Hoca Mahmud Encir Fagnevi

Hoca Arif bağlılarının en kemâllisi ve üstünü. . Hoca Ârif Hazretlerinin mensupları arasında hilâfet ve irşâd makamına li­yakatle mümtaz olmuştur. Doğdukları yer olan Fagnî, Buhara´dan üç fersah uzaklıkta büyükçe bir bucak..

Geçimini dülgerlikle sağlardı.

Açık zikir kendileri tarafından ve Hoca Arif Hazretlerinin ölüm hastalıkları sırasında tatbik edilmiştir. Hoca Arif

— Bu, bize işaret edilen vakittir!

Demişlerdir.

Hoca Mahmud Hazretlerine soruyorlar :

— Açık zikri ne niyetle ediyorsunuz?

— Uyuyanlar uyansın, gafiller işitsin ve Hak yoluna, şeriat ve tarikat hedefine yönelsinler diye. .

Bu cevabı beğenen Mevlânâ Hafüzuddin :

— Niyetiniz dürüsttür ve bu hal size helâldir.

Karşılığını veriyor.

Açık zikre bir sınır çizmesi istenince Hoca Mahmud :

— Açık zikir, diyor; o kimseye yaraşır ki, dili yalan ve gıy­betten, boğazı haram ve şüpheden, gönlü riya ve eğlenceden ve sırrı Haktan gayrı şeylerle uğraşmadan mahfuz olsun.

Hoca Mahmud´un ileri müridlerinden ve ana yolun kol ba­sılarından Ali Ramitenî Hazretleri anlatıyor :

— Bir derviş Hoca Mahmud zamanında Hızır´ı gördü ve sor­du : Bu zamanda, eteğine yapışılacak, doğruluk caddesi üzerinde sabit mürşid kimdir? Hızır cevap verdi : Hoca Mahmud Encir , Fagnevî´dir.

Hoca Ali Ramiteni bağlıları ise bu nakildeki dervişin bizzat Hoca Ali olduğunu fakat Hızır´ı görmüş olmak iddiasından kaçın­dığı için böyle dediğini söylediler.

Bir gün Hoca Ali, Hoca Mahmud´un bağlılariyle, Ramiten´-de zikirle meşgul olurken başı üstünden bir ak kuş geçiyor ve açık dille :

— Yâ Ali, diyor; erliği elden bırakma! Merd ol! Kuşun ga­gasından dökülen bu açık kelimeler halkada bulunanlara öylesi­ne dokunuyor ki, kendilerinden geçiyorlar. Akılları başlarına ge­lince de soruyorlar :

— Bu ne halettir ? Şu cevabı alıyorlar :

— Hoca Mahmut Hazretleridir o kuş. . Allah ona öyle bir keramet vermiştir ki, Musa Peygamberle nice bin kelime söyleş­tiği makamda uçurur onu..

Şimdi Hoca Evliya-yı Kebîr´in halifesi Hoca Dehkan ölüm halinde bulunduğu için kendisini ziyarete ve hatırını sormaya gidiyorlar. Zira Hoca Dehkan Allah´tan dilemişti ki, ölümüne ya­kın, dostlarından birini kendisine göndersin ve o dost göçeceği zaman elinden tutsun..