İsmi de Mübarek Kendisi de
Nuh bin Meryem, Merv şehrinin reisi olup, mal ve mülkünün sayısı olmayan zengin bir kimseydi. Ahlak ve endamda eşi bulunmayan çok güzel de bir kızı vardı. Bu güzel kızı, şehrin eşrafından ve zenginlerinden niceleri istemişse de, babası hiç birini münasip görüp vermiyordu.
Nuh'un, Hindistan'lı siyah bir kölesi vardı. Bu köleyi bir gün bağa göndererek üzüm getirmesini söyledi. Köle gitti ve üzümleri getirdi. Fakat getirdiği üzümler ekşiydi. Nuh, köleye:
- Niçin o kadar üzümler içinde ekşi olanları getirdin? Tatlı üzümlerden niçin getirmedin? dedi. Köle:
- Efendim, üzümlerin ekşi olanlarıyla tatlı olanlarını ben nereden bilebilirim? diye cevap verdi. Bunun üzerine Nuh:
- Sen bu kadar zamandan beri bu evdesin. Bağa da zaman zaman gidip geliyorsun. Hangisinin ekşi hangisinin tatlı olduğunu bilmiyor musun? diye sorunca, köle:
- Efendim, siz bana bu bağa bakmak vazifesini verdiniz. Üzümünden yemek müsadesini vermediniz, Onun için ben üzümlerin tadın bilmiyorum, dedi.
Bu cevaptan çok memnun olan Nuh, köleye kızının kiminle evlendirilmesi gerektiğiyle ilgili bazı şeyler sormayı düşündü. Olur ki, bu akıllı ve dürüst köle bir çıkış yolu gösterebilirdi. Mübarek ismindeki li köleyi karşısına alıp sordu:
- Benim evlilik çağında bir kızım var, biliyorsun. Bunu birçok kimse istiyor ama kiminle evlendireceğimi bilemiyorum. Nasıl bir seçim yapmamı tavsiye edersin? Kölenin cevabı şu oldu:
- Efendim, evlilik hususunda Araplar soy-sop asalet ve mala bakarlar. Yahudi ve hıristiyanlar güzellik ve ahlaka değer verirler. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem ise, Allah korkusuna ve dine bağlılığa itibar edilmesini tavsiye etmiştir. Siz bundan istediğinizi
seçiniz.
Bu cevaptan çok hoşlanan Nuh:
- Ben de dine bağlılığa önem veriyor ve kızımı seninle evlendirmek istiyorum, der. Köle:
- Efendim, ben bir köleyim. Sizin kızınız benimle evlenmeyi nasıl kabul eder? derse de kızın
babası:
- Bunun çaresine bakalım, deyip eve gider.
Meseleyi karısına açar. Karısı durumu kıza anlatır. Kız:
- Evlilik hususunda ben sizin sözünüzden dışarı çıkmayı düşünmem, deyince bu evlilik tahakkuk eder ve evlenirler.
Bu evlilikten, İslam alimlerinin tamamının bildiği, tanıdığı meşhur Abdullah Bin Mübarek dünyaya gelir.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Nuh'un, Hindistan'lı siyah bir kölesi vardı. Bu köleyi bir gün bağa göndererek üzüm getirmesini söyledi. Köle gitti ve üzümleri getirdi. Fakat getirdiği üzümler ekşiydi. Nuh, köleye:
- Niçin o kadar üzümler içinde ekşi olanları getirdin? Tatlı üzümlerden niçin getirmedin? dedi. Köle:
- Efendim, üzümlerin ekşi olanlarıyla tatlı olanlarını ben nereden bilebilirim? diye cevap verdi. Bunun üzerine Nuh:
- Sen bu kadar zamandan beri bu evdesin. Bağa da zaman zaman gidip geliyorsun. Hangisinin ekşi hangisinin tatlı olduğunu bilmiyor musun? diye sorunca, köle:
- Efendim, siz bana bu bağa bakmak vazifesini verdiniz. Üzümünden yemek müsadesini vermediniz, Onun için ben üzümlerin tadın bilmiyorum, dedi.
Bu cevaptan çok memnun olan Nuh, köleye kızının kiminle evlendirilmesi gerektiğiyle ilgili bazı şeyler sormayı düşündü. Olur ki, bu akıllı ve dürüst köle bir çıkış yolu gösterebilirdi. Mübarek ismindeki li köleyi karşısına alıp sordu:
- Benim evlilik çağında bir kızım var, biliyorsun. Bunu birçok kimse istiyor ama kiminle evlendireceğimi bilemiyorum. Nasıl bir seçim yapmamı tavsiye edersin? Kölenin cevabı şu oldu:
- Efendim, evlilik hususunda Araplar soy-sop asalet ve mala bakarlar. Yahudi ve hıristiyanlar güzellik ve ahlaka değer verirler. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem ise, Allah korkusuna ve dine bağlılığa itibar edilmesini tavsiye etmiştir. Siz bundan istediğinizi
seçiniz.
Bu cevaptan çok hoşlanan Nuh:
- Ben de dine bağlılığa önem veriyor ve kızımı seninle evlendirmek istiyorum, der. Köle:
- Efendim, ben bir köleyim. Sizin kızınız benimle evlenmeyi nasıl kabul eder? derse de kızın
babası:
- Bunun çaresine bakalım, deyip eve gider.
Meseleyi karısına açar. Karısı durumu kıza anlatır. Kız:
- Evlilik hususunda ben sizin sözünüzden dışarı çıkmayı düşünmem, deyince bu evlilik tahakkuk eder ve evlenirler.
Bu evlilikten, İslam alimlerinin tamamının bildiği, tanıdığı meşhur Abdullah Bin Mübarek dünyaya gelir.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Dini Hikayeler
- Eser ve Yazar Hakkında
- Hazreti Ömer'in Hikmetli Sözü
- Can Alan Melek Niçin Azrail Aleyhisselam'dır
- Bir Şükre Otuz Yıl Tevbe
- Zahidin Rızkı
- Musa Aleyhisselam ve Yağmur Duası
- Cüneyd-i Bağdadi ile Derviş
- Lüzumsuz İsteğin Zararları
- Yavuz Sultan Selim 'in, Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin Kabrini Bulması
- Hasan-ı Basri Hazretleri'nden
- Peygamberlerin Vücudunun Bir Parçasıyla Tevessülün Bereketi
- Bir Tokatta Atmış Yıllık Yol
- Şeyhin Güzel Sözleri
- Kuran Okuyan Âmâ
- Hazreti İsa Neden Kaçıyordu?
- Mektuptan Fırlayan Ok
- Öküzün Boynuzundan Kurtarılan Çocuk
- Hazreti Osman 'ın Cömertliği
- Hazreti Ali’nin Cihaddaki İhlası
- Çift Süren Arslan
- Sözünden Dönen Dervişin Hali
- Asıl Keramet Uçmak Değildir
- İhlasla Verilen Sadaka Hac Yerine Geçmiş
- Evliyayı İmtihan Doğru Değildir
- Ahmak Dost Edinmemeli
- İbrahim Edhem ve Balıklar
- Şeyh 'den Hırsızlık Emri
- Anne Baba İçin Yapılan İyilik
- İslam Büyüklerinin Örnek Ahlakı
- Senin Ayağın Bütün Velilerin Omuzları Üstündedir