Perişan Genç
Sabah namazını Resul-i Ekrem (s.a.v), mescidde halkla birlikte kıldı. Hava ağarmıştı. Kişiler tamamen ayırd ediliyordu. Bu arada Resul-i Ekrem (s.a.v)?in gözü, alışılmamış bir halette bulunan, bir gence ilişti. Başı bedeninde serbest ve sakin durmuyordu, daima sağa sola hareket ediyordu. Gencin yüzüne baktı. Rengini sararmış, gözlerini çukurlaşmış ve vücudunu zayıflamış olarak gördü. Ona sordu:
- Ne haldesin?
- Yakin halindeyim, ya Resulullah.
- Her yakinin, gerçekleri gösteren, izleri vardır. Senin yakininin işaret ve izleri nelerdir?
Yakinim şudur ki; geceleri gözümden uykuyu alan, günlerimi susuzlukla geçiren, bir derdim vardır benim. Artık dünyadan ve her şeyden yüz çevirdim ve diğer tarafa yöneldim. Sanki Allah?ın arşını, hesap yerinde bütün yaratıkların haşrını görüyorum. Sanki cennetlik olanları, nimetler içinde, cehennemlikleri ise elem azap içinde müşahede ediyorum. Cehennem ateşinin parlayan sesi, hala kulaklarımda çınlıyor.
Resul-i Ekrem (s.a.v) halka dönerek şöyle buyurdu: ?Bu öylesine bir kuldur ki, Allah onun kalbini, iman nuruyla aydınlatmıştır.?
Sonra o gence dönerek: ?Bu iyi hali, kendin için koru? buyurdu. Genç: ?Ya Rasulululah, hak yolundaki cihad ve şehadet şerefinin bana da nasip olması için, dua et? dedi.
Resul-i Ekrem (s.a.v) onun hakkında dua etti. Uzun sürmedi, bir savaş oldu. O genç de, savaşa katıldı. Savaşta şehit olan, onuncu kişi oydu.
- Ne haldesin?
- Yakin halindeyim, ya Resulullah.
- Her yakinin, gerçekleri gösteren, izleri vardır. Senin yakininin işaret ve izleri nelerdir?
Yakinim şudur ki; geceleri gözümden uykuyu alan, günlerimi susuzlukla geçiren, bir derdim vardır benim. Artık dünyadan ve her şeyden yüz çevirdim ve diğer tarafa yöneldim. Sanki Allah?ın arşını, hesap yerinde bütün yaratıkların haşrını görüyorum. Sanki cennetlik olanları, nimetler içinde, cehennemlikleri ise elem azap içinde müşahede ediyorum. Cehennem ateşinin parlayan sesi, hala kulaklarımda çınlıyor.
Resul-i Ekrem (s.a.v) halka dönerek şöyle buyurdu: ?Bu öylesine bir kuldur ki, Allah onun kalbini, iman nuruyla aydınlatmıştır.?
Sonra o gence dönerek: ?Bu iyi hali, kendin için koru? buyurdu. Genç: ?Ya Rasulululah, hak yolundaki cihad ve şehadet şerefinin bana da nasip olması için, dua et? dedi.
Resul-i Ekrem (s.a.v) onun hakkında dua etti. Uzun sürmedi, bir savaş oldu. O genç de, savaşa katıldı. Savaşta şehit olan, onuncu kişi oydu.
DOĞRULARIN ÖYKÜSÜ
- Yahudinin Selamı
- Gelen Mektup
- Köle mi Hür Mü?
- Mikatte
- Hurma Ağacı
- Alın Teri
- Kesilen Dostluk
- Bir Küfür
- Dil Kılıcı
- Ayyaşı Koruma
- Halifenin Gömleği
- Perişan Genç
- Habeşiştan´a Hicret Edenler
- İşçi ve Komşu
- Yeni Komşu
- En Son Söz
- Nesibe
- Hz.İsa´nın Ricası
- Çölde Odun Toplama
- Sofradaki Şarap
- Kur´an-ı Kerim Dinleme
- Halkın Meşhuru
- Ebu Talip´e Kuvvet Veren Söz
- Yaşlı Talebe
- Botanikçi
- Hatip
- Taif Yolculuğunun Semeresi
- Ebu İshak Sabi
- Marifet ve Yakini İsteyen Adam
- Hakikati Ararken