Mehmed Han III. hayatı
Osmanlı sultanlarının on üçüncüsü ve İslam halifelerinin yetmiş sekizincisi. Üçüncü Murad ile Safiye Sulatan´ın oğlu olan Mehmed, Manisa´da 1566´da dünyaya gelmiştir.Şahzadeliğinde İbrahim Cafer Efendi ve pir Mehmed Azmi Efendi gibi devrin tanınmış alimlerinden tahsil ve terbiye gördü. 1583´de Manisa sancağı valiliğine tayin edildi.1595´de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına çıktı.
Üçüncü Mehmed Han tahta çıktığında Osmanlı Devleti ile Avsuturya arasındaki harp bütün şiddeti ile devam ediyordu. Bu arada papanın teşviki ile Osmanlı Devleti´ne tabi Erdel,Eflak ve Boğdan voyvodalıkları isyan ettiler.bu tehlikeli gelişme üzerine Mehmed Han bizzat ordusunun başında Avusturya seferine çıktı. 12 Ekim 1596´da Eğri kalesini fethetti.Eğri´yi geri almak için harekete geçen Arşidük Maximilyen-i Haçova meydanında karşıladı.Şiddetle cereyan eden savaşın başlangıcında Osmanlı ordusu bozuldu. Düşman kuvvetleri padişahın otağının yanına kadar geldiler.Ancak Hoca Sadeddin Efendi´nin duası ve padişahı ikna ederek yerinde tutması,padişahın da hocasına teslimiyet ve sebatı neticesinde Osmanlı ordusu toparlandı.Ordu gerisindeki hizmetlilerin de savaşa iştirakiyle düşmana ağır bir darbe indirildi (26 Ekim 1596) Kaynaklara göre 50 Bin avusturya askeri telef oldu.Önemli miktarda silah ve cephane ele geçirildi. Sultan bu seferin sonunda Eğri fatihi ünvanını aldı.
Haçova zaferinden sonra,Sokulluzade Hasan paşayı Avusturya cephesi serdarlığına tayin eden Sultan Mehmed Han İstanbul´a döndü. Bu Durumdan faydalanan Avusturyalıların bir kolu Yanıkkalesini Muhasara ederken diğer bir kolu Tata kalesini zapteti.Hızla hareket eden Satırcı Mehmed Paşa yanıkkale üzerine yürüyüp kaleyi mahasaradan kurtardı.Buna rağmen kale 1598´de ani bir baskın sonucu Avusturyalıların eline düştü. Eflak kuvvetleri Niğbolu´da Osmanlı kuvvetlerini yenerken, Budin de Avusturyalılarca muasara edildi. Bu mağbuliyet ğzerine Üçüncü Mehmed Han, Damad İbrahim Paşayı sadrazamlığa getirdi.Öncelikle orduda disiplini sağlayan İbrahim Paşa,ileri harekatla Erdel, boğdan ve Eflak voyvodalıklarının Osmanlı Devleti´ne olan bağlılıklarını artırdı. Sonra 1600 yılında kanije üzerine yürüyerek kaleyi fethetti. Kanije,beylerbeylik haline getirilip Tiryaki hasan Paşaya verildi. İbrahim Paşa ertesi sene tekrar sefere çıkacağı sırada vefat etti ve yerine Yemişçi Hasan paşa getirildi. Öte yandan Avusturya kuvvetleri Arşidük Ferdinand komutasında büyük kuvvetlerle gelerek Kanije´yi muhasara ettiler. fakat Tiryaki Hasan Paşa´nın Türk tarihinde bir kahramanlık nişanesi ve askeri sevkv idarede bir maharetÖrneği olan müdafaası sayesinde Avusturya ordusu hezimete uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldı.
Avusturya cephesindeki harbin uzun sürmesi Anadolu´da celali hareketlerinin artmasına yol açtı.Hükümetin harpler dolayısıyla celalilerle fazla ilgilenmemesi Anadolu´yu tam bir huzursuzluk içinde bıraktı.Osmanlı Devleti´nin bu vaziyetini fırsat bilen İran şahı birinci Abbas,Avrupa devletleriyle ittifak ederek Tebriz üzerine yürüdü Ve şehri işgal etti. Doğuda aleyhte gelişen bu faliyetler üzerine Sultan Mehmed han celali liderlerinden Deli Hasana Bosna beylerbeyliğini vermek suretiyle Anadolu´da sukuneti sağladı.Trabzon´da bulunan Saatçı Hasan Paşayı da İran seferi serdarlığına tayin etti.
Cephedeki harpler devam ederken üzüntüsünden hastalanan üçüncü Mehmed Han, 1603 senesinin 20/21 Aralık gecesi vefat etti. Üçüncü Mehmed Han, çok nazik,halim-selim,vakur,kerim,edip,salih ve abid (çok ibadet eden) bir şahsiyete sahipti. Sancak beyliğinden saltanata gelen son Osmanlı padişahıdır. Bütün Osmanlı Padişahları gibi iyi bir şair olup şiirlerinde Adli mahlasını kullanmıştır. Beş vakit namazı cemeatle kılardı. Devrin kaynakları, dindarlığını, hazret-i Muhammed, dört halife, Eshab-ı kiram ve alimlere son derece hürmetkar olduğunu yazmaktadır.
Üçüncü Mehmed Han tahta çıktığında Osmanlı Devleti ile Avsuturya arasındaki harp bütün şiddeti ile devam ediyordu. Bu arada papanın teşviki ile Osmanlı Devleti´ne tabi Erdel,Eflak ve Boğdan voyvodalıkları isyan ettiler.bu tehlikeli gelişme üzerine Mehmed Han bizzat ordusunun başında Avusturya seferine çıktı. 12 Ekim 1596´da Eğri kalesini fethetti.Eğri´yi geri almak için harekete geçen Arşidük Maximilyen-i Haçova meydanında karşıladı.Şiddetle cereyan eden savaşın başlangıcında Osmanlı ordusu bozuldu. Düşman kuvvetleri padişahın otağının yanına kadar geldiler.Ancak Hoca Sadeddin Efendi´nin duası ve padişahı ikna ederek yerinde tutması,padişahın da hocasına teslimiyet ve sebatı neticesinde Osmanlı ordusu toparlandı.Ordu gerisindeki hizmetlilerin de savaşa iştirakiyle düşmana ağır bir darbe indirildi (26 Ekim 1596) Kaynaklara göre 50 Bin avusturya askeri telef oldu.Önemli miktarda silah ve cephane ele geçirildi. Sultan bu seferin sonunda Eğri fatihi ünvanını aldı.
Haçova zaferinden sonra,Sokulluzade Hasan paşayı Avusturya cephesi serdarlığına tayin eden Sultan Mehmed Han İstanbul´a döndü. Bu Durumdan faydalanan Avusturyalıların bir kolu Yanıkkalesini Muhasara ederken diğer bir kolu Tata kalesini zapteti.Hızla hareket eden Satırcı Mehmed Paşa yanıkkale üzerine yürüyüp kaleyi mahasaradan kurtardı.Buna rağmen kale 1598´de ani bir baskın sonucu Avusturyalıların eline düştü. Eflak kuvvetleri Niğbolu´da Osmanlı kuvvetlerini yenerken, Budin de Avusturyalılarca muasara edildi. Bu mağbuliyet ğzerine Üçüncü Mehmed Han, Damad İbrahim Paşayı sadrazamlığa getirdi.Öncelikle orduda disiplini sağlayan İbrahim Paşa,ileri harekatla Erdel, boğdan ve Eflak voyvodalıklarının Osmanlı Devleti´ne olan bağlılıklarını artırdı. Sonra 1600 yılında kanije üzerine yürüyerek kaleyi fethetti. Kanije,beylerbeylik haline getirilip Tiryaki hasan Paşaya verildi. İbrahim Paşa ertesi sene tekrar sefere çıkacağı sırada vefat etti ve yerine Yemişçi Hasan paşa getirildi. Öte yandan Avusturya kuvvetleri Arşidük Ferdinand komutasında büyük kuvvetlerle gelerek Kanije´yi muhasara ettiler. fakat Tiryaki Hasan Paşa´nın Türk tarihinde bir kahramanlık nişanesi ve askeri sevkv idarede bir maharetÖrneği olan müdafaası sayesinde Avusturya ordusu hezimete uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldı.
Avusturya cephesindeki harbin uzun sürmesi Anadolu´da celali hareketlerinin artmasına yol açtı.Hükümetin harpler dolayısıyla celalilerle fazla ilgilenmemesi Anadolu´yu tam bir huzursuzluk içinde bıraktı.Osmanlı Devleti´nin bu vaziyetini fırsat bilen İran şahı birinci Abbas,Avrupa devletleriyle ittifak ederek Tebriz üzerine yürüdü Ve şehri işgal etti. Doğuda aleyhte gelişen bu faliyetler üzerine Sultan Mehmed han celali liderlerinden Deli Hasana Bosna beylerbeyliğini vermek suretiyle Anadolu´da sukuneti sağladı.Trabzon´da bulunan Saatçı Hasan Paşayı da İran seferi serdarlığına tayin etti.
Cephedeki harpler devam ederken üzüntüsünden hastalanan üçüncü Mehmed Han, 1603 senesinin 20/21 Aralık gecesi vefat etti. Üçüncü Mehmed Han, çok nazik,halim-selim,vakur,kerim,edip,salih ve abid (çok ibadet eden) bir şahsiyete sahipti. Sancak beyliğinden saltanata gelen son Osmanlı padişahıdır. Bütün Osmanlı Padişahları gibi iyi bir şair olup şiirlerinde Adli mahlasını kullanmıştır. Beş vakit namazı cemeatle kılardı. Devrin kaynakları, dindarlığını, hazret-i Muhammed, dört halife, Eshab-ı kiram ve alimlere son derece hürmetkar olduğunu yazmaktadır.
TÜRK SULTANLARI VE SARAY HAYATI
- Tuğrul Bey hayatı
- Alpaslan hayatı
- Melikşah hayatı
- Kılıçarslan I. hayatı
- Osman Gazi hayatı
- Orhan Gazi hayatı
- Murad Hüdavendigar hayatı
- Yıldırım Beyazıd Han hayatı
- I. Mehmet Han hayatı
- Murad Han II. hayatı
- Fatih Sultan Mehmed hayatı
- Beyazıd II. hayatı
- Yavuz Sultan Selim hayatı
- Kanuni Sultan Süleyman hayatı
- Selim Han II: hayatı
- Murad Han III. hayatı
- Mehmed Han III. hayatı
- Ahmed Han I. hayatı
- Mustafa Han I. hayatı
- Genç Osman II. hayatı
- Murad Han IV. hayatı
- İbrahim Han hayatı
- Mehmed Han IV. hayatı
- Süleyman Han II. hayatı
- Ahmed Han II. hayatı
- Mustafa Han II. hayatı
- Ahmed Han III. hayatı
- Mahmud Han I. hayatı
- Osman Han III. hayatı
- Mustafa Han III. hayatı