Mürselat suresi meali
Mekke´de inmiºtir. 50 (elli) âyettir. "Gönderilenler" anlamına gelen "el-mürselât" kelimesi ile başladığı için sûre bu adı almıştır. Müfessirler, "gönderilenler"den maksadın, âlemin idaresi ile görevli bir kısım melekler veya rüzgârlar, yahut peygamberler, yahut da Kur´an âyetleri olabileceğini belirtmişlerdir.
1- Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
2- Büküp devirenlere,
3- Yaydıkça yayanlara,
4- Seçip ayıranlara,
5- Bir öğüt bırakanlara,
6- Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,
7- Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.
8- Hani o yıldızlar silindiği zaman,
9- Gök yarıldığı zaman,
10- Dağlar savrulduğu zaman,
11- Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,
12- Bunlar hangi güne ertelendiler?
13- Hüküm gününe..
14- Bildin mi, nedir o hüküm günü?
15- O gün yalanlayanların vay haline!
16- Biz, öncekileri helak etmedik mi?
17- Sonra geridekileri de onlara katarız.
18- Biz suçlulara böyle yaparız.
19- O gün yalanlayanların vah haline!
20- Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?
21- Onu sağlam bir yerde oturttuk.
22- Belli bir süreye kadar.
23- Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
24- O gün yalanlayanların vay haline!
25- Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
26- Gerek diriler, gerekse ölüler için.
27- Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
28- O gün yalanlayanların vay haline!
29- (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
30- "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."
31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
32- O, saray gibi kıvılcımlar atar.
33- Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
34- O gün yalanlayanların vay haline!
35- Bugün, konuşamıyacakları gündür.
36- Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
37- O gün yalanlayanların vay haline!
38- Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
39- Bir hileniz varsa beni atlatın.
40- O gün yalanlayanların vay haline!
41- Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
42- Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.
43- (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).
44- İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
45- O gün yalanlayanların vay haline!
46- Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.
47- O gün yalanlayanların vay haline!
48- Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.
49- Vay haline o gün yalanlayanların!
50-Artık bundan (Kur´an´dan) sonra hangi söze inanacaklar?
1- Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
2- Büküp devirenlere,
3- Yaydıkça yayanlara,
4- Seçip ayıranlara,
5- Bir öğüt bırakanlara,
6- Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,
7- Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.
8- Hani o yıldızlar silindiği zaman,
9- Gök yarıldığı zaman,
10- Dağlar savrulduğu zaman,
11- Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,
12- Bunlar hangi güne ertelendiler?
13- Hüküm gününe..
14- Bildin mi, nedir o hüküm günü?
15- O gün yalanlayanların vay haline!
16- Biz, öncekileri helak etmedik mi?
17- Sonra geridekileri de onlara katarız.
18- Biz suçlulara böyle yaparız.
19- O gün yalanlayanların vah haline!
20- Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?
21- Onu sağlam bir yerde oturttuk.
22- Belli bir süreye kadar.
23- Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
24- O gün yalanlayanların vay haline!
25- Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
26- Gerek diriler, gerekse ölüler için.
27- Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
28- O gün yalanlayanların vay haline!
29- (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
30- "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."
31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
32- O, saray gibi kıvılcımlar atar.
33- Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
34- O gün yalanlayanların vay haline!
35- Bugün, konuşamıyacakları gündür.
36- Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
37- O gün yalanlayanların vay haline!
38- Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
39- Bir hileniz varsa beni atlatın.
40- O gün yalanlayanların vay haline!
41- Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
42- Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.
43- (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).
44- İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
45- O gün yalanlayanların vay haline!
46- Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.
47- O gün yalanlayanların vay haline!
48- Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.
49- Vay haline o gün yalanlayanların!
50-Artık bundan (Kur´an´dan) sonra hangi söze inanacaklar?
ELMALILI MEALİ
- A´la suresi meali
- Abese suresi meali
- Adiyat suresi meali
- Ahkaf suresi meali
- Ahzab suresi meali
- Alak suresi meali
- Ankebût suresi meali
- Asr suresi meali
- Beled suresi meali
- Beyyine suresi meali
- Buruc suresi meali
- Casiye suresi meali
- Cin suresi meali
- Cumu´a suresi meali
- Duha suresi meali
- Duhan suresi meali
- Enbiyâ suresi meali
- Fatır suresi meali
- Fecr suresi meali
- Felak suresi meali
- Fetih suresi meali
- Fil suresi meali
- Furkan suresi meali
- Fussilet suresi meali
- Gaşiye suresi meali
- Hac suresi meali
- Hadid suresi meali
- Hakka suresi meali
- Haşr suresi meali
- Hucurât suresi meali