Tekrar İşiniz Düşecek mi!
İlk Müslüman Türk Devletlerinden biri olan Gazneliler devletinin en büyük ve değerli hükümdarlarından biri olan ve tarihte ilk defa "sultan" adını alan "Sultan Mahmud", İslamı yaymak için Hindistan´a on sekiz sefer düzenlemişti İşte bu seferlerden birinde çok şiddetli bir direnme ile karşılaşmış, zafer kazanacağından şüpheye düşmüştü Tam bu zor durumda iken Allah´a şöyle yalvardı:
- "Ey Rabbim, bu savaştan galip çıkarsam, aldığım bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım "
Neticede Sultan Mahmud galip geldi ve çok kıymetli ganimetlere sahip oldu Gazne´ye döndüklerinde elde ettikleri bütün ganimetleri yoksullara, muhtaçlara dağıtmaya başladı Fakat bazı vezir ve komutanlar araya girip,
- "Aman Sultanım ne yapıyorsunuz, bunca değerli ganimetler, altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı? Hem onlar bunların kıymetini ne bilecek? Üstelik devletin hazinesinin bunlara ihtiyacı var." diyorlardı. Sultan Mahmut bunu Allah´a verdiği sözün gereği olarak yaptığını, kendisi için bir adak olduğunu söyledi Adamları yine itiraz ettiler:
- "Efendimiz önemsiz olanları dağıtın, değerli olanları hazineye ayırın, bütün memleketin bunlara ihtiyacı var" dediler. Sultan Mahmut´un kafasını karıştırdılar. O zamanda Gazne´de yaşayan, doğruyu ve hakki kellesi pahasına söylemekten çekinmeyen âlim ve fâzıl büyük bir zat vardı. Sultan Mahmud onu çağırtıp durumu anlattı ve fikrini sordu. O büyük zat şöyle dedi:
- "Sultanım bunda kararsızlığa düşecek bir taraf yok Çok basit bir tercih karşısındasınız. Eğer Allah´a bir daha işiniz düşmeyecekse hemen adamlarınızın dediğini yapın, ganimetleri hazineye koyun. Ama Allah´a tekrar işiniz düşecekse verdiğiniz sözü tutun, adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın."
- "Ey Rabbim, bu savaştan galip çıkarsam, aldığım bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım "
Neticede Sultan Mahmud galip geldi ve çok kıymetli ganimetlere sahip oldu Gazne´ye döndüklerinde elde ettikleri bütün ganimetleri yoksullara, muhtaçlara dağıtmaya başladı Fakat bazı vezir ve komutanlar araya girip,
- "Aman Sultanım ne yapıyorsunuz, bunca değerli ganimetler, altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı? Hem onlar bunların kıymetini ne bilecek? Üstelik devletin hazinesinin bunlara ihtiyacı var." diyorlardı. Sultan Mahmut bunu Allah´a verdiği sözün gereği olarak yaptığını, kendisi için bir adak olduğunu söyledi Adamları yine itiraz ettiler:
- "Efendimiz önemsiz olanları dağıtın, değerli olanları hazineye ayırın, bütün memleketin bunlara ihtiyacı var" dediler. Sultan Mahmut´un kafasını karıştırdılar. O zamanda Gazne´de yaşayan, doğruyu ve hakki kellesi pahasına söylemekten çekinmeyen âlim ve fâzıl büyük bir zat vardı. Sultan Mahmud onu çağırtıp durumu anlattı ve fikrini sordu. O büyük zat şöyle dedi:
- "Sultanım bunda kararsızlığa düşecek bir taraf yok Çok basit bir tercih karşısındasınız. Eğer Allah´a bir daha işiniz düşmeyecekse hemen adamlarınızın dediğini yapın, ganimetleri hazineye koyun. Ama Allah´a tekrar işiniz düşecekse verdiğiniz sözü tutun, adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın."
İbretli Kıssalar
- Allah´ın Takdirini Anlamanın Zorluğu
- Allah´ın Hidayet Merhameti
- Yüce Rabbin Lutfettiği Genç
- Vesilenin Tesirli Olmamasının Hikmeti
- İbadeti Seçmenin Bereketi
- İzzeti Nefis Sahibi Bir Zat
- Emanete İhanet Eden Elçinin Sonu
- Hükümdar Kavmine Karşı İyiniyetli Olmalıdır
- Kullara Şefkatin Karşılığı
- Gerçeği Arayan İki Kişi
- Haram Yedirilen Hayvan
- Fakire Yardım
- Emirin Göremediği Gerçek
- Duanın Kabul Olmasının Şartları
- Allah´tan Hiç Bağışlanma Dilemedi
- Ne Oldum Dememeli Ne Olacağına Bakmalı
- Tevbe Eden Genç
- Her Yaratılanda Bir Hikmet Vardır
- Allah´ın Koruması
- Orucun Fazileti
- Halifeyi Ağlatan Çocuk
- Korkusuz Mücahid
- Çok Tevbe Edenler
- Halini Gizleyen Köle
- Mülkümüzden Çıkanı Geri Almayız
- Güzel Görüşlü Çirkin Cariye
- İstikametten Sapınca
- Salihlerin Namazı
- Teheccüd Kılan Kölenin Sırrı
- İbadetin Hakkını Verdi