“Erkekler Gibi çarpışmayanlara, Kadınlar Gibi Ağlamak Yakışır”
Bu başlıktaki söz, bu cümlesiyle tarihe geçmiş bir kadının sözüdür. Şimdiki İspanya'da bir zamanlar Endülüs ismiyle bir İslam devleti hüküm sürüyordu. Müslümanlar burada 800 sene kadar idarede bulundular. Fakat pek hazin bir şekilde çekilmek durumunda kaldılar. Beni Ahmer adını taşıyan bu İslam devletinin başında Abdüllahi Sağır isminde bir hükümdar bulunuyordu. Korkak ve cesaretsiz birisi olarak tanınır. Düşmanı olan Argonya kralı Ferdinand ile çarpışacağı yerde, onunla anlaşmayı tercih etti.
Şöyle ki, Ferdinand, başşehir olan Gırnata'yı kuşatmıştı. Abdullah kendine ve yakınlarına dokunulmamak şartıyla çekilmek sözü verdi. Böylece vatanını ve milletini düşmana bırakarak, bir sabah şafak vakti yüzyıllardan beri İslam ülkesi olan Endülüs'ün başşehri Gırnata'yı terk etti. Güneş, doğarken, meşhur Elhamra Sarayı'nın ayyıldızlı kubbelerini aydınlatıyordu. Manzara çok üzücüydü. Abdullah ise, bir daha dönmemek üzere orayı terk ediyordu. Bu hüzün verici manzara karşısında daha fazla dayanamıyarak ağlamaya başladı. Yanında yakınları bulunuyordu. İçlerinde annesi de vardı. Oğlunun ağlaması karşısında daha fazla dayanamayan annesi, Abdullahi Sağır'e tarihe geçen şu meşhur sözü
söyledi:
- Ağla oğlum ağla. Ağla korkak ağla. Senin gibi, vatanı ve dini için çarpışmayan erkeklere, şimdi kadınlar gibi ağlamak yakışır.
Hıristiyanların eline geçen İspanya'da bundan sonra çok müslüman öldürüldü. Top yekün bir yok etme hareketine giriştiler. Öldüre öldüre müslüman bırakmadılar. Camileri ve diğer bütün sanat eserlerini yıkıp yok ettiler. İspanya'yı bir harabe haline getirdiler. Orası bugün bir medeniyet harabesi halindedir.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Şöyle ki, Ferdinand, başşehir olan Gırnata'yı kuşatmıştı. Abdullah kendine ve yakınlarına dokunulmamak şartıyla çekilmek sözü verdi. Böylece vatanını ve milletini düşmana bırakarak, bir sabah şafak vakti yüzyıllardan beri İslam ülkesi olan Endülüs'ün başşehri Gırnata'yı terk etti. Güneş, doğarken, meşhur Elhamra Sarayı'nın ayyıldızlı kubbelerini aydınlatıyordu. Manzara çok üzücüydü. Abdullah ise, bir daha dönmemek üzere orayı terk ediyordu. Bu hüzün verici manzara karşısında daha fazla dayanamıyarak ağlamaya başladı. Yanında yakınları bulunuyordu. İçlerinde annesi de vardı. Oğlunun ağlaması karşısında daha fazla dayanamayan annesi, Abdullahi Sağır'e tarihe geçen şu meşhur sözü
söyledi:
- Ağla oğlum ağla. Ağla korkak ağla. Senin gibi, vatanı ve dini için çarpışmayan erkeklere, şimdi kadınlar gibi ağlamak yakışır.
Hıristiyanların eline geçen İspanya'da bundan sonra çok müslüman öldürüldü. Top yekün bir yok etme hareketine giriştiler. Öldüre öldüre müslüman bırakmadılar. Camileri ve diğer bütün sanat eserlerini yıkıp yok ettiler. İspanya'yı bir harabe haline getirdiler. Orası bugün bir medeniyet harabesi halindedir.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Dini Hikayeler
- Eser ve Yazar Hakkında
- Hazreti Ömer'in Hikmetli Sözü
- Can Alan Melek Niçin Azrail Aleyhisselam'dır
- Bir Şükre Otuz Yıl Tevbe
- Zahidin Rızkı
- Musa Aleyhisselam ve Yağmur Duası
- Cüneyd-i Bağdadi ile Derviş
- Lüzumsuz İsteğin Zararları
- Yavuz Sultan Selim 'in, Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin Kabrini Bulması
- Hasan-ı Basri Hazretleri'nden
- Peygamberlerin Vücudunun Bir Parçasıyla Tevessülün Bereketi
- Bir Tokatta Atmış Yıllık Yol
- Şeyhin Güzel Sözleri
- Kuran Okuyan Âmâ
- Hazreti İsa Neden Kaçıyordu?
- Mektuptan Fırlayan Ok
- Öküzün Boynuzundan Kurtarılan Çocuk
- Hazreti Osman 'ın Cömertliği
- Hazreti Ali’nin Cihaddaki İhlası
- Çift Süren Arslan
- Sözünden Dönen Dervişin Hali
- Asıl Keramet Uçmak Değildir
- İhlasla Verilen Sadaka Hac Yerine Geçmiş
- Evliyayı İmtihan Doğru Değildir
- Ahmak Dost Edinmemeli
- İbrahim Edhem ve Balıklar
- Şeyh 'den Hırsızlık Emri
- Anne Baba İçin Yapılan İyilik
- İslam Büyüklerinin Örnek Ahlakı
- Senin Ayağın Bütün Velilerin Omuzları Üstündedir