Mal Karşılığında Boşama

Mal karşılığında kadının kocasından ayrılmasına fıkıh da "Hul" d.enir.


Karı-koca geçinemez ve Allah'ın emirlerini yerine getire­memekten korkarlarsa, kadının mal karşılığı ile kocasından ayrılmasında bir beis yoktur.


Karı-koca bu işi (hul'u) yaparlarsa, bununla bir bain talak meydana gelir ve kadının da kocasına mal vermesi gerekir.


Geçimsizlik koca tarafından geliyorsa, boşama karşılığında kadından bir şey alması mekruh olur.


Geçimsizlik kadın tarafından geliyorsa, kadına verdiği me­hirden fazla, mal alırsa mekruh olur. Mehir kadar veya daha az almasında bir beis yoktur.


Koca, karısını bir miktar mal vermek üzere boşar da kadın kabuI ederse, bain talak vaki olur ve kadının, konuşulan malı vermesi gerekir.


Mesela: Bir erkek, karısına: "Bir altın karşılığında ben seni boşadım" dediği zaman, kadın da kabul ettim deyince; bir bain talak vaki olur ve kocasına bir altın borçlu olur.


Eğer kadın, kocasına: "Beni bir altın karşılığında üç talakla boşa" der de, koca bir talakla boşarsa, kadın kocasına bin liranın üçte birini vermekle mükellef olur.


Eğer koca, karısına: "Bir altın ile kendini üç talakla boşa" deyip de kadın kendini bir talak ile boşasa, bir şey vaki olmaz.


Boşanmayı kaçınılmaz hale getiren ve dini bakımdan ayrılmayı meşrulaştıran bir durum olmadıkça kadının boşanma isteği haramdır. Zira böyle bir hareket, yuvanın yıkılmasına ve sudan sebeplerle boşanmanın yaygınlaşmasına yol açar. Bir yuvanın devamı, karşılıklı fedakarlıklara ve kalp­lerde teşekkül edecek muhabbeti sarsmamaya bağlıdır. Ama öyle olur ki, bir türlü arada samimiyet kurulamıyabilir. Böyle bir durumda da, arzu ederlerse ayrılabilirler.


Hadis-i şerif:


"Hangi kadın, bir mecburiyet bulunmaksızın ko­casından boşanma isteğinde bulunursa, ona cennet kokusu haramdır."


(İbni Mace c. 1, s. 662).


Fakat burada erkeklere de düşen vazife vardır. Kadınlardan mal alıp onları boşamak için sıkıştırmak, geçimsizlik çıkarmak yasaktır.


Hz. Allah (c.c.) buyuruyor ki:


"Onlara verdiklerinizin bir kısmını onlardan alıp götürmek için onları sıkıştırmayın. Şayet açık bir edepsizlik yaparlarsa başka.".


Eğer koca tarafından bir geçimsizlik olmuş ise, boşadığı için karısından bir şey alması tahrimen mekruh olur. Esasen mal para almak veya kadına vereceği mehir borcundan kurtulmak için boşamayı kadına teklif etmesi, insanlık değildir. Geçimsizlik eğer kadından doğmuş ise, kocanın aldığı, kendi verdiğinden daha çok olursa, tenzihen mekruhtur. Geçimsizliğe her iki taraf sebep olursa, kocanın boşama bedeli alması mübahtır.


Böyle belirli bir mal veya para üzerinde anlaşarak boşanmaya karar vermeye muhalaa denilmektedir.


Çocuğun nafakası üzerine muhalaa yapmak da sahihdir.


Gebe olan bir kadın, mehri, nafakası ve çocuğun nafakası kendi üzerine olmak şartıyla muhalaa edip doğuracağı çocuğu yedi sene bitinceye dek kendi malından yedirip giydireceğini kabul edip bu şartla kocasından ayrılabilir. Bunu kabul ederse, fakir ve muhtaç olmadıkça o müddet içinde çocuğun babasından hiç­bir şey istemeye hakkı olmaz.


.


.





Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri


Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.


Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.