah diyor ki:
- Hactan dönünce, köyündeki ateşpereste benim selamımı söyle.
Bu rüyaya hayret ediyor ama Peygamber Efendimiz'den gelen bir emir olduğu için, hikmetini anlamasa da selamı getirip sahibine tebliğ ediyor. Ve:
- Ben seni ateşe tapan, günahkar, İmansız birisi olarak biliyordum. Sen ne yaptın ki bizim Peygamberimiz'in selam göndereceği bir hale geldin?
Ateşe tapan adam anlatıyor:
- Bir akşamdı. Evde yalnızdım. Kapı çalındı ve içeriye müslüman olan komşu kadın girdi. Elindeki çırayı benim yanmakta olan kandilimden tutuşturmak istediğini söyledi. Ben de müsade ettim ve tutuşturdu. Kapıya kadar gittikten sonra "Söndü, tekrar tutuşturayım" diye geri döndü ve tekrar tutuşturdu. Yine kapıya kadar gidip sönmüş çıra ile yine geldi. Bu hal birkaç kere olunca ben şüphelendim. Aklıma kötü düşünceler geldi. Nihayet kadın çırayı yakıp gitti. Tutuşan çıranın sönmemesi için de koruya koruya evine götürdü. Ben, hem merakla hem de meseleyi iyice öğrenmek için onu takip ettim. Kadın, peşinde benim olduğumdan habersiz evine girdi. O girince çocukları:
- Anneciğim açız, ekmek ver, diye ağlamaya başladılar. Baktım ki kadın da sessiz sessiz ağlıyordu. Her ne olursa olsun diye içeri girdim. Kadına dedim ki:
- Sen çıranı tutuşturduğun halde her defasında kapıya kadar geldikten sonra söndürüp, söndü bahanesiyle tekrar geldin. Bunun sebebi neydi? Bunu bana söyle, bir. Bir de, ben seni takip ettim ve çocukların ağlamasını duydum ve onun için içeri girdim. Bunu da bilmiş ol iki, dedim.
Kadın, bunun üzerine konuşmaya başladı:
- Ben ve bu babasız çocuklarım günlerdir açız. Senden, yiyecek bir şeyler istemek için
gittim. Fakat bir türlü söyleyemedim. Söyleyemediğim için her defasında bile bile ateşi söndürüp geri döndüm. O bahaneyle söylemek için. Ama yine yapamadım. Dönüp geldim. Durum bundan ibarettir.
Kadın bunları anlatınca bana bir acıma hissi geldi. Eve gittim. Yiyecek ne varsa alıp getirdim ve kadına verdim. Çocukların ağlaması kesildi. Kadın da bana dua etmeye başladı. Ondan sonra bende Müslümanlığa karşı bir sevgi ve meyil hasıl oldu. Bunun üzerine müslüman oldum. Sen, Peygamberimiz'in selamını getirince neden olduğunu anladım ..
Benim, yaptığım iyilik hem müslüman olmama sebep oldu, hem de inandığım Peygamberin iltifatına mazhar olmama sebep oldu. Bundan daha üstün birşey de zaten düşünülemez.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
- Hactan dönünce, köyündeki ateşpereste benim selamımı söyle.
Bu rüyaya hayret ediyor ama Peygamber Efendimiz'den gelen bir emir olduğu için, hikmetini anlamasa da selamı getirip sahibine tebliğ ediyor. Ve:
- Ben seni ateşe tapan, günahkar, İmansız birisi olarak biliyordum. Sen ne yaptın ki bizim Peygamberimiz'in selam göndereceği bir hale geldin?
Ateşe tapan adam anlatıyor:
- Bir akşamdı. Evde yalnızdım. Kapı çalındı ve içeriye müslüman olan komşu kadın girdi. Elindeki çırayı benim yanmakta olan kandilimden tutuşturmak istediğini söyledi. Ben de müsade ettim ve tutuşturdu. Kapıya kadar gittikten sonra "Söndü, tekrar tutuşturayım" diye geri döndü ve tekrar tutuşturdu. Yine kapıya kadar gidip sönmüş çıra ile yine geldi. Bu hal birkaç kere olunca ben şüphelendim. Aklıma kötü düşünceler geldi. Nihayet kadın çırayı yakıp gitti. Tutuşan çıranın sönmemesi için de koruya koruya evine götürdü. Ben, hem merakla hem de meseleyi iyice öğrenmek için onu takip ettim. Kadın, peşinde benim olduğumdan habersiz evine girdi. O girince çocukları:
- Anneciğim açız, ekmek ver, diye ağlamaya başladılar. Baktım ki kadın da sessiz sessiz ağlıyordu. Her ne olursa olsun diye içeri girdim. Kadına dedim ki:
- Sen çıranı tutuşturduğun halde her defasında kapıya kadar geldikten sonra söndürüp, söndü bahanesiyle tekrar geldin. Bunun sebebi neydi? Bunu bana söyle, bir. Bir de, ben seni takip ettim ve çocukların ağlamasını duydum ve onun için içeri girdim. Bunu da bilmiş ol iki, dedim.
Kadın, bunun üzerine konuşmaya başladı:
- Ben ve bu babasız çocuklarım günlerdir açız. Senden, yiyecek bir şeyler istemek için
gittim. Fakat bir türlü söyleyemedim. Söyleyemediğim için her defasında bile bile ateşi söndürüp geri döndüm. O bahaneyle söylemek için. Ama yine yapamadım. Dönüp geldim. Durum bundan ibarettir.
Kadın bunları anlatınca bana bir acıma hissi geldi. Eve gittim. Yiyecek ne varsa alıp getirdim ve kadına verdim. Çocukların ağlaması kesildi. Kadın da bana dua etmeye başladı. Ondan sonra bende Müslümanlığa karşı bir sevgi ve meyil hasıl oldu. Bunun üzerine müslüman oldum. Sen, Peygamberimiz'in selamını getirince neden olduğunu anladım ..
Benim, yaptığım iyilik hem müslüman olmama sebep oldu, hem de inandığım Peygamberin iltifatına mazhar olmama sebep oldu. Bundan daha üstün birşey de zaten düşünülemez.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Dini Hikayeler
- Eser ve Yazar Hakkında
- Hazreti Ömer'in Hikmetli Sözü
- Can Alan Melek Niçin Azrail Aleyhisselam'dır
- Bir Şükre Otuz Yıl Tevbe
- Zahidin Rızkı
- Musa Aleyhisselam ve Yağmur Duası
- Cüneyd-i Bağdadi ile Derviş
- Lüzumsuz İsteğin Zararları
- Yavuz Sultan Selim 'in, Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin Kabrini Bulması
- Hasan-ı Basri Hazretleri'nden
- Peygamberlerin Vücudunun Bir Parçasıyla Tevessülün Bereketi
- Bir Tokatta Atmış Yıllık Yol
- Şeyhin Güzel Sözleri
- Kuran Okuyan Âmâ
- Hazreti İsa Neden Kaçıyordu?
- Mektuptan Fırlayan Ok
- Öküzün Boynuzundan Kurtarılan Çocuk
- Hazreti Osman 'ın Cömertliği
- Hazreti Ali’nin Cihaddaki İhlası
- Çift Süren Arslan
- Sözünden Dönen Dervişin Hali
- Asıl Keramet Uçmak Değildir
- İhlasla Verilen Sadaka Hac Yerine Geçmiş
- Evliyayı İmtihan Doğru Değildir
- Ahmak Dost Edinmemeli
- İbrahim Edhem ve Balıklar
- Şeyh 'den Hırsızlık Emri
- Anne Baba İçin Yapılan İyilik
- İslam Büyüklerinin Örnek Ahlakı
- Senin Ayağın Bütün Velilerin Omuzları Üstündedir