Hatip
Aristo ile aynı yılda doğan ve aynı yılda ölen meşhur, eski yunan hatip ve siyaset adamı Demostenes, rüştünün başlamasından, bülüğ çağına kadar, hatipliğe hazırlanıyordu. Fakat değil vermek vaiz ve iyi bir ahlak hocası olmak için ve ne de önemli meclislerde, siyasi ve içtimai konuşmalarda, nutuk irade etmek için ve ne de, kadı mahkemelerinde, iyi bir müdafaa vekili olmak için, belki yalnız, çocukluğunda, kendisinden büyük olan ve babasının vasisi olup da babasından miras olarak kalan, bol servetini yiyen, o garip kimselerin aleyhinde, mahkemede, dava açmak için hatipliğe hazırlanıyordu...
Bir süredir ki, bu işle meşguldü. Fakat babasının malından, eline birşey geçmedi. Buna mukabil tecrübeli oldu ve umumi toplantılarda konuşmaya karar verdi. İşin başında, hatipliği o kadar beğenilmedi zira hatipliğinde ses, lehçe ve nefesini kısa veya uzun tutma gibi sebeplere bağlı olarak, kompozisyon, ve bir de yorumlarla ilgili yönlerden, bazı kusurlar görülüyordu.
Fakat dostlarının teşvikiyle ve büyük bir gayret ve çabayla, o kusurları aradan kaldırdı. Yeraltında kendisi için bir oda hazırladı ve tek başına orada, hitabet temrinleriyle meşgul oldu. Lehçesini düzeltmek için ağzında küçük bir taş tutuyordu ve yüksek sesle şiir okuyordu. Nefesini kuvvetlendirmek için yokuşları koşuyor, ya da uzun şiirleri bir nefeste okuyordu. Ayna karşısında, hareketlerini ve kıyafetini görmek, jest ve tavırlarını ıslah etmek için, konuşuyordu. O kadar temrin ve eksersiz devam etti ki, bir gün dünyanın, en büyük hatiplerinden biri oldu.
Bir süredir ki, bu işle meşguldü. Fakat babasının malından, eline birşey geçmedi. Buna mukabil tecrübeli oldu ve umumi toplantılarda konuşmaya karar verdi. İşin başında, hatipliği o kadar beğenilmedi zira hatipliğinde ses, lehçe ve nefesini kısa veya uzun tutma gibi sebeplere bağlı olarak, kompozisyon, ve bir de yorumlarla ilgili yönlerden, bazı kusurlar görülüyordu.
Fakat dostlarının teşvikiyle ve büyük bir gayret ve çabayla, o kusurları aradan kaldırdı. Yeraltında kendisi için bir oda hazırladı ve tek başına orada, hitabet temrinleriyle meşgul oldu. Lehçesini düzeltmek için ağzında küçük bir taş tutuyordu ve yüksek sesle şiir okuyordu. Nefesini kuvvetlendirmek için yokuşları koşuyor, ya da uzun şiirleri bir nefeste okuyordu. Ayna karşısında, hareketlerini ve kıyafetini görmek, jest ve tavırlarını ıslah etmek için, konuşuyordu. O kadar temrin ve eksersiz devam etti ki, bir gün dünyanın, en büyük hatiplerinden biri oldu.
DOĞRULARIN ÖYKÜSÜ
- Yahudinin Selamı
- Gelen Mektup
- Köle mi Hür Mü?
- Mikatte
- Hurma Ağacı
- Alın Teri
- Kesilen Dostluk
- Bir Küfür
- Dil Kılıcı
- Ayyaşı Koruma
- Halifenin Gömleği
- Perişan Genç
- Habeşiştan´a Hicret Edenler
- İşçi ve Komşu
- Yeni Komşu
- En Son Söz
- Nesibe
- Hz.İsa´nın Ricası
- Çölde Odun Toplama
- Sofradaki Şarap
- Kur´an-ı Kerim Dinleme
- Halkın Meşhuru
- Ebu Talip´e Kuvvet Veren Söz
- Yaşlı Talebe
- Botanikçi
- Hatip
- Taif Yolculuğunun Semeresi
- Ebu İshak Sabi
- Marifet ve Yakini İsteyen Adam
- Hakikati Ararken