Musannaf´lar

Hadîsleri bablara göre (ale´l-ebvâb) tasnîf eden grubun bir çeşidini teşkîl eden musannaflar, esâs itibâriyle sünen gibidirler. Ancak, bunlarda mevkuf ve maktu hadîsler de çokça yer alır.

Musannaf adı altında birçok eser verilmiştir:

* Musannafu Ebî Süfyan Vekî İbnu´l-Cerrah er-Rü´âsî (V. 197/812);

* Musannafu Ebî Seleme Hammadi İbni Seleme İbni Dinâr (V.167/783);

* Musannafu Ebî Bekr Abdullahi İbni Muhammed İbni Ebî Şeybe (V. 235/849);

* Musannafu Bakiy İbnu Mahled İbni Yezîd el-Kurtubî (V. 276/889);

* Musannafu Abdirrezzâk İbnu Hammâm es-San´ânî (V. 211/826);

Vs. Bunlar arasında, elimizde hal-i hazırda, matbu olarak bulunan Musannafu Abdirrezzâk-ı ayrıca tanıtacağız.[8]

Abdurrezzak Ve Musânnaf´ı:

El-Hâfızu´l-Kebir Ebu Bekr İbnu Hammâm Abdurrezzâk es-San´ânî (126/743-211/826). Yemen´in büyük muhaddislerindendir. Babası Hemmâm, amcası Vehb, Ma´mer İbnu Râşid, Ubeydullah İbnu Ömer el-Amrî, Eymen İbnu Nâil, İkrime İbnu Ammâr, İbnu Cüreye, Evzâî, İmam Mâlik, es Süfyâneyn, Zekeriya İbnu İshâk el-Mekkî gibi pek çok meşhurları dinleme imkânını bulmuştur. Şam´a ticâri maksadla yaptığı bir seyahat, bir çok büyük hadîsçilerle karşılaşmasına imkân tanımıştır. Kendisinden İbnu Uyeyne, Mu´temir İbnu Süleymân (ki her ikisi de şeyhlerindendir). Vekî´, Ebu Usâme, Ahmed, Ishâk, Ali İbnu´l-Medînî, Yahya İbnu Ma´în, Ebu Heyseme, Ahmed İbnu Sâlih, Muhammed İbnu Yahya ez-Zühlî, vs. pekçok tanınmış muhaddisler hadîs rivâyet etmiştir.

Ahmed İbnu Salih el-Mısrî der ki: "Ahmed İbnu Hanbel´e: "Hadîste, Abdurrezzâk´tan daha hasen birini gördün mü?" diye sordum da bana "Hayır" cevabını verdi". Ebu Zür´a ed-Dımeşkî de Abdurrezzak´ın rivâyetlerinin sâbit olduğunu belirtmiş, Ma´mer de, kendisinden hadîs alan dört kişiyle kıyaslayarak Abdurrezzak´ı yüceltmiş ve: "Eğer yaşarsa âlimler onu görmek için uzak diyarlardan kendisini ziyarete gelecektir" demiştir.

Abdurrezzâk hayatının sonlarına doğru gözlerini kaybetmiş, telkîn´e mâruz olarak, kendinden olmayan rivayetlere "benden" diyebilmiştir. Bu sebeple ondan amalığından sonra alınan hadîsler zayıf addedilmiştir: Abdurrezzâk, daha ağır ithamlara da hedef olmuştur. Kizb, sarakat, şiîlik gibi. Şiî diyenler, daha çok Hz. Ali´yi tafdîl eden, münferid rivayetlerini delil getirmişlerdir. Kendisinin de: "Hz. Ebu Bekir ve Ömer´i Ali´den (radıyallahu anhüm) efdâl bulurum. Çünkü Hz. Ali onları kendisine tafdîl etmiştir. Şayet Hz. Ali onları tafdîl etmemiş olsaydı, ben de tafdil etmezdim" dediği rivayet edilmiştir. Muhammed İbnu İsmâil el-Fezârî´nin şu sözü de bu hususu aydınlatıcıdır: "Biz San´a´da iken kulağımıza, Ahmed İbnu Hanbel ve Yahya İbnu Mân´in, Abdurrezzâk´ın hadîsini terkettikleri haberi ulaştı, buna çok üzüldük. Hac sırasında İbnu Mân´i gördüm ve durumu ona arzettim. Bana: "Ey Ebu Sâlih!, Abdurrezzâk irtidat bile etse onun hadîsini terketmeyiz" dedi." Rivâyete göre Abdurrezzâk şunu söylemiştir: "Hacc ettim, Mekke´de üç gün kaldım. Ashâbu´l-hadîs´ten kimse bana uğramadı. Ka´be´nin örtüsüne asılarak: "Ey Allah´ım dedim, neyim var, ben bir yalancı veya müdellis miyim?" Bundan sonra bana geldiler.

"Hakkında söylenenler ona olan güveni sarsmamıştır. Onun rivâyetlerini alanlar arasında başta Buhârî, Kütüb-i Sitte imamlarının hepsi vardır.

MUSANNAF´ına gelince; günümüze kadar gelebilmiş ve onbir cilt halinde basılmıştır. Zehebî´nin tâbiriyle büyük bir "ilim hazînesi"dir. İçerisinde 21033 adet hadîs mevcuttur. Son kısmını (10. cilt 379 sayfadan itibâren) Ma´mer İbnu Râşid´in el-Câmi´i teşkil eder. el-Cami´in Ma´mer´den rivâyeti de Abdurrezzâk vâsıtasıyla yapılmaktadır.

Bu Musannafın tertib hususiyetleri daha sonra te´lif edilenlere yakınlık arzeder. Onlar´ın çoğunda görüldüğü gibi bu da Kitâbu´t-Tahâretle başlar, Kitâbu´l-Hayz, Kitâbu´s-Salât, Kitâbu´l-Cum´a, Kitâbu´l-Fedâilu´l-Kur´ân, Kitâbu´l-Cenâiz gibi ibâdâta müteallik bölümlerden sonra... Kitâbu´l-Ferâiz, Kitâbu Ehli-l-kitâbeyn diye muâmelât bahisleriyle devam ederek Ma´mer´in "Kitâbu´l-Câmi"ine ulaşır. El-Cami´de "Kitap" diye ana bölümler yoktur, 282 adet bâb vardır. Bâblar, müstakil üniteler olup çoğu kere bir önceki veya bir sonraki bâbla mantıkî bir irtibat taşımaz. Bâblar birçok hadîsi içine alır, az da olsa tek hadîsten müteşekkil bâblar da mevcuttur.

Kitabın birinci cildinin başında nâşirin haber verdiği eseri tahkîk eden Abdurrahman el-A´zamî tarafından hazırlanmakta olan -müstakil bir cild hacmindeki eserle ilgili tahlîlî mukaddime henüz basılmamıştır.[9]