Ölüm

Ölüm: Hayattan Daha Gerçek

Üzerimize doğru gelen bir şeye gözlerimizi kapatmamız onun gelmesini nasıl durdurmazsa, ölüm yokmuş gibi yaşamamız da ölümün bize gelmesini engellemez. Öyle veya böyle ölüm gerçeğiyle hepimiz bir gün yüzleşeceğiz.

Küçük yaşlardayken yaşlı amcaların konuşmalarını dinlerdik. Yaşadıkları hayattan bir şey anlamadıklarını, her şeyin bir rüya gibi geçip gittiğini söylerlerdi. Kitaplarda da benzer şeyleri okurduk. Hayatın çok çabuk geçtiği, çocukluk gençlik derken ihtiyarlığın gelip çattığı ve ölüm gerçeğiyle yüzleşildiği anlatılırdı.

Şimdi yaşımız elliye yaklaştı. Şüphesiz bu yazıyı okuyanlar içinde yaşı bizden fazla olanlar da vardır. Geçmiş yıllarımı gözümün önüne getirdiğimde, bir zamanlar dinlediğim, okuduğum şeyleri şimdi derinden hissettiğini görüyorum. Bunca yılın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Ömrümün geçmiş yılları sanki bir rüzgârdı, esti geçti. Sanırım sizler de aynı şeyleri hissediyorsunuzdur. İnsan birkaç saniye süren rüyasında anlatmakla bitiremeyeceği şeyler görür. Hayat da tıpkı bunun gibidir işte. Yaşadığımız onca şeyi anlatmaya kalksak vakitler yetmez ama tıpkı rüyalarımız gibi her şey bir hayal gibi geride kalmıştır.

Devamını oku