Hz. Aişe'nin (r.a.) Düğünü

Peygamber Aleyhisselam Medine-i Münevvere'ye hicret bu­yurduktan sonra Medine'de bir mescid inşa edilmiş, adına Mescid-i Nebevi denmişti. Bu mescidin etrafında Resulüllah'a (s.a.v.) ait odalar yapılmıştı.Hicret-i Nebevi'den 7 - 8 ay sonra Peygamber Aleyhisselam, Hazret-i Aişe validemizle ev­lenmişlerdi.


Resul-i Ekrem'in Hazret-i Aişe'ye ait mehri göndermesini müteakip ensar kadınları gelini almak için Hazret-i Ebu Bekir'in evine gittiler. Ümmü Rumman, kızını hazırladı, onu ensar kadınlarının yanına götürdü. Onlar da Hazret-i Aişe'yi Peygamberimizin evine getirdiler. Resul-i Ekrem (s.a.v.) geldi.


Hazret-i Aişe'nin zifafı, hicret senesinin Ramazan'dan sonra gelen Şevval ayında gündüzün vuku buldu.


Hazret-i Aişe'nin nikah ve zifafının gayet sade bir şekilde cereyan ettiği görülmektedir. Müslümanlara yakışan ve yaraşan da bu sadeliktir.


Hazret-i Aişe'nin bu şekilde evlenmesi, Araplar arasında düğünlerin gayet mükellef yapılmasının manasız bir israr olduğunu göstermiş, evlenmeyi türlü türlü fuzüli masraflara vesile etmenin doğru olmadığını, bilakis bu gibi fena adetlerin kalkmasının icap ettiğini ortaya koymuş ve bu adetlerin kalk­masına sebep olmuştur.


Hazret-i Aişe'nin Resül-i Ekrem tarafından istenilmesi üze­rine, Hazret-i Ebü Bekir "Ya Resülallah biz seninle kardeş değil miyiz?" demesine karşı Peygamberimiz ona: "Sen İslamda kardeşimsin" demişti.


Hazret-i Aişe, düğünlerin Şevval ayında yapılmasını teşvik eder ve kendi nikahı ile düğününün bu ayda vuku bulduğunu en kısmetli, en talihli ve en bahtiyar kadının da kendisi olduğunu söylerdi. Resül-i Ekrem'in, Hazret-i Aişe'yi Şevval ayında alması, Araplar arasındaki bu hurafeyi de böylece orta­dan kaldırmış oldu.


.


.


Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri


Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.


Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !