Bedevinin Halifeye Hediyesi
Bedevi, yani köylü bir arap, halifeyi ziyaret1 etmek ister. Koskoca halifenin ziyaretine eli boş gitmenin ayıp olacağını düşünerek onun şanına layık bir hediye götürmeyi düşünür. Karısıyla beraber ne götürmenin daha makbüle geçeceğini müzakere ederlerken, en iyi hediyenin su olacağını anlarlar. Çünkü, o zamanlar şimdiki gibi her yerde su yoktur. Arabistan çöllerinde en makbul hediye sudur. O devirlerde, yağmur sularının birikmesi için çukurlar kazılır ve oraya biriken sular içmeye ve temizliğe kullanılırdı.
Bedevi arapla karısı, "Kim bilir halife hazretlerinin suya ne kadar ihtiyacı vardır?" diye düşünerek ona bir testi yağmur suyu götürmeyi düşünürler. Arap, alır yağmur suyu dolu testiyi ve Bağdat'ın yolunu tutar. Huzura kabul edilir. Özene bezene, hediyesini halifeye takdim eder.
Halife, çok teşekkür eder ve hediyenin çok makbule geçtiğini söyler. Bedevi de halifeye böyle bir hediye sunduğu için memnundur. Hediyeyi alan halife, bedevinin mahcup edilmemesi için adamlarına sıkı sıkıya tenbih eder. Su getirdiği testinin içini de altınla doldurulup kendisine verilmesini emreder. Dediği gibi yapılır., İkinci emri de, bedevı Dicle kenarında bulunan saraydan çıkarıldıktan sonra, yaya gitmemesi ve yorulmaması için, kayıkla gönderilmesidir.
Halifenin emri aynen uygulanır. Bedevi arap saraydan alınır. O zamana kadar hiç görmediği Dicle ırmağının kenarına getirilir. Kayığa bindirilip uğurlanır.
Bedevi, yaptığı şeyin ne kadar yanlış olduğunu o zaman ancak anlar. Çünkü "Kimbilir, halife hazretleri ne kadar su sıkıntısı çekiyordur?" diye düşündüğü halde, halifenin sarayının hemen yanı başında ırmak aktığını görür.
Yaptığından utanır ve halifenin büyüklüğünü takdir eder. Zira, bir kaç aylık bir testi suyun karşılığında kendisine bir testi altın verilmiştir. Gerçek büyüklük işte budur. Suya ihtiyacı olmadığı halde, bedeviyi hiç mahcup etmeden, mükafatlandırmıştır.
Değerli okuyucular!
İşte bizim yaptığımız ibadetler de böyledir. Allah'ın -haşa- bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur.
Buna rağmen eksik ve kusurlu olarak yaptığımız ibadetlerimize ahirette verilecek sevaplar, sadece Allah 'ın lütfu ve kereminden dolayı olacaktır. Bir testi su karşılığında, bir testi altın gibi değil, çok fazla.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Bedevi arapla karısı, "Kim bilir halife hazretlerinin suya ne kadar ihtiyacı vardır?" diye düşünerek ona bir testi yağmur suyu götürmeyi düşünürler. Arap, alır yağmur suyu dolu testiyi ve Bağdat'ın yolunu tutar. Huzura kabul edilir. Özene bezene, hediyesini halifeye takdim eder.
Halife, çok teşekkür eder ve hediyenin çok makbule geçtiğini söyler. Bedevi de halifeye böyle bir hediye sunduğu için memnundur. Hediyeyi alan halife, bedevinin mahcup edilmemesi için adamlarına sıkı sıkıya tenbih eder. Su getirdiği testinin içini de altınla doldurulup kendisine verilmesini emreder. Dediği gibi yapılır., İkinci emri de, bedevı Dicle kenarında bulunan saraydan çıkarıldıktan sonra, yaya gitmemesi ve yorulmaması için, kayıkla gönderilmesidir.
Halifenin emri aynen uygulanır. Bedevi arap saraydan alınır. O zamana kadar hiç görmediği Dicle ırmağının kenarına getirilir. Kayığa bindirilip uğurlanır.
Bedevi, yaptığı şeyin ne kadar yanlış olduğunu o zaman ancak anlar. Çünkü "Kimbilir, halife hazretleri ne kadar su sıkıntısı çekiyordur?" diye düşündüğü halde, halifenin sarayının hemen yanı başında ırmak aktığını görür.
Yaptığından utanır ve halifenin büyüklüğünü takdir eder. Zira, bir kaç aylık bir testi suyun karşılığında kendisine bir testi altın verilmiştir. Gerçek büyüklük işte budur. Suya ihtiyacı olmadığı halde, bedeviyi hiç mahcup etmeden, mükafatlandırmıştır.
Değerli okuyucular!
İşte bizim yaptığımız ibadetler de böyledir. Allah'ın -haşa- bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur.
Buna rağmen eksik ve kusurlu olarak yaptığımız ibadetlerimize ahirette verilecek sevaplar, sadece Allah 'ın lütfu ve kereminden dolayı olacaktır. Bir testi su karşılığında, bir testi altın gibi değil, çok fazla.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !
Dini Hikayeler
- Eser ve Yazar Hakkında
- Hazreti Ömer'in Hikmetli Sözü
- Can Alan Melek Niçin Azrail Aleyhisselam'dır
- Bir Şükre Otuz Yıl Tevbe
- Zahidin Rızkı
- Musa Aleyhisselam ve Yağmur Duası
- Cüneyd-i Bağdadi ile Derviş
- Lüzumsuz İsteğin Zararları
- Yavuz Sultan Selim 'in, Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin Kabrini Bulması
- Hasan-ı Basri Hazretleri'nden
- Peygamberlerin Vücudunun Bir Parçasıyla Tevessülün Bereketi
- Bir Tokatta Atmış Yıllık Yol
- Şeyhin Güzel Sözleri
- Kuran Okuyan Âmâ
- Hazreti İsa Neden Kaçıyordu?
- Mektuptan Fırlayan Ok
- Öküzün Boynuzundan Kurtarılan Çocuk
- Hazreti Osman 'ın Cömertliği
- Hazreti Ali’nin Cihaddaki İhlası
- Çift Süren Arslan
- Sözünden Dönen Dervişin Hali
- Asıl Keramet Uçmak Değildir
- İhlasla Verilen Sadaka Hac Yerine Geçmiş
- Evliyayı İmtihan Doğru Değildir
- Ahmak Dost Edinmemeli
- İbrahim Edhem ve Balıklar
- Şeyh 'den Hırsızlık Emri
- Anne Baba İçin Yapılan İyilik
- İslam Büyüklerinin Örnek Ahlakı
- Senin Ayağın Bütün Velilerin Omuzları Üstündedir